Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şube Başkanı Sedat Alp ile Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinde; ABD'de 2007 yılında mortgage kredilerine bağlı ortaya çıkan ve finans piyasalarını da etkilediği için reel sektörü kredi ve sipariş alamaz, üretim yapamaz duruma getiren, işsizliği artıran küresel ekonomik krizi değerlendiren Yorgancılar, "krizde duraklama dönemi yaşandığını" ifade etti.

Krizde hedef fonların önemli rol oynadığına dikkat çeken Ender Yorgancılar, şöyle konuştu: "Hedge fonlardan çıkış, A veya B tipi fonlar gibi borsa şirketi veya bankaya sabah satış talimatı vermekle olmuyor. En erken 6 ay - 1 yılda çıkılıyor. Krizin dünyaya etkilerinin başladığı zaman göz önüne alındığında hedge fonlardan son çıkış zamanı temmuz veya ağustos aylarında olacak. O zaman krizin yarattığı dip noktası görülecek."

Dipten tekrar yukarı çıkış için ekonomik sistemin şeffaf olması gerektiğini anlatan Ender Yorgancılar, ülkelerin krize karşı sürekli önlem paketi açıkladıklarını ancak paranın nereye gittiğinin kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Bunun için ülkelerin merkez bankalarının tek merkezden kontrol edilmesi gerektiğini anlatan
Yorgancılar, "Eğer bu şeffaflık olmazsa beş yıl sonra yine kriz yaşanır. G-7 ülkeleri koordinasyon konusunda adımlar atıyor" dedi.

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, ekonomik krizin "maliyet hesabı, düşük enflasyon ve kriz ortamında düşük kar marjıyla çalışmayı" öğrettiğini de belirtti. Eskiden bir makine alınacağı zaman "Sizin tam olarak neye ihtiyacınız var? Bir bakalım" diye gelen teknik elemanın ya üretim bölümüne alınmadığını ya da ilgili makine gruplarının bulunduğu alanın gösterilip en yakın kapıdan dışarı çıkarmanın düşünüldüğünü hatırlatan Yorgancılar, şunları söyledi:

"Şimdi ise maliyetleri düşürmek için makinelerin kapasitesinden üretim süreçlerine kadar hesap yapmak için teknik elemanı fabrikaya getirip çalıştırma durumuna geldik."

Avrupa'da şirketlerin yıllardır yüzde 2'lik enflasyon ortamında yıllık yüzde dört kar marjıyla çalıştığını hatırlatan Ender Yorgancılar, şu görüşleri ifade etti: "Türkiye'de de biz yüksek enflasyonun üzerine kar marjı koyup satıyorduk. Stokta bulunan satamadığımız malın değeri de artmış gibi görünüyordu. Aslında yüksek enflasyon nedeniyle yıllardır kazanmayıp kaybetmişiz. Hatırımızı sorana 'Yuvarlanıp gidiyoruz' cevabını veriyoruz ama nereye yuvarlandığımızı bilmemiz lazım. Avrupa'da olduğu gibi düşük enflasyon ortamında kazanmanın yolunu öğrenmeliyiz. Ticari üründe yüksek ciro düşük kar, teknoloji ürününde ise az ciro yüksek kar işletmeleri ayakta tutar."

iha

Yayın Tarihi : 8 Mayıs 2009 Cuma 14:24:10