26
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

Tüp bebek merkezlerine eleştiri

İzmir Dr. Hayri Üstündağ Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Abdullah Taşyurt, sayıları her geçen gün artan tüp bebek merkezlerinin aşılamanın yanı sıra gebelik takibi de yapması gerektiğini dile getirdi.


Tüp bebek merkezlerinin sayısının günden güne artmasının olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirten İzmir Dr. Hayri Üstündağ Kadın Hasatlıkları ve Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Abdullah Taşyurt, tüp bebek için aşılama yapan merkezlerin doğumu da yaptırabilecek donanıma sahip olmaları gerektiğini söyledi. Doğumun başlangıcından sonuna kadar takibinin çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Taşyurt, "Tüp bebek merkezleri gebelikleri takip ederek sorumluluk alsınlar. Bu merkezler üst üste yaptıkları aşılama ile hastaları ateş topu gibi ortaya atıyorlar. Hamilelik süreciyle bir alakaları olmuyor" dedi. Tüp bebek merkezlerinin sayısının arttırılması yerine sorunlu gebeliklerin takip edilebileceği merkezlerin kurulması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Taşyurt, "Riskli gebelikler çok önemli. Her şehre bu tür sorunlu gebeliklerin takip edilebileceği merkezler kurulmalı. Tüp bebek merkezlerinde aşılanmış kişilerde de riskli gebelikler görülüyor. Ancak merkezler bunun sorumluluğunu almadıkları için kadın doğum hastanelerinde zaman zaman huzursuzluklar yaşanabiliyor" dedi. Kalp hastası ya da alerjisi olan, üçüz bekleyen ya da zehirlenmekte olan gebelerle çok sık karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Prof. Dr. Taşyurt, perinatoloji klinik sayısının arttırılması gerektiğini söyledi. Hastane olarak yenidoğan ünitesinin kaliteli hizmeti aksatmadan verebilmesi için uğraştıklarını belirten Prof. Dr. Taşyurt, normalde 32 hafta üstündeki yenidoğanları hastanelerine aldıklarını ancak zaman zaman yer sıkıntısı nedeniyle 30 haftalık bebeklerin de bakımını üstlendiklerini ifade etti. Bu açıdan risk alarak görevlerini yerine getirdiklerini belirten Prof. Dr. Taşyurt, çoğu zaman pratikte yaşama umudu olmayan bebeklerin yaşaması için mücadele ettiklerini söyledi. Prematüre bebeklerin yanı sıra, 28 hafta altındaki inmatür bebekleri de yenidoğan servisine aldıklarını belirten Taşyurt, gelişen teknoojik olanaklar sayesinde erken doğan bebeklerin çoğunun yaşatılabildiğini söyledi. Yenidoğanlarla ilgili başka bir sıkıntının da nakilde yaşandığını belirten Taşyurt, çevre ilçelerden İzmir'e gelecek olan bebeklerin doğurtulduktan sonra değil de anne karnındayken nakledilmesinin doğru olacağını kaydetti.

Yenidoğan bebeğin ilçeden İzmir'e nakledilmesinde sorunlar yaşanmasının muhtemel olduğunu belirten Taşyurt, "Çevrede ve ilçelerde normal doğum yapanlarda sorun yok ancak geri kalan grup merkeze yollanıyor. Böyle durumlarda eğer byük bir risk yoksa doğum merkezde gerçekleştirilmeli. Çünkü yenidoğanın solunumu anne karnında daha sağlıklı olacaktır" dedi. Tüm sıkıntılara rağmen hastane olarak çok iyi hizmet verdiklerini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Taşyurt bunun en iyi örneğini Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çıkan yangında görüldüğünü söyledi. Bir hastanenin devre dışı kalmasına rağmen özveriyle çalışarak bir tek hastanın burnu kanamadan hizmetin devam ettirildiğini ifade eden Taşyurt, yangının ardından İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, hastane ve çalışan personelin uyumu bakımından güzel bir sınav verildiğini ifade etti

iha
Yayın Tarihi : 14 Eylül 2008 Pazar 16:36:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?