Sabancı Vakfı'nın 2003 yılından bu yana Metropolis Sevenler Derneği (MESEDER)'ne katkıda bulunarak destek verdiği Metropolis Antik Kenti'nde, Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Aybek başkanlığında 35 işçi, 25 öğrenci ve arkeologdan oluşan kazı ekibi tarafından yürütülüyor.

Bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda Antik Tiyatro, sütunlu galeriler denilen Stoa, meclis yapısı olarak bilinen Bouleuterion, Roma Hamamı, Devlet Agorası, Akropolis Surları gibi antik kalıntıların bulunduğu ve 10 binin üzerinden yakın tarihi esrin gün yüzüne çıkartıldığı öğrenildi. Kazılar bu yıl ağırlıklı olarak Roma Hamamı'nı tamamlayan Güreş alanı Palaestra'da gerçekleştirildi. kent yaşamı hakkında bilgilerin ortaya çıkartılacağı kazıların evler ve caddeler üzerinde de devam ederken, farklı noktalarda da sondaj çalışmaları yapılıyor.

ROMA HAMAMI ORTAYA ÇIKTI

Geçtiğimiz yıl yapılan çalışmalarda, kadınların süsleme merakının yüzyıllar öncesine dayandığına ilişkin bulgular elde edilmiş, kazı tarihlerinde ilk kez, 2 bin 500 yıl öncesine tarihlenen bozulmamış bir mezara ulaşılmıştı. Metropolis Kazı Başkanı Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Aybek, “Palaestra'daki çalışmalarımızda bu yıl son derece parlak sonuçlara ulaştık. Yaklaşık 40 metre uzunlukta ve 40 metre genişlikteki kare planlı yapının çevresinde altı metre genişliğinde geometrik bezemeli mozaikli galeriler tespit ettik. Henüz yapının sadece güney kısmı açığa çıkmasına karşın mozaiklerin iyi korunmuş bir şekilde günümüze ulaşmış olması oldukça sevindirici. Önümüzdeki yıllarda yapılacak çalışmalar ile Batı Anadolu'nun küçük kentlerinden biri olarak tanınan Metropolis'in adeta ölçeğini değiştiren anıtsal yapıyı kazandırmış olmayı ümit ediyoruz. Kazılardan sonra başlatmayı istediğimiz restorasyon projesi ise büyük bir Roma Hamamı ve onun hemen önünde içi mermer plakalarla kaplı bir meydan ve dış tarafını sütunlu galerilerin örttüğü geniş mozaikli yollarda, Metropolis'in ses getirecek bir anıta kavuşmasını sağlayacaktır” dedi.

Metropolis'te heyecan verici gelişmeler yaşanırken, Ana Tanrıça Kenti'nin gün ışığına çıkarılması için ilk çalışmaları başlatan Onursal Kazı Başkanı Prof. Dr. Recep Meriç'e de kendisi adına hazırlanan bir armağan kitap takdim edildi. Prof. Meriç, kitap takdim töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin toprak altında kalmış hazinelerinden birinin daha gün yüzüne çıkarılmış olmasından duyduğu gurur ve mutluluğu dile getirdi. Meriç, Metropolis'in Helenistik dönemin ayak izlerini sürdüğümüz önemli bir yerleşim merkezi olduğunu söyledi.

METROPOLİS'TE ÇIKAN ESERLER MÜZELERDE SERGİLENİYOR

1990 yılından bu yana sürdürülen kazılarda gün ışığına çıkarılmaya çalışılan Metropolis Antik Kenti, Torbalı'ya bağlı Yeniköy ve Özbey köyleri arasındaki bir tepede bulunuyor. Metropolis'in tarihi, Neolitik Çağ'daki ilk yerleşim izlerinden Klasik Çağ'a, Helenistik Çağ'dan Roma ve Bizans dönemlerine, beylikler ve Osmanlı tarihine kadar uzanıyor. Kazılarda elde edilen eserler, bugün İzmir Tarih ve Sanat, İzmir Arkeoloji ve Selçuk Efes müzelerinde sergileniyor.