İzmir'de 93 promil alkollü olarak araç kullanırken trafik kontrolünde yakalanınca hakkında dava açılan, savunmasında kimsenin hayatını tehlikeye atacak davranışta bulunmadığını, aracın kontrolünü kaybetmediğini belirten Selahattin Cem Nurhat beraat etti. Yargıç, 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen sanığın alkollü olmasına rağmen emniyetli şekilde araç kullandığını belirterek, cezaya yer olmadığına karar verdi.

Yurtdışında bir şirketin müdürlüğünü yapan 29 yaşındaki Selahattin Cem Nurhat, geçen kasım ayında arkadaşlarıyla birlikte İnciraltı semtinde eğlendikten sonra gece yarısı otomobiliyle Bostanlı’daki evine dönerken polis tarafından yolda durduruldu. Trafik polislerinin yaptığı denetimde Nurhat'ın 93 promil alkollü olduğu ortaya çıktı. Trafik Kanunu gereğince hakkında işlem yapan görevliler, Nurhat’ın ehliyetine el koydu. Hakkında alkollü araç kullanmaktan tutanak tutulan Nurhat, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirildi. Soruşturmayı tamamlayan savcı, Nurhat hakkında, ‘Alkolün etkisi altındayken araç kullanma’ suçundan, Karşıyaka 3'üncü Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. iddianamede, ‘Alkollü ve emniyetli şekilde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmasına rağmen araç kullanarak suç işlediği’ni belirterek, 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.

‘ALKOLLÜ AMA KONTROLLÜ’

Selahattin Cem Nurhat dava açılır açılmaz avukatı İlyas Fatih Sadıkay ile birlikte savunmasını hazırladı. Duruşmada verdiği ifadesinde, yurt dışına gideceği için arkadaşlarıyla içki içtiklerini, bu yüzden düşük hızda, kontrollü şekilde araç kullandığını, trafik polislerinin durdurup, denetim yapmalarıyla alkollü olduğunun ortaya çıktığını anlattı. Alkolün etkisiyle trafikte herhangi bir hatasından dolayı değil, rutin kontrolde durdurulduğunu söyledi.

Avukat Sadıkay da, müvekkilinin alkollü ama kontrollü şekilde araç kullandığını, hiç kimseye zarar vermediğini, hiçbir tehlikeli durum yaratmadığını, aksine alkollü olmasının verdiği tedirginlikle normalin de altında hızla seyrettiğini, kendi güvenliğini de düşünerek hareket ettiğini belirtti. İddianamedeki suçun oluşmadığını savunarak beraatini talep etti. Yargıtay 2'nci Ceza Dairesi’nin benzer bir davada verdiği beraat kararını da mahkemeye örnek olarak sunan Avukat İlyas Fatih Sadıkay, trafik polislerinin tanık olarak dinlenmesini sağladı. Trafik polisleri de sanığın alkollü olduğunun, hareketlerinden ya da araç kullanma durumundan anlaşılmadığını, rutin kontroller sırasındaki ölçümde ortaya çıktığını söyledi.

Yargıç, alkollü araç kullanmanın idari işlem gerektiren bir durum olduğunu ve iddia edildiği gibi sanığın alkolün etkisiyle yorgunluk, uykusuzluk veya uyuşturucu nedeniyle trafiği tehlikeye atacak şekilde davranışta bulunmadığını belirterek beraatine karar verdi.

‘KARAR HAKKANİYETE UYGUN’

Avukat İlyas Fatih Sadıkay, Türk Ceza Kanunu'na göre, sadece alkollü olarak araç kullanmakla bir şahıs hakkında ceza tesis edilmesinin olanaksız olduğunu öne sürerek, “Müvekkilimin 93 promil alkollü olmasına rağmen hakkında beraat kararı verilmesindeki en büyük etken, tüm ceza davalarında olduğu gibi, bir şahsın hakkında cezaya hükmedilmesi için yeterli delil bulunması gerekliliğidir. Tanıkların, müvekkilimin trafikte tehlikeye yol açmadığı yönündeki ifadeleri ile gerçek ortaya çıktığından hakkaniyete uygun bir karar verildi” dedi.

Selahattin Cem Nurhat idari kararla el konulan sürücü belgesini ise henüz geri alamadı.

TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA

TCK'nın 179'uncu maddesi şöyle: (1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.