MUĞLA Jandarma Komutanlığı'nın düzenlediği ‘Korku Tüneli’ operasyonuyla, otoyol şebekesini çökertmesinin ardından, bölgenin dört bir yanından ihbar yağmaya başladı. Ünlü otobüs firmalarının yönetim kurulu başkanları, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Söke-İzmir hattında yolcu taşıyan şebeke elemanlarının rakip otobüs firmalarının şoför ve muavinlerine işkence yaparak işlerini bıraktırdıkları öne sürüldü.

Aydın'ın Söke İlçesi'nde Söke Seyahat ve Taşımacılık Kooperatifi'ni kurarak iki yıldır rakip otobüs firmalarının Söke garajından ve Bodrum- Didim-Söke-İzmir güzergahında yolcu almalarını önlemek için, Selatin ve Karacabel tünellerinde tuzak kurdukları, otobüslere kaya yuvarladıkları, taş attıkları, çalışanları ölümle tehdit ettikleri öne sürülen şebeke dün sabah, Muğla Jandarma Komutanlığı'nın yaptığı ‘Korku Tüneli’ operasyonuyla çökertildi.

Otobüslere hasar verip yolcu almalarını engelleyerek iki yılda yaklaşık 1 milyon YTL maddi zarara uğratan şebekenin elemanları ve kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 16 kişi bugün öğle saatlerinde Milas Adliyesi'ne sevk edildi. 7 kişi ise jandarma tarafından sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. Zanlıların adliyeye getirilişi sırasında Milaslılar'ın laf attıkları görüldü. Mahkemeye sevk edilen E.Ç, A.K., N.S, B.D., A.A., S.K., K.O., S.A., R.T., Y.S., E.H., M.S.A., M.Ç., İ.S., M.O. ve G.S.'nin sorgusu sürerken, Kooperatif Başkanı K.Ç. ile Ç.U., M.Ö., M.D. ve Y.D.'nin arandığı öğrenildi.

Muğla Jandarmasının Muğla, Aydın ve İzmir'de yaptığı geniş çaplı operasyonun ardından 15 mağdur daha jandarma ve savcılığa başvurdu.

Bölgede 95 yıldır, dededen kalma yolcu taşımacılığı işini sürdüren Karadeveci Turizm Limited Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı, 70 yaşındaki Önal Karadeveci, 250 kilometrelik Bodrum-İzmir Karayolu'nda iki yıldır yolcu taşımacılığının kabus haline geldiğini söyledi. Karadeveci yaşadıklarını göz yaşları içinde anlatırken, Bodrum-İzmir hattında taşımacılık tarihinde görülmemiş bir çeteye baskın ve operasyon yapıldığını söyledi. Karadeveci, “Çok zor koşullarda dededen, babadan kalma taşımacılığı yaparak hizmet vermeye çalışıyoruz. Taşımacılıkta her türlü rekabeti gördük, otobüs şoför ve muavinlerinin kaçırılarak işkence yapıldığı bir dönemi hiçbir zaman yaşamadık. Gece Bafa Tüneli yakınlarında otobüsü taşlayıp durduruyorlar, yedek şoförü kaçırıyor, saatlerce ormanda dövüp bırakıyorlardı. Turizm yolu kabus yolu ve terör yolu olmuştu. Şoförlerimiz neredeyse sefere çıkamayacak hale gelmişlerdi.

Bunun yanında tünellerde atılan kayalar birçok yolcumuzun da hayatını tehlikeye attı. Şebekenin gözü o kadar dönmüştü ki geçtiğimiz bayramda bana telefon edip ‘Bayram hediyesi olarak çocuğunun cesedini kapına göndeririz’ diye tehdit ettiler. Çareyi devletimizin güçlerine müracaat etmekte bulduk. Bütün bildiklerimizi, darp ve işkence edilen şoförlerimizin raporları ile yasal müracaatlarımızı yaptık. Bunları yapmasaydık, önce otobüslerimizi sonra işimizi, daha sonra evlerimizi elimizden alırlardı. İki yıldır bölgede kabus yaşatan çeteyi çökerten askerimize teşekkür ediyoruz” dedi.

Didim Seyahat ve Turizm Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Doğru da 15'e yakın otobüsüne ve şoförlerine saldırıda bulunulduğunu, bazı şoförlerinin Söke garajından yolcu almak üzereyken dövüldüğünü ve işkence yapıldığını iddia ederek savcılığa ve jandarmaya yeni suç duyurularında bulunduğunu belirtti. Doğru, “Otobüs firmalarının uğradığı mağduriyeti Söke, Aydın ve İzmir'deki kaymakamlık, emniyet ve jandarmaya bildiriyorduk ancak önlem alınamamıştı. Bu konuda hassasiyet göstererek çeteyi temizleyen güvenlik güçlerimize ve savcılarımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

BABAM KOMPLOYA KURBAN GİTTİ

Öte yandan, yapılan operasyon sırasında kayıplara karışan ve hakkında yakalama kararı bulunan Söke Seyahat ve Taşımacılık Kooperatifi Başkanı K.Ç.'nin oğlu E.Ç. bugün DHA muhabirini telefonla arayarak babasının bir komploya kurban gittiğini savundu. Üniversite öğrencisi olduğunu belirten E.Ç., “Babam bir işadamı. Bazı konuşmaları serttir ama kimseyi tehdit etmez, uyuşturucu ile işi olmaz. Rekabet ortamında neler gerçekleşti bilmiyorum, ama babamın suçsuz olduğunu, bir komploya kurban gittiğini en kısa zamanda elimizdeki belgelerle açıklayacağız. Şu anda daha fazla açıklama yapmak istemiyorum. Ancak babam hakkında ortaya atılan iddialar gerçek değil. Babamın bulunduğu yeri bilmiyorum” dedi.