2
Mayıs
2024
Perşembe
AKHİSAR - MANİSA
Nufus
1.319.920
Yüz Ölçümü
13.810
İlçe Sayısı
16
Vali
Nufus
157.161
Yüz Ölçümü
1.754
Belediye Sayısı
96
Köy Sayısı
0
Kaymakam

Akhisar Genel Bilgi

Ege Bölgesi’nde, Manisa İli’ne bağlı bir ilçe olan Akhisar, kuzeyinde Soma, Kırkağaç ve Balıkesir, doğusunda Gördes, güneyinde Turgutlu ve Salihli, batısında Turgutlu ve Saruhanlı ilçeleri bulunmaktadır. Akhisar’ın bulunduğu alan dağlık ve Gediz çöküntü alanının uzantısı olan Akhisar Ovası’nda kurulmuştur. İlçenin kuzeyinde Demirci Dağları ile Gölcük Dağları bulunmaktadır. Aynı zamanda bir bütün olarak Simav Dağları ismini alan bu kütle yer yer aşınmış ve platolara dönüşmüştür. Demirci Dağları vadilerle parçalanmıştır. Yunt Dağları’nın bir bölümü de batıdan ilçe arazisine girmekte olup, yer yer zengin bir orman örtüsü ile kaplıdır. İlçenin diğer engebesini de Çal Dağı ve Göldağı oluşturmaktadır.

Akhisar Ovası kuzeyde Kadıdağ, batıda Yatağan Tepesi ve Yunt Dağı ile sınırlanır. Akhisar Ovası alüvyal bir yapıya sahip olup, 30 km. uzunluğunda 15 km. genişliğindedir. Ovayı ilçenin en önemli akarsuyu olan Kum Çayı sulamaktadır. Onun yanı sıra Gördes Çayı ile Kayacık Deresi de ilçenin diğer akarsularıdır. Bir bölümü Salihli ilçesinde bulunan Marmara Gölü’nün bir bölümü de Akhisar ilçesi sınırları içerisindedir. Manisa’ya 52 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 1.750 km2, 2000 Yılı Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu ise 152.582’dir.

İlçede yazlar sıcak ve kurak olup kışlar ılık ve yağışlı geçer. Yer yer Akdeniz ikliminin etkisi de görülmektedir.

İlçenin ekonomisi ağırlıklı olarak tarıma dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler buğday, arpa, pamuk, üzüm, tütün ve zeytindir. Dünyaca ünlü şark tütününün en kaliteli türleri Akhisar’da yetiştirilmektedir. Yerleşim alanlarının yakınlarında sebze üretilir. Platolarda sınırlı ölçüde hayvancılık yapılmaktadır. Marmara Gölü’nde sazan başta olmak üzere su ürünleri üretilmektedir. Ayrıca ilçede mobilya, statik toz boya, oto boya, granit seramik, tarım aletleri, gıda maddeleri üreten fabrikalar bulunmaktadır.

Tarihi çağlarda Pelopia ismi ile tanınan Akhisar, Seleukoslar döneminde Thyatreia adı ile yeniden kurulmuştur. İlçenin Seleukoslardan önceki tarihi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır.

Antik Çağlarda Lydia’nın güçlü kentlerinden Thyatreia bugünkü Manisa’nın Akhisar İlçesinin bulunduğu yerde idi. Günümüz Akhisar’ındaki pek çok evin temelleri altında, Tepe Mezarlığı denilen alanda bu antik kent ile ilgili kalıntılara rastlanmaktadır. Burada 1962 yılında başlayan ve 1968-1971 yılları arasında süren arkeolojik kazılar Thyatreia’ya ait kalıntıları ortaya çıkarmıştır.

MÖ.24’de depremle yıkılan Thyatreia, sürekli yerleşime sahne olmuştur. I.Seleukos Nikador (312-280) Makedonyalı askerler ile göçmenleri buraya yerleştirmiştir. Lydia Kralı Kroissos zamanında tarihinin en görkemli günlerini yaşamıştır. Sardes’ten Ninova’ya kadar uzanan Kral Yolu’nun buradan geçmiş olması kentin önemini bir kat daha arttırmıştır. Ayrıca MÖ.281’de Korupedion Savaşı’ndan sonra I.Seleukos Nikador’un Makedonyalılardan oluşan askeri bir garnizonu buraya yerleştirmiş oluşu da kentin askeri ve politik gücünü göstermektedir. Pergamon Kralı I.Attalos bu kenti bir ara eline geçirmiş, Magnesia Savaşı’na (MÖ.190) kadar yönetimi elinde bulundurmuştur. MÖ.133’te III.Attalos’un ölümünden sonra, Pergamon Krallığı’nın vasiyet yoluyla Roma’ya geçişinden sonra Thyatreia da Romalılara ait bir kent olmuştur. MS.215’te İmparator Caracalla bu kente gelmiş ve ayrıca kenti yargı yetkisine sahip bir bölgesel idari merkez (Conventus) olarak ilan etmiştir. Caracalla şehirde birkaç ay kalmış ve halk tarafından çok sevilmiştir. Thyateira halkı daha sonra imparator anısına sikkeler basarak, iyiliği karşılıksız bırakmamıştır. Thyateira Roma devrinde en parlak dönemini yaşamıştır.

MS 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesinden hemen sonra, Bizans döneminde Thyateira imparatorluğun Thracesia eyaletinin bir şehri olmuştur. MS.600 yıllarında başlayan Arap akınları Bizans İmparatorluğu için önemli bir tehdit oluşturuyordu. Araplar tarafından Anadolu’ya yapılan seferler sonucunda, Bizans İmparatorluğu önemli ölçüde toprak kaybına uğramıştır.Bu nedenle Thyateira zaman zaman Arap egemenliğine girmiştir. Akhisar Ovası Haçlı Seferleri (Crusades) sırasında Araplar ve Haçlı Orduları arasında yapılan büyük savaşlara sahne olmuştur.

Hıristiyanlık döneminde Aziz Yuhannes’in Anadolu’daki yedi kutsal kilisesi arasında Thyatreia da vardır. Gerçekte Aziz Yuhannes’in yazmış olduğu mektuplar, orada bulunan kiliselere değil, cemaatlere yöneliktir.

Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Türkmen boyları Anadolu’ya yerleşmiş, Akhisar da Selçuklular ve Haçlılar arasında sürekli el değiştirmiştir. Moğolların Anadolu’yu istilası sırasında yöre Moğol saldırılarına uğramıştır. Selçuklulardan sonra Saruhanoğulları yöreye hakim olmuştur. Saruhanoğullarının egemenliği yaklaşık bir yüzyıl sürmüş ve 1410 yılında da Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Evliya Çelebi XVII.yüzyılda Akhisar’a gelmiş, o dönemdeki Akhisar’ı Seyahatnamesi’nde şöyle tanımlamıştır: “Düz bir arazide, güzel bir kalesi bulunan bir şehirdir. Sur çevresi 8,600 adımdır. Üzerinde yazılar bulunan birçok eski (antik) yapı ve harabe vardır. Birçok memuru, alimi, askeri, camisi, hanları, hamamları ve imareti vardır. Çok eski devirlerde daha da büyük bir şehirmiş. Kale içinde çeşmeleri bulunan 2,600 hanesi vardır. Çeşmelerden akan su şehre Sudeliği’nden (11 km. Kuzeyde) su kanallarıyla (Romalılardan kalma) getirilmekte. Evlerdekilerin dışında sokaklarda 2,000’den fazla çeşme vardır. 24 mahallesi ve 47 camisi vardır. 10 hanı ve 1000’den fazla dükkanı vardır. 7 medrese ve 23 ilkokulu vardır. Şehrin çarşısında çınar ağaçları bulunan geniş meydanları vardır. Paşa Camii yakınındaki meydanda 500 kişi aynı anda çınar gölgesinde dinlenip, kahve içebilmektedir. Çevresi zeytinlikler, incir ağaçları, sebze ve meyve bahçeleriyle doludur”.

Osmanlı döneminde kervan yolu üzerinde bulunuşundan ötürü Akhisar önemini korumuştur. Bu nedenle de Akhisar Kütahya eyaletinin Saruhan sancağının bir kazası konumunda Aydın’a bağlanmıştır.

1. Dünya Savaşından sonra 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin ardından, 19 Ocak 1919’da yapılan Paris Konferansında Müttefik Devletler Yunanistan’ın Batı Anadolu’yu işgal etmesine olanak tanımışlardır. Bunu sonucunda Yunanlılar 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etmişler, ardından Akhisar direniş göstermeden teslim olmuştur. Bunun üzerine bazı Akhisarlılar Sındırgı’ya ve Kömürcü Köyü’ne göç etmiştir. 9 Haziran 1919 günü Yusuf İzzet Paşa, Bandırma’daki İngiliz temsilcisine çektiği bir telgrafla Akhisar’ın işgalini protesto etmiş, bunun üzerine geri çağrılan Yunan birliği 9 Haziran günü Akhisar’ı terk ederek, Manisa’ya çekilmiştir.

Akhisarlılar, Yunanlıların şehri terk etmesinden hemen sonra bir araya gelerek Redd-i İşgal Cemiyetini kurmuşlardır. Batı Anadolu’da kendi çapında direniş gösteren birçok Kuvayı Milliye grupları ortaya çıkmış, bu grupların temsilcileri 26 Temmuz 1919’da Balıkesir’de bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantı sonucunda Yunanlılarla silahlı mücadeleye devam edilmesi kararı alınmıştır.

Balıkesir Kongresinin ardından, o sıralar "Galip Hoca" takma adıyla bölgede bulunan Celal Bayar Akhisar Milli Alay Komutanlığına atanmıştır. 10 Eylül 1919 günü Akhisar’a göreve başlayan Celal Bayar, o dönemde Akhisar’daki milli kuvvetlerin yöneticileri arasında çıkan önemli anlaşmazlıkları giderir, çekişmelere son vermiştir

Akhisar, 22 Haziran 1920’den 6 Eylül 1922’ye kadar ikinci kez Yunan işgalinde kalmıştır. 26 Ağustos 1922’de Atatürk’ün başlattığı Büyük Taaruz’dan sonra, 6 Eylül 1922’de de bu işgalden kurtulmuştur.

Akhisar Paşa CamiCumhuriyetin ilanından sonra, 1923 yılına kadar Saruhan Sancağı’nın kazası olarak yönetilmiş, 1927 yılında Saruhan Vilayeti’nin adı Bakanlar Kurulunca Manisa Vilayeti olarak değiştirilmiş ve Akhisar’da, Manisa Vilayetinin kazası olmuştur.

İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında;Thyateira antik kenti kalıntıları ve Ulu Cami, Köfünlü Cami , Paşa Camisi, Yeni Gülruh Cami, Karaosmanoğlu Camisi, Aynalı Cami, Kantarcızade Ahmet Cami, Şeyh İsa Türbesi, Paşa Hamamı, Sasa Bey Hamamı, Yeni Gülruh Hamamı, Karaosmanoğlu Hamamı, Kayalıoğlu Mektebi, Zeynelzade Kütüphanesi, Thyateira Kilisesi ile Türk Sivil Mimari Örneklerinden evler bulunmaktadır.

 

Kenthaber Kültür Kurulu

Fotoğraflar, www.akhisar.com adresinden alınmıştır.

Yayın Tarihi : 6 Temmuz 2009 Pazartesi 12:45:39

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
İLGİLİ SAYFALAR