26
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

İZTO'dan su bakanlığı talebi

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Türkiye'de su sorununun her geçen yıl büyüdüğünü belirterek, "En canlı örnek İzmir'de yaşadıklarımız. Sular hem sağlık açısından tehlikeli hem de yetersiz. Kuraklık her geçen gün artıyor. Bu nedenle bütün su idaresini ve yönetimini tek elden yürütecek, dünyadaki örnekleri gibi bir "Su Yönetimi Bakanlığı" kurulmalı. Giderek derinleşen su krizine karşı şimdiden önlem almalıyız" dedi.


Son yıllarda bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de "Küresel Isınma"nın en önemli gündem maddelerinden biri olduğuna dikkat çeken İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, "Küresel ısınmayla paralel olarak hızla artan nüfus, su konusunda büyük sıkıntılar yaşanmasına neden oluyor" diye konuştu. Ülkemizin de su açısından zengin kaynaklara sahip olmadığına dikkat çeken Demirtaş, "1.000-3.000 m3 arasında kişi başı su kullananlar su kısıtı-su stresi çeken ülkeler olarak nitelendiriliyor. Ülkemizde kişibaşına düşen kullanılabilir yıllık su miktarı 1.500-1.735 m3 arasında. Yani biz su kısıtı-su stresi çeken ülke konumundayız" diye konuştu.

GELECEK DAHA DA TEHLİKELİ
2030 yılında bu değerin 1.000 m3'ün altına düşeceği yönünde korkutucu tahminler olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Su, önümüzdeki dönemde de ülkemizin ve dünyanın bir numaralı gündem maddesi olmaya aday. Bu nedenle biran önce tedbir alınması, uzun vadeli çözümler için çalışmalar yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu. Türkiye'de su idaresi ile ilgili olarak başta DSİ ve bu kurumun bağlı olduğu Çevre ve Orman Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlar olduğunu belirten Demirtaş, "Su yönetimini sadece mevcut kaynakların kullanımı, barajların durumu olarak görmemek lazım. Bu alanda teknoloji, bilgi üretecek bir yönetime ihtiyacımız var. Gittikçe derinleşen su krizine karşı, bir "Su Yönetimi Bakanlığı" kurulmalı" dedi. Bu bakanlığın su ile ilgili en yüksek ve tek yetkili olması gerektiğini belirten Demirtaş, sadece mevcut kaynakların doğru kullanımı değil, su tasarrufu - yeni kaynaklar yaratılması gibi konuların da tek bir elden yürütülmesi gerektiğini söyledi. Demirtaş, "Yetkilendirilmiş ve güçlendirilmiş bu bakanlık deniz suyunun kullanımından, damlama sulama yöntemine kadar pek çok alanda çalışmalar yapmalı" diye konuştu.

DÜNYA ÖRNEKLERİ
Dünya genelinde 194 ülkenin 74'ünde ya Su bakanlığının ya da Su Yönetimi'nin her şeyi ile bir bakanlığın konusu içinde olduğunu belirten Demirtaş, "Avustralya'da İklim Değişikliği ve Su Bakanlığı, Bangladeş'de Su Bakanlığı, Çin'de Su Kaynakları Bakanlığı, Avusturya'da Tarım, Orman, Çevre ve Su Yönetimi Bakanlığı, Macaristan'da Çevre Koruma ve Su Yönetimi Bakanlığı, Hollanda'da Ulaştırma, Bayındırlık ve Su İdaresi Bakanlığı, Irak'ta Su Kaynakları Bakanlığı, Bulgaristan'da Su ve Çevre Bakanlığı verilebilecek örneklerden sadece bazıları" dedi.

HEM YETERLİ SU HEM DE KALİTELİ SU
Türkiye'de su sorunu konuşulurken genelde kuraklık ve su sıkıntısının ön plana çıktığını belirten Demirtaş, tek başına yeterli miktarda su olmasının sorunu çözmeyeceğini, kullanılan suyun kalitesinin ve sağlık koşullarının da büyük önem taşıdığını söyledi. Demirtaş, "Bunun en canlı örneğini İzmir'de yaşıyoruz. Yaz boyunca İzmir'deki en önemli gündem maddelerinden biri su idi. Yapılan ölçümlerde içme suyumuzdaki arsenik oranı standart değerlerin üzerinde çıktı. Suya en çok ihtiyaç duyduğumuz sıcak günlerde, bir de su kesintisi ile büyük sıkıntı yaşadık. Su kesintileri sona erdi. Ancak şimdi de şebekeden verilen su, içmek ve yemek hazırlamak için kullanılamıyor. Türkiye'nin 3. Büyük kentinde, su faturalarının üzerine "İçmeyiniz" yazıyor. 21. yüzyılda bundan daha büyük utanç olabilir mi? Önce yeterli suyumuz yoktu sonra su verildi ama bu suyun da kalitesi insan sağlığını tehlikeye atacak boyutta. Bütün bunlar ihmalkar yöneticileri, su konusunda denetleyecek bir otoriteye ihtiyaç olduğunu gösteriyor"

iha
Yayın Tarihi : 1 Ekim 2008 Çarşamba 12:26:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Gökhan Atlıhan IP: 88.241.40.xxx Tarih : 1.10.2008 16:08:34

Neden sayın belediye başkanlarımız bugüne kadar bu sorunla ilgilenmediler izsu nun başındaki içme suyumuzu tahlil eden kişiler bunu yıllardır görmüyorlarmı.?Yoksa konuşmaları engellendimi koltuk sevdasından bugüne kadar..?Vicdan azabı çekmiyorlarmı,yoksa buda bir siyasi bir oyunmu,dökme sularda rantmı sağlanmaya çalışılıyor yoksa arıtma tesisi pompalarımı asıl problemi neden delikanlı biri çıkıp bu millete anlatmıyor, doğrusunu bilmek hakkımız değilmi.Ekmeğe zam,elektriğe zam tüpe,yakıta zam,emekliye hem para az hem çalışmasın,mezunlara iş yok,milletvekillerimiz tatile geldimi 9 gün 10 gün allah ne verdiyse bu millet yok olsun diye uğraşıyorlar gibi...