Ankara'da düzenlenen yemekte bir araya gelen İzmirli oda ve borsa başkanları ile İzmir milletvekilleri, krize karşı acil önlem alınması, daha hızlı hareket edilmesi gerektiği görüşünde birleşti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından 19 Kasım'da Ankara'da düzenlenen 5. Ticaret ve Sanayi Şurası'na katılmak için Ankara'ya giden, İzmirli oda ve borsa başkanları ile İzmir Milletvekilleri, Ankara Sheraton Otel'de düzenlenen yemekte bir araya gelerek, ülkenin ve kentin sorunları hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun da katıldığı yemeğe AK Parti İzmir Milletvekilleri Taha Aksoy, Tuğrul Yemişçi, İbrahim Hasgür, CHP İzmir Milletvekilleri Kemal Anadol, Canan Arıtman, Bülent Baratalı, Ahmet Ersin, Mehmet Ali Susam ile MHP İzmir Milletvekilleri Oktay Vural, Şenol Bal ve Erdal Sipahi, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Kesen, EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nedim Kalpaklıoğlu, İTO Genel Sekreteri Adnan Yıldırım, Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, Bergama Ticaret Odası Başkanı Ali İhsan Süter, Bayındır Ticaret Odası Başkanı Adnan İnanır, Tire Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Çapkınoğlu, Menemen Ticaret Odası Başkanı Yılmaz Güral, Selçuk Ticaret Odası Başkanı Cumhur Yelken, Ödemiş Ticaret Odası Başkanı Abdüllatif Aka ve Torbalı Ticaret Odası Başkanı Muzaffer Sekban katıldı.
Toplantının açılışını yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, geçmiş yıllardaki krizlerden farklı bir kriz yaşandığını belirterek, "Dünya finans sisteminin getirdiği bir kriz var. 2007 yılından bu yana zaten piyasalarda durgunluk vardı. Küresel krizin ülkemize ulaşmasıyla birlikte, piyasalar daha da durdu. Konfeksiyon yüzde 22 geriledi, otomotivde yüzde 37 daralma var. Demir çelik fabrikalarında fırınlar durma noktasında. Halde satışlar kötü, Tarihi Kemeraltı Çarşısı çoktan bitti" dedi.
Son 5 yılda ülkenin büyümesine güvenerek özel sektörün dövizle borçlanarak büyük yatırımlar yaptığına dikkat çeken Demirtaş, şimdi ise bu firmaların döviz borçları nedeniyle zor günler yaşadığını söyledi. Diğer yandan bazı bankaların da kredileri geri çağırmaya başladığını, faizleri yükselttiğini ifade eden Demirtaş, "Bu bir yangın. Dünyanın devletleri ne yapıyor ise bizde onu yapmalıyız. Zamanında müdahale edilmezse yangın büyür. Hükümetimiz krizi ihtiyatla izliyor, bazı önlemler alıyor ancak belki de cephaneyi hemen harcamak istemiyor. Ama biz diyoruz ki iyi değiliz, yarın çok daha kötü olabiliriz. Acil müdahale gerekli, yarın çok geç olabilir. Özellikle güven tazelenmesi lazım. Hükümetimizden bir güven şemsiyesi oluşturup, bütün iş dünyasını bunun altına almasını bekliyoruz. Her şeye karşın umutsuz değiliz. AB'nin 6, dünyanın 17. Büyük ekonomisi olan ülkemizin 2023 yılında küresel bir güç olacağına inanıyoruz" dedi.
"GÜVEN BUNALIMI VAR"
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Kesen ise Türkiye'nin yaşanan krizden etkilenmemesinin mümkün olmadığını, piyasalarda özellikle güven eksikliği olduğunu söyledi. Tarım Sektöründe de işlerin çok kötü olduğunu belirten Kesen, "Havza bazında ürün planlaması yapılmalı. Su kaynakları çok azaldı. Tarımsal sanayi bölgeleri ve ürün ihtisas borsaları kurulmalı, lisanslı depoculuk hayata geçirilmeli" diye konuştu.
Bergama Ticaret Odası Başkanı Ali İhsan Süter, Antalya odaklı turizm politikasından vazgeçilmesi gerektiğini belirterek, Bergama ve Dikili gibi doğal ve tarihi zenginlikleri olan Kuzey Ege'deki turizm potansiyellerinin değerlendirilmesini istedi. Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka ise geçtiğimiz hafta Aliağa'daki sadece bir demir - çelik fabrikasından 200 kişinin işten çıkartıldığını belirterek, "Aliağa'daki büyük demir çelik ve petrokimya tesisleri de krizden çok etkileniyor. Enerjide çok büyük
sıkıntı var, enerji maliyetlerinin düşürülüp, enerji nakil hatlarının yenilenmesi gerekiyor" dedi.
Torbalı Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Sekban da, siyasetçilerin birbirleriyle tartışmak yerine ekonomiye odaklanıp, reel sektörün sorunlarına çözüm bulmasını istedi. Tire Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Çapkınoğlu da, ülkenin sanayi envanterinin çıkarılmasının çok yararlı olduğunu belirterek, aynı şekilde tarım envanterinin de çıkartılmasını istedi.
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam da krizin doğru teşhis edilmesi gerektiğini ama hükümetin doğru teşhis yapamadığını belirterek, "Doğru teşhis yapılamazsa çözüm de olmaz. Bu yaşanan sadece küresel kriz değil, Türkiye uzun yıllardır bir krizin içinde, bunun sinyalleri vardı. Türkiye dünyanın en pahalı enerjisini kullanıyor. Bir sürü değerli işadamımızı kaybediyoruz. KOBİ'lere finansman desteği gerekiyor, acilen işçilik maliyetleri düşürülmeli" dedi. CHP Milletvekili Canan Arıtman da Türkiye ekonomisinin zaten kırılgan durumda olduğunu, bu nedenle küresel krizden de daha da ağır etkilendiğini söyledi.
AK Parti İzmir Milletvekili Taha Aksoy ise teşhisin çok önemli olduğunu belirterek, "Kriz bizi birleştirmeli. İktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle, sanayicisiyle, işadamıyla birlikte hareket etmeliyiz. Bütün dünyada bu tip krizler ülkelerin birleşmesini sağlar. ABD'de muhalefet ve Bush yönetimi birlikte karar verdi" diye konuştu. AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Hasgür de, hükümetin krizin yakından izlediğini ve gerekli önlemleri aldığını söyledi.
MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, krizi algılamada hükümetin hatası olduğunu söyledi. Vural, "Milletin kaybettiği yerde kimsenin kazancı olmaz. Sanayici ve üreticinin rekabet gücü arttırılmalı, istihdam olanakları arttırılmalı. Tüccar, sanayici, işçi, esnaf, halk hep birlikte bu yükün altından kalkmalıyız" diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol ise İzmir'in sorunlarına değinirken, Kuzey Ege Çandarlı Limanı'nın yatırım programına alınmasını, bölgedeki su tutma seviyesine gelen barajların sulama projelerini gerçekleştirilmesini ve Çiğli'deki iki adet askeri pistin birinin sivil kullanıma açılmasını istedi.
"BORÇ RİSKİ ÖZEL SEKTÖRDE"
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise son yıllara kadar kendi kabuğuna çekilmiş bir izlenim veren İzmir'in artık kabuğunu kırdığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Tüm oda başkanları ve parti gözetmeksizin milletvekillerinin bir arada olması son derece güzel bir tablo" dedi.
Hisarcıklıoğlu krizi değerlendirirken, 1990 yılında 3 trilyon dolar olan küresel ticaretin 2007 yılında 17 trilyon dolara yükseldiğine dikkat çekerek, dünya ekonomisinin şirketleriyle, ülkeleriyle iç içe girdiğine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, "Bu nedenle kriz bütün dünyayı etkiliyor" dedi. 2001 krizinde riskin büyük oranda kamu üzerinde olduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, 2001 yılında bankaların 30 milyar dolar kredi kullandırmasına karşın bugün ise toplam kredi ve döviz borcunun 335 milyar dolara
ulaştığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Bugün kamunun riski daha az, riskli yakalanan ise özel sektör. 2009'a kadar özel sektörün ödemesi gereken miktar 50 milyar dolar. Ama 2001'den sonra büyümeyi özel sektörün borçlanarak risk alması, yatırım yapması sayesinde gerçekleştirdik" diye konuştu.
"AYAĞIMIZA KURŞUN SIKMAYALIM"
Türkiye'nin 2002 yılında yakaladığı ivmeyi 2007 yılından itibaren kaybetmeye başladığını, bunda ülkenin kamplara bölünmesinin önemli etken olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Ne karar alınacaksa çok hızlı alınmalı, ABD bile geç kaldı. Elbirliği yapmamız lazım. İktidar ve muhalefet kazancı hesabı yapmadan çalışmamız lazım. Pazarda daralma var, dünyada daralma var. Dışarıda para yok içeride kredi yok. Tasarruflarımız zaten az. Kriz çığırtkanlığı yaparsak var olan tasarruflarımızı da harcayamayız, ayağımıza
da kurşun sıkarız" dedi.
"İZMİR ODAKLI DA TOPLANALIM"
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ise yaşanan küresel krizin boyutlarının tarif ve tayin edilmesinde dahi zorluk çekilen nitelikte bir kriz olduğunu belirterek, 6 yılda kümülatif enflasyonun yüzde 70'i bulmasına karşılık dövizin büyük değer kaybettiğine dikkat çekti. Bankacılık sisteminin şu anda iyi durumda olduğunu, 76 milyar dolarlık rezervin cari açık ile mukayese edildiğinde iyi bir kaynak olduğunu belirten Gönül, "Ancak Merkez Bankası kendisini sadece fiyat istikrarından sorumlu tutup, diğer
konulardan sorumlu görmeyince bazı sıkıntılar oluyor. Ama onların kanunundan gelen sorunlar da var. Hükümet olarak krizi çok yakından takip ediyor ve önlemleri alıyoruz. Bu toplantı içinde bulunduğumuz şartlar nedeniyle kriz odaklı oldu. Bir dahaki sefere İzmir'de, İzmir'in sorunlarını konuşacağımız bir toplantı yapalım" dedi. İzmir'in bazı sorun ve projelerine de değinen Bakan Gönül projeleri takip ettiğini, Çiğli'deki askeri pistin birisinin sivil kullanıma açılmasını askerlere inceleteceğini, Beydağ Barajı Sulama Kanalları'nın Aralık'ta ihaleye çıkacağını, Kuzey Ege Çandarlı Limanı'nın ihale aşamasına geldiğini sözlerine ekledi.
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ise toplantının sonunda bütün katılımcılara teşekkür ederken, "Çok iyi bir katılım oldu. Tabii İzmir'in sorunlarını da konuşmayı arzu ederdik ama gündem kriz. Ticaret ve Sanayi Şurası bile krizin gölgesinde, tek konuşulan konu kriz oldu. İzmir'in sorunları için en kısa sürede İzmir'de ayrı bir toplantı yapacağız" diye konuştu.