Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Ege Bölge Toplantısı, Uşak'ta yapıldı. Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, YÖK ve Avrupa Birliği'ne (AB) yüklenerek, "YÖK alanının dışına çıkarak Türkiye'yi sıkıntıya sokuyor. Leyla Zana, Fehriye Erdal ve Orhan Pamuk davasına ilgi gösteren AB'nin, Leyla Şahin davasında sessiz kalması manidardır" dedi.

Uşak Öğretmenevi'nde gerçekleştirilen toplantıya sendika Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 11 şube başkanı ve sendika üyeleri katıldı.

Ahmet Gündoğdu, toplantı öncesi yaptığı basın açıklamasında, kendi öğrencilerinin geleceğinin karartılmasını isteyen eğitim sendikalarını kınadıklarını belirterek, "Halkın değerlerini ve çocuklarının geleceğini mücadele amacı olarak gören, bunu da en üst düzey yetkili olan genel başkanın ağzından İslam'a hakaret olarak yansıtabilen anlayışın sivil olması, bizim olması ve yerli olması mümkün değildir. Ama bu anlayışta dine, dini değerlere yer olmasa da bir özgürlük anlayışı vardır. Hiçbir özgürlüğü hiçbir kurum ve kuruluşun sınırlandırma yetkisi yoktur. Özgürlükler, kendi içerisinde başkalarının hak ve hukukuyla kendiliğinden sınırını belirlemiştir. Eğitim Bir-Sen olarak, haksızlığa uğrayanın düşüncesini paylaşmasak bile yanında yer almayı, haddini bilmeyi ve haddi bildirilmesi gerekenlere haddini bildirmeyi esas alıyoruz" dedi.

YÖK'ün özellikle son zamanlarda sergilediği tutumla kendi alanı dışına çıktığını söyleyen Gündoğdu, "Bu, YÖK aldığı tavır nedeniyle Yüksek Eğitim Kurumu olmaktan çıkıp, yolsuzlukları örtme kurumu mu oluyor sorusunu aklımıza getiriyor. Dünyada ilk 500 üniversite arasında bir tek üniversitemiz yok. Patent üretiminde neredeyiz? Bilimsel makale oranımız nedir? Mesleki eğitimde kalkınmaya katkımız nedir? Mesleki eğitimin üniversitede karşılığı olan mühendislik fakültelerinin ülkeye katkısı nedir? YÖK, bu sorulara cevap aramak zorundayken, maalesef ideolojik takılıp, alanının dışına çıkarak Türkiye'yi sıkıntıya sokmaktadır. Eski Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, genel lise mezunlarına istedikleri takdirde dışarıdan meslek lisesini bitirme imkanı tanımıştı. Bugün çift taraflı, isteyen meslek lisesi mezunları da genel liseyi bitirebilirler deniyor. Dün Metin Bostancıoğlu'na sesini çıkarmayanların bugün alanlara ve yargıya koştuğunu, bunların içerisinde eğitim sendikalarının da bulunduğunu görüyoruz. Bunlardan birisi, 'Bu uygulama İmam Hatip Lisesi'nin önüne açmaktır' diyor. Sağcılığın ve milliyetçiliğin kendi tekelinde olduğunu yansıtan bu sendika, 'Bu hülledir' diyerek Eğitim-Sen ile aynı noktada buluşuyor. Eğitim-Sen ile Türk Eğitim-Sen'in aynı noktada buluşmasının, dün sahnelenen oyunların devamı olduğunu görüyoruz. Kendi öğrencilerinin geleceğinin karartılmasını isteyen eğitim sendikalarını kınıyoruz" diye konuştu.

Leyla Şahin olayında kimlerin yerli, kimlerin yabancı olduğuna yakından tanık olduklarını da ifade eden Gündoğdu, "Ermeni meselesinde 'Kahrolsun Fransa' diyen içimizdeki Fransız, ulusal çizgideki orkestrayı oluşturanların başörtü meselesinde nasıl Fransız olduğuna tanık olduk. Hem de Maraş'ı hatırlamadan. Ama biz biliyoruz ki, bedeli ödenen hak dokunulmaz, bedeli ödenmeyen hak ise hak değildir. Onun için bu süreç, AB'nin de dinimize, İslam'a ve insanımıza bakışında şaşılığını göstermektedir. Biz AB'yi demokratikleşme ve teknoloji adına önemserken, AB'nin Leyle Zana, Orhan Pamuk ve Fehriye Erdal'a gösterdiği ilginin yüzde birini bile Leyla Şahin'e göstermemesini manidar buluyoruz" şeklinde konuştu.

Yayın Tarihi : 1 Ocak 2006 Pazar 15:51:34