5
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

Rengim Gökmen'den övgü

İZMİR FARKI

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak opera binasının, Cumhuriyet tarihinde bir “ilk” olacağını söyleyip ekledi: “Bu öncülüğün Başkan Aziz Kocaoğlu'nun şahsında İzmir kentinden çıkmış olması tesadüf değil”

Sanata ve sanatçıya duyarlı çalışmalarıyla öne çıkan İzmir, şimdi de Cumhuriyet tarihinin “opera sanatına özel” ilk bina projesi ile yine Türkiye'ye örnek oldu. Opera binası için açtığı “Ulusal Mimari Proje Yarışması”nı sonuçlandırarak bu konuda yapım ihalesi aşamasına gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu girişimi, sanat ve mimarlık çevrelerinden tam not aldı. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen, İzmir opera binasının Türkiye'de özellikle opera sanatı için yapılan ve opera ismini taşıyan ilk bina olduğunu belirterek, bu konudaki öncülüğün İzmir'den çıkmasının tesadüf olmadığını vurguladı.

Aynı zamanda İzmir Opera Binası için açılan “Ulusal Mimari Proje Yarışması”nın danışman jüri üyesi olan Gökmen şöyle devam etti, "Opera sanatının Türkiye'de Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet sonrası gelişim çizgisini çok yakından bilen ve inceleyen birisi olarak, tarihi bir dönüm noktası yaşadığımızı söyleyebilirim. Opera gibi derin bir uzmanlık alanı olan bir konuyu, yapının adı olarak koymak son derece büyük bir cesaret. Herhalde Türkiye'de ayrıca katlı bir cesaret. Ülkemizde opera ve bale sanatlarını icra eden şu andaki tek kuruluş olarak, bütün kurumum adına ve bu sanatla bugüne kadar uğraşanlar adına, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ve Sayın Başkan Aziz Kocaoğlu'na içten çok teşekkür ediyorum"

İzmir Opera binasının, bu sanatın gelişmesine büyük katkılar sağlayacağını ve geleceğe ışık tutacağını da ifade eden Rengim Gökmen, “Bu bina, Türkiye'de yapılan ve adı 'opera' olarak konulan ilk bina olacak. Bu nedenle bence çok önemli bir dönüm noktası. Bize ileriye doğru, çok farklı bir ışık tutacak diye düşünüyorum. Bu öncülüğün de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun şahsında İzmir kentinden çıkmış olması tabii tesadüf değil” dedi.

İzmir Opera Binası Ulusal Mimari Proje Yarışması Asil Jüri Üyesi Yüksek Mimar Emre Arolat, İzmir'in Türkiye için özel bir kent olduğunu ve bu özel kentte yer alacak opera binasının da çok özgün bir yapı olması gerektiğini söyledi. Arolat, “Opera binası, kentte bulunduğu yer ile kurduğu ilişkiler anlamında hem kitlesel olarak hem de sosyal bağlamda kentin dinamiklerine uygun, kentin bundan önceki geçmiş performanslarına uygun ve ona layık olan bir yapı olmalıydı. Gerçekten seçilen projenin bu anlamda çok doğru bir proje olduğunu düşünüyoruz. Oybirliğiyle karar verdik. Bütün jüri aynı fikirde. Bu yarışmalarda çok sık rastlanılan bir durum değildir. Ama bu noktada her türlü ölçütü en doğru karşılayan, en çok bu işe yakışacağını düşündüğümüz projeyi seçtik. Onun için içimiz çok rahat” dedi.

Yarışma asil jüri üyelerinden Mimar Doç. Dr. Haydar Karabey ise İzmir'in Türkiye'deki yeriyle, doğasıyla, insanıyla, kültürüyle ve toplumuyla çok şanslı bir kent olduğunu belirterek, İzmir opera binasıyla kentin şansına şans, kültürüne kültür katılacağını düşündüğünü söyledi. Karabey, “Çok keyifli bir çalışmamız oldu. Çok başarılı çalışmalar geldi. Sonuçta ortaya çıkan eser bizim için tatmin edici oldu. Bundan sonra ümit ederim ki, gerçekleştirme aşamasında da sorunlar çıkmadan bu yapı İzmir'de kent yaşamına katılır” şeklinde konuştu.

İZMİR FARKI
İZMİR FARKI
İHA
Yayın Tarihi : 24 Ağustos 2010 Salı 10:58:04
Güncelleme :24 Ağustos 2010 Salı 15:03:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?