Türkiye'deki süt üretiminin yüzde 70'inin kayıtdışı olduğunu belirten Tarım İl Müdürü Atilla Arslan, sektörün en büyük sorununun kayıtdışı ve sokak sütü olduğunu söyledi. 

15-24 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Süt Haftası etkinlikleri çerçevesinde, Uşak Ticaret Borsası ile Tarım İl Müdürlüğü ortaklaşa, "Sütün Yolculuğu" konulu bir panel düzenledi. Dülgeroğlu Otel'de gerçekleştirilen panelde, kaliteli çiğ süt üretimi, süt sanayisinde kalite arttırma yöntemleri, organik süt üretimi, süt ve ürünlerinin muhafazası, süt mevzuatı, kontrolü ve ihracı konuları ele alındı. Panele Vali Kayhan Kavas, Belediye Başkanı Mesut Apaydın, Ticaret Borsası Başkanı Yıldıray Aydoğan, süt üreticileri, sivil toplum örgütü temsilcileriyle daire müdürleri katıldı. Panelde bir açılış konuşması yaparak Türkiye genelinde gıda üretimi yapan 24 bin işletmenin bulunduğunu ve bunların yüzde 16'sının süt ve ürünleri olduğunu ifade eden Tarım İl Müdürü Atilla Arslan, "Süt üretiminde kalite ve kapasite baza alındığında yeterli seviyede sanayi tesisimiz yok. Sektörün en büyük sorunu kalite, hijyen ve kayıtdışı üretimdir. Türkiye'deki süt üretiminin yüzde 70'i kayıt dışıdır. İlimizde ise kayıtdışı üretim yüzde 50 civarındadır. Hijyen ve kalitenin sağlanamamasının en büyük nedeni küçük aile işletmelerinin yoğun bir şekilde olmasıdır. Bu nedenle sağım ve ahır işlemleri istenilen hijyen ve kalitede değil. Bu da ahırda sütün kirlenmesine neden olmaktadır" dedi. 

Süt sanayicisinin kalite ve hijyen şartlarını en yüksek seviyeye çıkartarak haksız rekabeti önlemesi gerektiğini de belirten Arslan, "Sanayici her kalitedeki süte talep oluşturmaktadır. Bu son derece yanlış ve haksız rekabet sağlayan bir yönetimdir. Kalite ve hijyene önem verildiği takdirde haksız rekabette ortadan kalkar. Sektördeki en büyük sıkıntıların başında ise sokak sütü ve kayıtdışı üretim gelmektedir. Bu sorunlar giderilmediği takdirde AB süt üretiminde kota sınırlaması yapacaktır. Böylelikle çok ciddi sıkıntılar yaşayabiliriz. Yakın geçmişte bir kuş gribi vakası yaşadık. Eğer sokak sütünün önüne geçemezsek 5 yıl içerisinde çok daha büyük bir salgın hastalıkla karşı karşıya kalırız. Ancak gerekli önlemleri alır, kayıtdışı ve sokak sütünün önüne geçersek AB'den 5 yıl içerisinde 20 milyon tonluk kota alabiliriz. Son 3 yıldır ilimizde bu tür çalışmalar hızlanmış ve belli mesafeler alınmıştır. Ege'de şu anda süt işleme kapasitesi bakımından İzmir'den sonra ikinci sıradayız. 2003 yılında günde 100 ton süt işlerken bugün 400 ton süt işleyebilir hale geldik. Yine 3 yıl önce 95 bin ton olan yıllık üretimi 125 bin tona yükselttik. Soğutulan süt miktarını da son 3 yılda 15 bin tondan 70 bin tona çıkardık. Organize Sanayi Bölgesi'nde bir sanayicimizin yapmakta olduğu yatırım tamamlandığında Ege'de süt işleme kapasitesi bakımından bir numara olacağız" diye konuştu. 

Vali Kayhan Kavas ise kısa konuşmasında kayıtdışı ve sokak sütüyle mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, bu sorunların giderilememesi halinde AB'nin koyacağı kotaların çok ağır sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
Süt Haftası kapsamında hafta boyunca organize edilen etkinlikler çerçevesinde, panel dışında Tiyatro Sanatçısı Cengiz Küçükayvaz'ın da katılımıyla okullarda öğrencilere süt eğitimi ve stadyum önünde süt ürünleri ikramı gerçekleştirilecek.