Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın 12 Haziran seçimlerinden sonra başkanlık sistemini getirmeyi planladığını iddia ederek, "Başbakan, mevsimine göre podyuma çıkan manken gibi, her türlü elbiseyi giyiyor' diye konuştu.

MHP İzmir Milletvekili adayı Oktay Vural, seçimlere iki gün kala Başbakan Erdoğan'ın seçim sonrası Anayasa'yı değiştirmek istediğini ve değişiklikte İmralı'da bulunan Öcalan'a gizli anlaşma yaptığını iddia etti.

Oktay Vural, Genel Başkanları Bahçeli'nin seçimlerden sonra Anayasa'da neleri değiştireceğinin açıklanmasını Başbakan'dan istediğini hatırlatan Vural, şöyle konuştu: "Ancak, Başbakan hiç cevap vermedi. Dut yemiş bülbüle döndü. Biz İmralı ile yapılan gizli anlaşmayı biliyoruz. AKP Anayasa değişikliği için dublör kullanmaktadır. Örneğin TÜSİAD, 'üç madde tehlikededir,' ,'Sınırlı kolluk güçleri verilmelidir?' diyerek kimin sesini yansıtıyor. Bunlar AKP anayasa değişikliğini hazırlayan aynı aktörlerdir. Bu aktörler AKP'nin söyleyemediğini söylüyor. Biz AKP'nin gizli gündemini biliyoruz, İmralının istediği doğrultuda Anayasa yapmak istiyor. AKP'yi gidecek her oy, kimliğini, dilinin değişmesine ve egemenliğin parçalanmasına vesile olacaktır."

Vural ayrıca, 12 Haziran'dan sonra PKK'ya İmralı'daki Öcalan'ın serbest kalma sözü verildiğini iddia etti.

ANAYASADA YAPILACAK DEĞİŞİKLİĞİ NİYE SEÇİMDEN ÖNCE AÇIKLAMADI

Erdoğan'ın seçimlerden sonra Anayasa değişikliği yaparak başkanlık sistemini getirmeyi hedeflediğini belirten Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan Erdoğan dün söylediğini bugün unutuyor. Hatta 11 dakika önce söylediğini inkar ediyor. Bir televizyon programında, 'gönlümde başkanlık sistemi var' diyor, ama 11 dakika sonra ben böyle birşey demedim' diyor. İnsan 11 dakika önce söylediğini inkar edermi?, Erdoğan 2004 yılında da eyalet ve federasyon için başkanlık sistemini getireceğini açıkça itirafetmiştir. Ama şimdi söylediklerini inkar ediyor. Erdoğan, mevsimine göre, podyuma çıkan manken gibi, her türlü elbiseyi giyiyor. Oyların AKP'ye verilmesi karşısında, eyalet ve federasyona ülkeyi götürecek, İmralı'nın istediği özerklik talebi yerine getirilecektir. Vatandaşlarımız AKP'ye oy verirken bir kez daha düşünsün. AKP'ye verilecek her oy, bu milletin kimliğinin Anayasa'dan çıkarılmasına vesile olacaktır.''

AKP hükümetinin fakirlerin konut sahibi olması için başlattığı TOKİ projesiyle, yandaşların zengin edildiğini, fakirden alınarak, zengine verildiğini belirten Vural, sözlerine şöyle devam etti: "MHP, TOKİ ile yapılan her yolsuzluğu ortaya çıkaracak ve 12 Haziran seçimlerinden sonra hesabını soracaktır. TOKİ ilgili yapılanların hesabını vermemek için TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, milletvekili adayı gösterilerek dokunulmazlık zırhına bürünmektedir."

ROBİN HÜP MEKANİZMASI

Bunların fakirden alıp zengine dağıttığını anlatan Vural, şunları söyledi: "Toplu konut yerlerinde camiler, sosyal donatı alanları, ticaret merkezleri yapılıyor. Vatandaştan parasını aldıkları ticaret merkezlerini satıyorlar. Çifte vurgun yapılıyor. Hazineden bedelsiz arsa alıp vatandaşa satıyorlar. Birileri malı götürüyor. Nitelik ve kalitenin olmadığı konut politikası uygulanıyor. Rant birilerine dağıtılıyor. Hem müteahhit hem de taşeronları ayarlıyorlar. Konut alanlara da bileşik faiz uygulanıyor.

Ödüyorsunuz ama ana para azalmıyor. Siyasetin finansmanı nereden geliyor? TOKİ fakirden alıp zengine rant dağıtıyor. TOKİ hangi kurumla, kişilerle iştirak kuruyor? TOKİ, AKP ekonomisinin mekanizması haline geldi. 'Robin Hüp' mekanizması kurmuşlar, hüplüyorlar.''

KOLTUĞU GÖRÜNCE AŞKA GELİYOR

İzmir'den milletvekili adayı gösterilen Ertuğrul Günay'ın projelerine de değinen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, şöyle konuştu: "Koltuğu görünce İzmir milletvekili adayı Ertuğrul Günay'ın İzmir aşkı tutuştu. Ertuğrul Günay, posterlerinde sağ elini havaya kaldırarak ''İzmir aşkını'' vurguluyor. Daha önce sol yumruğunu havaya kaldırıyordu. Koltuğu görünce aşkı tutuşuyor. Aşk olmadan meşk olmuyor. Ordu'ya gitse Ordu aşkıyla tutuşacaktı. Diyarbakır'a gitse, Diyarbakır aşkı tutuşacaktı. Demek ki şimdiye kadar İzmir'e birşey vermemelerinin nedeni, İzmir'i sevmemeleriymiş. Günay'ın İzmir'e platonik aşkı varmış."

Günay'ın İzmirlilere İstanbul'dan mektup gönderdiğini, mektubun maliyetinin de 120 bin lira olduğunu ifade eden Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu mektupların gönderi bedellerini kim ödedi? Bu bir kişisel seçim kampanyasıdır ve il başkanlığı tarafından kişisel kampanya için para kullanılamaz. Millet yiyecek simit bulamıyor, bu kaynak nereden?''

Vural, Günay'ın görevinin kiliseleri ihya etmek olduğunu sözlerine ekledi.