5
Mayıs
2024
Pazar
İZMİR

Verheugen İzmir'de

Basın toplantısına ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı, Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Hans Jörg Kretschmer de katıldı. Konuşmasına İzmir ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Verheugen, "İzmir ziyaretlerimin sonuna geldik. Bu fırsattan istifade ederek ne kadar etkilendiğimi söylemek istiyorum. İzmir gerçekten ikna edici bir şehir, İzmir’i gördükten sonra Türkiye’nin kapasitesinin farkına varma şansımız oldu" dedi.

Bu değerlendirmeden sonra Pazartesi gününden beri Türkiye’de gerçekleştirdiği ziyaretler konusundaki görüşlerini açıklayan Verheugen, şöyle devam etti:

"Pazartesi gününden beri bir dizi toplantı yaptık. Sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle, insan hakları kuruluşlarının temsilcileriyle, dini cemaatlerin temsilcileriyle ve aynı zamanda işadamları örgütlerinin temsilcileriyle görüşmeler yaptık. Yapılan görüşmeler sonucunda bir izlenim edindim. Türkiye’de son zamanlarda herkes, bütün çevreler, Türkiye’nin yapmış olduğu ilerlemelerin farkında, demokrasi alanında atılan adımların farkında, daha fazla insan hakları, daha fazla demokrasi, daha fazla eşitlik olduğundan haberdar ve bunların bilincinde. Bütün bu gelişme ve ilerleme süreci 1990 yılında Helsinki Zirvesi’nde Avrupa Birliği Konseyi’nin vermiş olduğu kararla tetiklendi. Ama tabi ki yeni hükümetin göreve gelmesiyle birlikte yeni bir ivme kazandı. Çünkü yeni hükümet, politik bir reformun başlı başına amaç olduğu bilinciyle hareket etti. Yani hükümet, AB projesini Türkiye’nin sadece AB’ye katılması için ödemesi gereken bir bedel, istemeden yapması gereken bir bedel olarak görmediğini, Türkiye için iyi bir olgu olduğunu ifade ettiğinde bu ilerlemeler gerçekleşti."

Ziyaretleri sırasında kendisini sevindiren bir gerçeğe de işaret eden Verheugen, "Burada yaptığım görüşmeler sırasında karşılaştığım herkes, Avrupa Birliği müzakereleri için tarih verilmesinin, Türkiye’nin ilerleme yolunda atacağı adımlara yardımcı olacağını ifade etti. Tek bir kimse bile bu kararın ertelenmesinin ya da olumsuz bir karar çıkmasının faydalı olacağını söylemedi. Gerçekten de AB’nin katılım sürecinin herkes tarafından, halk tarafından desteklendiğini gördük. Ama daha da önemli olanı şu olacak; Türkiye’de AB projesi, sadece ülkedeki elit kesim tarafından desteklenen bir proje değil. Yani entellektüellerin, işadamlarının desteklediği bir proje değil, ülkenin en fakir bölgelerinde yaşayan insanların bile desteklediği bir proje. Avrupa’da bazı ülkelerde bu tür kaygılar var. Ama biz bu projeyi halkın desteklediğini gördük" dedi.

Kendi değerlendirmelerinin AB Konseyi’nin vereceği karara temel oluşturacağını da ifade eden Verheugen, "Bu değerlendirmeler sonucunda komisyon bir değerlendirme yapacak. Yani son değerlendirmesini yapacak. Tabi ki bu değerlendirme gerçekler ve olgular üzerine yapılacak. Elimizdeki ve ulaşabildiğimiz bilgiler doğrultusunda bir değerlendirme olacak. Ve nihai karar da adil ve objektif bir karar olacak. Gerçekten de bu yapmış olduğumuz değerlendirmenin AB Konseyi’nin vereceği karar için bir temel teşkil edeceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Verheugen, Türkiye ziyaretleri sırasında her zaman gördüğü gerçekleri dile getirdiğini ifade ederek, "Ben ziyaretlerimde eksiklikleri, zayıf noktaları hep söyledim. Bu nedenle benim Türkiye’deki imajım sürekli değişti. Bazen milli kahraman ilan edildim, bazen de düşman ilan edildim" dedi.

Verheugen, sivil toplum örgütlerinin baskısının, demokratikleşme ve modernleşme çabalarının sürmesi açısından önemli olduğunu da sözlerine ekledi.

iha-izmir
Yayın Tarihi : 8 Eylül 2004 Çarşamba 19:51:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?