26
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

'İşçi çıkarma tek alternatif değil'

Mazhar Zorlu Holding ve Güç Birliği Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu, dünyada yaşanan küresel mali krizin boyutları ve sonrasında Türkiye'de yaşanması muhtemel işsizlik sorununun yaratabileceği sosyal patlamaya ilişkin çözüm önerilerini açıkladı.


Zorlu, ekonomik krizin boyutu ne olursa olsun işçi çıkarılması yöntemine başvurulmasının sosyal ve insani açıdan telafisi mümkün olmayan sosyal patlamalara zemin hazırlayacağını söyledi.


Zorlu, açıklamasında "Bir işçi demek ailesiyle birlikte ortalama dört kişi demektir. Bir işçinin işten çıkarılması, tüm bir ailenin yoksullaşmasından çocuklarının eğitimsiz kalmasına kadar uzanan sonuçları beraberinde getirecektir" dedi.


Zorlu, krizin dayanılmaz boyutlara ulaştığı süreçte işçilere durumun izah edilip haftada bir gün ücretsiz izin için anlaşma yapılabileceğine yönelik çözüm önerisinde bulundu. 2001 krizinde bu uygulamayı yaptıklarını anlatan Zorlu, şöyle konuştu: "Maliyetlerde kayda değer bir düşüş sağlandı, hiçbir işçimiz de işsiz kalmadı. Bu da yüzde 15 civarında işçiden işten çıkarma olmadan tasarruf anlamına gelmiştir."
Dış kaynak kullanan firmaların, oluşan kur farkı giderleri nedeniyle bilançolarına zarar yazacağını belirten Zorlu, bu durumun sonuç olarak devletin vergi gelirlerinin ciddi biçimde kayba uğramasına sebebiyet vereceğini söyledi.


2009 yılbaşından itibaren uygulanmaya başlanacak olan Basel II kriterlerine göre, oluşacak negatif bilançolar nedeniyle, firmaların kredibilitelerinin düşeceğini, bankaların firmalara kredi veremez ya da fahiş faizlerle kredi verir hale geleceğini belirten Zorlu, şöyle konuştu: "Her ne kadar kur artışlarının, ihracatçı firmaların lehine sonuçlar doğuracağı açıksa da reel sektördeki küçülme beklentileri, yaşanabilecek resesyon ve emtea değerlerindeki düşüş yeterli satış rakamlarına ulaşılamaması sonucunu da doğurabilecektir. Ayrıca bugünden itibaren yapılacak yatırımlar için bölge ayrımı lmaksızın yatırım teşviklerinin cazibe yaratacak düzeye getirilmesi ve uygulanacak istisnaların oranlarının artırılması gerekmektedir."


Türkiye' de bankaların bakış açısının yakından incelenmesi gerektiğini ifade eden Zorlu, bankalardan yaşanan ekonomik gelişmelerin firmalara hızlı bir biçimde yansıtılması yöntemi ile değil panik yapmadan, gelişmeleri sakince izleyerek, tutarlı davranmalarını beklediklerini dile getirdi. Bazı bankaların kredi faiz oranlarını yükselttiğini ve vadesinden önce kredilerini geri çağırdığının bilindiğini anlatan Zorlu, şunları söyledi: "Oysa bu yaklaşım reel sektörü geri dönüşü zor bir sürece sürüklemektedir.

Her ne kadar hükümet çekimser davransa da mevduat garantisi konusu da çok ciddi olarak ele alınmalı, yurt dışındaki birikimlerin ülkemize bir an önce girmesi sağlanmalıdır. Sonuç olarak reel sektör, bankacılık sektörü ve hükümet olarak birlikte hareket ederek çözümler bulunması ve bu krizden ülke olarak asgari düzeyde yara ile çıkılması hedef olmalıdır."


Dünya ekonomisinin artık kabuk değiştirdiğini ifade eden Zorlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun sonucunda da yepyeni bir dünya oluşacaktır, hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktır. Tüm dünyanın bunun farkında olarak önlemler alması, ekonomik ve sosyal konularda çalışmalar yapması, herkesin bu sorumluluk bilinciyle hareket ederek yepyeni bir dünya yaratılmasına katkıda bulunması gerekmektedir."

iha
Yayın Tarihi : 24 Ekim 2008 Cuma 16:10:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?