İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu ve Ulusal Pamuk Konseyi Başkan Yardımcısı Barış Kocagöz, pamuk priminin halen açıklanmamış olmasının Türk tekstil sektörünü büyük sıkıntı içine soktuğunu söyledi. Tekstil sektörünün uçurumdan düşmek üzere olduğunu belirten Kocagöz, "Ankara niye bunu görmüyor? Neden tekstil sanayisini gözden çıkardılar?" diye yakındı.
Açıklanmayan pamuk primiyle ilgili Ankara'dan kulaktan dolma gelen bilgilerin iç açıcı olmadığını belirten Kocagöz, geçen yılki prim miktarının uygulanacağı duyumları aldıklarını ifade ederek, "Buna sebep olarak ayrılan plasmanın yetersizliği ve geçen yıl hedefin 400 trilyon YTL kadar aşıldığı gösteriliyor. Ancak, ne yazık ki bu prim miktarıyla çok umutlu olmak mümkün değil. Çünkü, tekstil sanayisi top yekun, ham maddesinden konfeksiyon üreticisine kadar tehlikeli günler yaşıyor. İplik fabrikaları arasında iki aydır yüzde 40, yüzde 45, hatta yüzde 50 kapasitelere kadar kapatmış olan fabrikalar var" diye konuştu.
Hükümetin tekstil sektörünü gözden çıkardığını anlatan Kocagöz, sözlerine şöyle devam etti: "2001 yılından 2008'e Dolar ve Euro paritesi Euro'nun lehine gelişti. Türk tekstil sanayisi, ihracatının yüzde 60-70'ini Euro bölgelerine yapar, hammaddesi de dolar üzerinden işlem görür. Dolayısıyla onu destekleyen bir parite gelişti. Bu paritede ise Euro'nun zayıflayabileceği ve Dolar'ın biraz güç kazanabileceği ihtimalleri var. Yani 1,50- 1,60 seviyesinden dönerse, zaten uçurumun kenarında olan tekstil sanayicisi uçuruma düşecek."
"Neden Ankara bunu görmüyor? Neden tekstil sanayisini gözden çıkardılar?" diye soran Kocagöz, şöyle konuştu: "Bunu herhangi bir mantık çerçevesine sığdırmak mümkün değil. Çünkü tekstil, halen ihracatımızda ilk iki sırayı paylaşan sektörlerden biri ve Türkiye'de ciddi anlamda istihdam sağlıyor. Hükümet böyle bir sektörü nasıl gözden çıkarır, nasıl duyarsız kalır bilemiyorum. Bırakın gübre artışıyla paralel prim miktarını artırmayı, en azından enflasyon, TEFE, TÜFE göz önüne alınarak prim miktarı belirlenmeli. Ayrıca bu ülkede ticaret borsaları, dernekler, sivil toplum örgütleri var. Karar verme sürecine ilgili kurum ve kuruluşları dahil etmemek ülkeye zarar vermektir. Umarım bu yanlıştan geri dönülür ve prim miktarı tekrar gözden geçirilir."