5
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

GDO'lu ürünler süründürüyor

GDO'LU ÜRÜNLER

Ziraat Yüksek Mühendisi Mualla Ergen, asıl açılımın GDO ürünleriyle ilgili yapılması gerektiğini söyledi.

Türkiye'de son zamanlarda yapılan demokratik açılım tartışmalarına dikkat çeken Ergen, silahlı teröristlerin öldürdüğünü, GDO'lu ürünlerin ise süründürdüğünü anlattı. Ergen, halkın gittikçe artan gıda terörü ve bilinçsiz tüketim alışkanlığından bir an önce kurtarılması gerektiğini belirtti.

Mualla Ergen'in, yurt dışı ve yurt içinde yaptığı uzun araştırmalar sonucu yazdığı Günizi Yayıncılık tarafından yayınlanan, "Organik Beslenme ve Gıda Terörü" adlı kitabı son günlerde ülkemizde alevlenen GDO tartışmaları nedeniyle en çok satan kitaplar arasında yer aldı. GDO'lu ürünlerin "atom bombasından farksız olduğunu ve ırk, dil, din ayırımı, etnik ayrımcılık yapmadan bütün insanları hedef aldığını belirten Ergen; şunları söyledi: "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı Ürünleri (GDO) -bilim- diye

kutsamaya çalışmak, atom bombasını üretip kullanılmasını savunmakla aynı şeydir."

HÜKÜMET GDO'LU ÜRÜNLERİN ÜRETİMİNE YEŞİL IŞIK YAKTI

Mualla Ergen, hükümetin GDO'lu bitkilerin üretimine izin verilmesine yeşil ışık yaktığını belirterek bu ürünlerin halk sağlığı açısından sakıncalı olduğunu üzerine basa basa vurguladı.

Yıllardır edindiği tecrübelerini anlatan Ziraat Mühendisi Mualla Ergen, genetiği değiştirilmiş bitkilerin, özellikle bebek mamaları ve küçük çocuk besinlerinde özel amaçla geliştirilenler hariç kullanımının bütün dünyada yasaklanmış olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Ülkemizde ise, getirilen yönetmelikle ürünün üretiminde GDO'lu maddeler kullanılmış olsa bile bu açıklamanın ürünün etiketinde yer almayacağı şeklinde düzenleme getirildi. Bu durum kontrolden ziyade kontrolsüzlüğü teşvik etti. İnsanların

aldıkları ürünün ne içerdiğini bilmelerine engel oldu. Yönetmelikte yer alan; 'İçeriğinde Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) bulunmayan ürünlerin etiketinde, ürünün GDO'suz olduğuna dair ifadeler bulunamaz şeklindeki hüküm halktan gelen tepkiler üzerine daha sonra kaldırıldı ve yönetmeliğin 15. maddesinde yapılan değişiklikle GDO'suz ürünlerin etiketine, ürünün GDO'suz olduğunun yazılabilmesine imkan tanındı. Sadece bu küçük ayrıntı bile bu yönetmeliğin hangi amaçla hazırlandığını bizlere

göstermektedir."

ALTERNATİF TEKNOLOJİLER VAR

Verimi artıracak ve tarımsal mücadele ilaçlarının kullanımını azaltacak hatta sıfırlayacak başka teknolojiler bulunduğunu savunan Mualla Ergen, ''Bunlardan biri de 'Entegre Zararlı Yönetimidir'. Böceğin böceğe yedirilmesi bunlardan biridir" dedi.

Özellikle GDO'lu yetiştirilmiş soya, susam, mısır gibi ürünlerden elde edilen türevlerin çikolatadan bisküviye, glikozdan turşuya kadar her türlü gıda ürününde kullanılmaya başlandığını, yapay renklendiricilerin de kontrolsüz olarak çok fazla kullanıldığına dikkati çeken Ergen, tohumlar ithal edilirken GDO'lu tohumların ithal edildiğini bu konuda yasaklayıcı önlemler getirilmediği gibi, üretim ve tüketim aşamalarında da bir başı boşluğun ve kaosun hakim olduğunu söyledi. Sadece dev tohum şirketlerinin

çok kar elde etmesi için yeni bitkiler yaratıldığını savunan Ergen; şunları söyledi: "Bu bir ticari savaştır. Ülkemizi bu devlerin esirleri haline getirmeyelim. İnsanlara yeteri kadar bol ve sağlıklı gıda üretimini sağlamak için başlatılan çalışmalar gittikçe çığırından çıktı ve bitkilerin genetik yapılarını değiştirmek suretiyle elde edilen daha büyük daha renkli daha çok ürünün aslında doğal olma özelliklerini kaybetti."

Ergen, GDO'lu ürünlerle ilgili yönetmeliğin geçen yıl 26 Ekim tarihinde çıktığını, benzer yönetmeliğin 2003 yılında da taslak olarak hazırlandığını ancak kamuoyunun bilgisi ve hazırlığı olmadığı için uygulamaya sokulmadığını belirtti. Bu yönetmeliğin gıda terörüne çözüm üreten bir yönetmelik olmadığını anlatan Ergen, sözlerine şöyle devam etti: "Yönetmeliğin tanımlar kısmı dahi anlaşılamayacak kadar karmaşık, tanımlar kısmının bazı yerlerinde enzimli ürünlere GDO'lu denilirken, bu enzimlerden üretilen

bazı ürünlere GDO'suz ürün denilmektedir. Pamuk, kanola, mısır ve soya gibi GDO'lu ürünlerin aslı ABD'de yetiştirilmekte. Ancak, ABD'de bu konuda çok sıkı bir sağlık, kalite ve kontrol mekanizması var. AB ülkelerinde GDO'lu ürünlere şüphe ile yaklaşılıyor, biz de ise bir ürünün üzerine -GDO'lu kanola yağı kullanılmıştır- ibaresinin yazılması yönetmelikle önleniyor. Bu bir ticari savaştır. GDO'lu tohum ithalini yasaklamayıp, yerine ikame tedbirler geliştirilmeden bu kaos sona ermez. Hükümet asıl açılımı bu

konuda, GDO'lu ürünler konusunda yapmalı, öyle karmaşık anlaşılmaz, yasası olamayan yönetmeliklerle halkımızı yanıltmaktan vazgeçmelidir."

İHA
Yayın Tarihi : 7 Şubat 2010 Pazar 12:38:02
Güncelleme :7 Şubat 2010 Pazar 12:51:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?