İzmir CHP'den Baykal'a veryansın

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı görevinde bulunurken, gerçekleştirilen CHP kurultayının ardından önceki gün Genel Merkez kararıyla görevinden alınan CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, genel başkan gibi karşılandığı İzmir’de yaptığı konuşmada, Deniz Baykal’a yüklendi.

CHP’de yeni yönetimin kurulması gerektiğini söyleyen Yüksel, "CHP’nin önceliği; CHP’yi bu beceriksiz yönetimden kurtarmaktır" dedi.

Küba gezisi sırasında görevden alındığını öğrenen Alaattin Yüksel, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda genel başkan gibi karşılandıktan sonra basın açıklaması yapmak üzere Fuar İsmet İnönü Sanat Merkezi’ne geçti. Basın toplantısına, Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu, Edirne Milletvekili Nejat Gencan, Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu, Manisa Milletvekili Hasan Ören, Çanakkale Milletvekili İsmail Özay, İstanbul Milletvekili Sıdıka Sarıbekir ve İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ, Bornova Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, 17 ilçe belediye başkanı, 51 il genel meclisi üyesi, Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri, Türk- İş Bölge Başkanı Mustafa Kundakçı ve şube başkanları, Disk Bölge Temsilcisi Azat Fazla ve partililer katıldı.

Büyük sevgi gösterileri ile karşılanan Alattin Yüksel’in konuşmasından önce mikrofonu alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediye başkanı olduğundan bu yana parti içerisindeki çatışmalara katılmamaya çalıştığını belirterek, "Çünkü belediye başkanı olmam bana böyle bir misyon yüklüyordu ama 35 yıllık mücadele arkadaşım, fakülte birinci sınıftan bu yana beraber yürüdüğüm, partisini iktidara taşıyan Alattin Yüksel’in sırf kurultayda başka bir adayı desteklediği ve ülkenin menfaatlerini koruğu için il başkanlığından alınmasına ölünceye kadar karşı çıkarım" dedi.

Yüksel’e destek veren 41 milletvekili ve salonda bulunan 7 milletvekili adına bir konuşma yapan İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü ise, Yüksel ve yönetim kurulunun Merkez Yönetim Kurulu’nun kararı ile görevden alınması ile partide uzun süreden beri uygulanmakta olan antidemokratik uygulamalara bir yenisinin daha eklendiğini öne sürdü. Ülkü, "CHP örgütü, İzmir’de gerek milletvekili, gerekse yerel seçimlerde partimizin en başarılı sonuçları almasını sağlamıştır. İzmir örgütümüzün görevden alınmasına hiçbir gerekçe gösterilmemiştir. Uzaklaştırma sebepleri parti içi kamuyona bile açıklanmamıştır. Partiyi bütünleştirmek yerine kıyım yoluyla küçültmenin açık bir örneğidir. Alınan karar partimizin hukuktan ve demokratik ilkelerden ne kadar uzak yönetildiğinin yeni bir kanıtıdır" diye konuştu.

Daha sonra kürsüye çıkan Alaattin Yüksel, görevden alındığına dair bugüne kadar hiçbir yazılı belge almadığını söylerken, bir partili, görevden alınma yazısını kendisine iletti. Görevden alınma gerekçelerini partililerle paylaşan Yüksel, yazıda il başkanı ve il yönetim kurulu olarak Karşıyaka ve Bolçova Belediyeleri’nin içişlerine karışmış olduklarının anlatıldığını söyledi. CHP Kurultayı’nın ardından görevden alınma sürecine kadar olan süreçte neler yaşandığını partililere belirten Yüksel, "Bu karar, Alaattin Yüksel’i görevden alma değildir, bu, sizin özgür iradenizi görevden almaktır. Cumhuriyetin 81. yılında Mustafa Kemal Türkiyesi, kendisine yakışmayan AK Parti hükümetiyle yönetiliyor, birinci öncelik; bu hükümetten kurtulmaktır. Atatürk’ün meclisteki resmine tahammül edemeyen, Sivas’ta yakılan canların katillerini savunan hükümeti oradan indireceğiz. Görülüyor ki genel merkezle aynı amaçlar doğrultusunda çalışmıyor gibiyiz. Teslim olmayacağız, Türkiye’yi gericilere, şeriatçılara teslim etmeyeceğiz" şeklinde konuştu.

AK Parti Hükümeti’ni indirmenin ve CHP’yi iktidar yapmanın çok kolay olduğunu savunan Yüksel, "Türkiye’yi G9 ülkesi yapmak çok kolay, zor olan; bunu becerebilecek yeni bir CHP yönetimi oluşturmaktır. CHP’nin önceliği, CHP’yi bu beceriksiz, bu yanlış yönetimden kurtarmaktır, gerisi kolay. Biz İzmir’de her türlü zorlukları başardık, bunu da başarabilecek güçteyiz. AK Parti hükümetini oradan indirmek için önce CHP’yi demokratik bir yapıya kavuşturmak ve birçok küsmüş, ayrılmış arkadaşı partiye geri döndürmeliyiz. Laik Türkiye Cumhuriyeti diyen, Atatürk Devrimleri diyen herkesi CHP çatısı altında toplamak gerekiyor. Partinin yönetimi ne yapıyor, sürekli kendi milletvekillerini ihraç etmeye çalışıyor. En son beni şok eden Erdal İnönü, kurultaydan sonra bazı açıklamalarda bulundu, Genel Başkan Baykal da çıkıp, ’Ya bizimle ne uğraşıyorsunuz, gidin ayrı bir parti kurun’ dedi. Genel Başkan korkularla, kuşkularla bu partiyi yönetiyor. Bu koltuklar ona yetiyor ama bize yetmiyor" dedi.

Neden görevden alındıklarını bir türlü anlayamadığını söyleyen Yüksel, "Göreve ilk geldiğimizde bir enkaz devraldık. CHP’nin İzmir’de yüzde 9 oyu vardı ve hiç milletvekili yoktu. 7 il genel meclis üyesi, metropolde 2 belediye başkanı, 73 milyar lira borcu, 7 tane haciz kararı, oturduğumuz binayla ilgili tahliye kararı vardı. Peki geldikten sonra ne oldu. Seçimlerden sonra oy oranımız ortalama yüzde 40’a çıktı. 7 İl Genel Meclis Üyesi sayısını 59’a çıkardık. Hacizler kaldırıldı. Belediye başkanı sayımız 39’a çıktı. Bütün bunları işadamlarından borç alarak değil, sizlerle 1’er milyon liraya piknik yaparak başardık" diye konuştu.

Genel Başkan Deniz Baykal’ın hedeflerini başta güzel olarak algıladıklarını, ancak sonra gerçekleri gördüklerini de ifade eden Yüksel, "Bu partide kavgayı bitireceğini söyledi ama zamanla şunu gördüm. Genel Başkan’ın kastı, ’ne kadar rakibiniz varsa atın kurtulun, parti içinde kavga kalmaz’. Ama bu partinin bir vicdanı var. Öyle bir sistem var ki bu sistem parti içinde sürekli kavga üretiyor. İkincisi parti içerisinde etnik köken, din ayrımı yapmayacaklarını söyledi. Ama parti içinde Kürtler’i, Aleviler’i dışlamaya başladı. Bunu yaparsanız, o partiyi kurutursunuz. Sosyal demokrat ideolojiyi yeniden tarif edeceğiz diye konuştu, ondan da kastı, ’bu emekliler, radikaller, aydınlar, işçiler problem adamlar, onun yerine ben gideyim büyük patronlarla oturayım partiyi iktidar yapayım’. Partiyi emekten kurtarmaya çalıştığını çok sonra farkettik" diye konuştu.

Türkiye’de 10 tane daha İzmir olsa Türkiye’nin çok başka olacağını ileri süren Yüksel, "10 İzmir 160 milletvekili yapar, bizde ise şu an 170 tane var. Bu işi nasıl başardınız, gelin anlatın biz de diğer il örgütleriyle paylaşalım diyeceklerine İzmir’in varlığına tahammül edemediler, İzmir’i yok etmek istiyorlar. Biz bu siyaseti kendimiz için yapmıyoruz. Bu parti bana babamın mirası, çocuklarımın emanetidir" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından milletvekilleri, belediye başkanları ve Alaattin Yüksel, toplu resim çektirdi.