26
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

İşadamının velayet savaşı

İşadamı Serdar Şınlak, 4 yıl önce boşandığı eşi Nevşah Fidan'ın, kızları Melisa'ya yeterince vakit ayırmadığını iddia ederek velayetinin kendisine verilmesi için dava açtı. Ayrıldığı eşinin alanında dünyada yoğun olarak yapan 5 eğitmenden birisi olduğunu, sürekli şehir ve yurt dışına gittiğini, bu yüzden kızıyla ilgilenemediğini öne süren Şınlak, bu durumun Nevşah Fidan'ın gazetelere verdiği röportajlarda da itiraf edildiğini belirtti.

İzmir'deki yerel Sky televizyonunun sahibi işadamı Serdar Şınlak ile Nevşah Fidan, 2004 yılında boşandı. Boşanma davası sonunda, o zaman 2.5 yaşında olan kızları Melisa'nın velayeti anne Nevşah Fidan'a verildi. Serdar Şınlak, avukatları aracılığıyla 4 yıl önce eşine verilen kızlarının velayetini geri almak için dava açtı. Şu anda 6 yaşında olan kızlarına annesinin yeterince vakit ayırmadığını savunan Serdar Şınlak, 13 sayfalık dava dilekçesinde, eski eşi Nevşah Fidan'ın iş yoğunluğunu anlattı.

Nevşah Fidan'ın, Türkiye'nin en yoğun çalışan eğitimcisi, ‘transformal nefes koçu, eğitmeni ve Türkiye Transformal Nefes Ailesi Başkanı’ olduğunu belirten Serdar Şınlak, eski eşinin dünyada bu işi yoğun olarak yapan 5 eğitmen arasında yer aldığını kaydetti. İşi gereği sürekli şehir dışı ya da ülke dışında bulunmak zorunda kaldığını vurguladı. Eşinin bir gazeteye verdiği röportajında, “5- 6 ay içerisinde Türkiye’de 400- 500 kişilik grup oldu, biraz yavaşlamak istiyorum, çünkü herkesle tek tek çalışıyorum. Vakit isteyen bir konu, yurt dışına da çok gidiyorum’ dediğine dikkat çeken Serdar Şınlak, eski eşine ait internet sitesinde yayımlanan 3 aylık çalışma programını da dava dosyasına delil olarak sundu.

Velayetini istediği kızının bütün eğitimi ve ihtiyaçlarıyla mecburen kendisinin ilgilendiğini söyleyen Serdar Şınlak, kızının bazen günlerce, haftalarca annesini göremediğini söyledi. Şınlak, velayeti annesinde olmasına rağmen, bu şartlardan dolayı kızını okula kaydını kendisinin yaptırdığını, velisi olarak göründüğünü, onunla daha verimli vakit geçirmek için velayetini istediğini dile getirdi.

Kızını, Türk ve Müslüman olarak yetiştirmek istediğini de dilekçesinde yazan Serdar Şınlak, eski eşinin yine bir röportajında kızları için “Amerikalı’ dediğini, oysa onun sadece Amerika'da doğan ama kendisi Türk ve Müslüman bir birey olduğunu söyledi. Dava dilekçesinde, batılı bir hayat anlayışına sahip, aynı zamanda inançlı, örf ve adetlerine bağlı bir Türk olduğunu vurgulayan Şınlak, çocuğunun olaylardan olumsuz etkilenmesinden korktuğunu belirtti. Velayet davasına henüz başlanmadı.

Milliyet
Yayın Tarihi : 9 Temmuz 2008 Çarşamba 15:25:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?