İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Sağlık, Çevre ve Orman ile İçişleri Bakanları'nın ortak düzenledikleri üçlü basın toplantısında İzmir'in suyu ve belediyeye yönelik açıklamalarına sert tepki gösterdi. Kocaoğlu, bazı kentlerin suyundaki olumsuzluklar 4-5 kat fazla olmasına karşın İzmir'in musluklarından akan, sınır değerlerin 2-3 mikrogram üzerindeki arseniğin siyasi krize dönüştürüldüğünü söyledi.
Kocaoğlu, yazılı yaptığı açıklamada, “Ankaralıların, Afyonluların maruz kaldıkları arsenik ve diğer elementler sorunu, ‘Kuraklık' sıkıntısına bağlanarak, kolayca atlatıldığı söylenirken, İzmir'in içme suyu için kesinlikle içilmemelidir uyarısı yapılmıştır. İzmir dışında bazı kentlerimizde yaşanan suyla ilgili olumsuzluklar 4-5 kat fazla iken, İzmir'in içme suyu temin ettiği bazı kuyularda kuraklık gibi doğal olayların etkisiyle artan arseniğin, kentimizin sadece kuzey kısımlarında kalan bazı musluklarında, kabul edilebilir 10 mikrogram değerinin 2-3 mikrogram üzerinde olması ise siyasi kriz haline getirilmiştir” dedi.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun açıklamalarından İzmir'e üvey evlat muamelesi yapıldığının gözlerden kaçmadığına dikkat çeken Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi'nin baraj projelerinin neden reddedildiğinin üzerinde hiç durulmamasına karşın, Gördes Barajı ile ilgili gerçeklerin ise ters yüz edildiğini söyledi. Kocaoğlu, Bakan Eroğlu'nun sözlerinin aksine, Büyükşehir Belediyesi'nin Gördes Barajı'nın hızla devreye girmesi için DSİ'ye yardımcı olduğunu söyledi. Arsenik konusunda sorunlu kuyularda gerekli yatırımların yapılmakta olduğunu, üç dört ay içinde arseniğin 10 mikrogramın çok altına düşeceğini belirten Kocaoğlu, üç Bakan'ın Türkiye'nin diğer illerindeki arsenik değerleri ve total su analizlerini halka açıklamadıklarına dikkat çekti.
ŞEFFAF HÜKÜMET DEĞERELERİ AÇIKLAMADI!
Kocaoğlu, “Şeffaflıktan, halkı uyarmaktan bahseden hükümet yetkililerimizden, Türkiye'nin diğer illerine ilişkin içme suyundaki ağır metal, sülfat ve mikrobiyolojik değerlerin acilen açıklanmasını bir kez daha talep ediyorum. İçme sularının kalitesini ve güvenilirliğini belirleyen çok sayıdaki parametreden sadece arseniğin gündeme getirilmesi manidardır. Halka gereken uyarı yapılmış olsaydı son bir yıl içinde Kayseri, Aksaray, Ankara, Konya'da ve 19 Temmuz'da Rize Ardeşen'de olduğu gibi, dün Kırkağaç'ta olduğu gibi salgın hastalıklarla uğraşıyor olmazdık” dedi.
Kocaoğlu, yaşanan tüm bu sorunların kuraklığın getirmiş olduğu sıkıntılar olduğunu, belediyeleri ve başkanları karalamanın çözüm olmadığını söyledi. İki - üç hafta önce 14-17 mikrogram olan arsenik oranlarını düşürme çabalarının olumlu sonuçlarının alınmaya başlandığın dile getiren Kocaoğlu, “Yakında 10 mikrogramın altına inecek. Bu noktada, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kente sağladığı içme suyunun genel olarak sağlıksız ve kesinlikle içilemez olduğunu ileri sürmek hiçbir insafla bağdaşmamaktadır. Arsenik tartışmalarının sadece İzmir üzerinden yürütülmesini doğru bir anlayış olarak görmüyoruz. Kuraklıktan etkilenen başta Ege, Orta Anadolu ve Akdeniz bölgeleri olmak üzere tüm illerimizin içme sularına ilişkin tüm numune alınan noktalardaki arsenik değerlerinin ve total su analizlerinin kamuoyuna açıklanması gerekmektedir” dedi.
Hükümet'den gelecek yapıcı her türlü öneri ve yatırım projesine açık olduğunu belirten Kocaoğlu, “Ancak, kuraklık sonucu ortaya çıkan sonucun Büyükşehir Belediyesi'nin kusuruna bağlı olarak ortaya çıktığını ileri sürerek, yapıcı ve kapsayıcı olmak yerine kısa vadeli politik çıkarlara yönelik politik manevraların izlenmesi terk edilmelidir. Aksi halde söz konusu tartışmaların talihsiz bir ayrımcılık girdabının etkisiyle kendilerini de içine çekecek bir dipsiz kuyuya dönüşmesi tehlikesi bulunmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi, politik amaçları için İzmirlilerin kafasını karıştırmaya çalışanların da karşısındadır” dedi.