Elde ettikleri bulgulara göre, Hasankeyfin 2 büyük deprem yaşadığını belirten Prof. Dr Uluçam, ortaya çıkardıkları yapılarda depremin büyük bir tahribata neden olduğunun görüldüğünü açıkladı.
Depremler dışında Ortaçağ döneminde büyük bir veba salgını, 1915 Ermeni katliamı ve 1930-1940lı yıllarda kızamık salgınlarına maruz kalan Hasankeyfte toplu mezarların bulunduğunu ifade eden Uluçam, "Mezarların araştırılması için antropolog istedik. 1915 Ermeni katliamında Hasankeyf toplama merkezi konumundaydı. Ortaçağda vuku bulan veba salgınında toplu ölümlerin gerçekleştiğini biliyoruz. Zaman içinde 2 büyük deprem gören Hasankeyfte yapılan kazılarda ortaya çıkan bulgular, depremlerin yıkıcı olduğunu gözler önüne seriyor.
Ancak depremlerde mezar düzenlemesinin olamayacağını düşünüyoruz. 1915 Ermeni katliamında toplama merkezi olan Hasankeyfte, binlerce insan tifo salgını, açlık, savaş, yorgunluk nedeniyle ölmüş. Yine 1930-1940lı yıllarda bir iki kızamık salgını nedeniyle binlerce çocuğun öldüğünü anlıyoruz. Mezarların veba salgını, Ermeni katliamı ve kızamık salgınlarında ölenlerin mezarları olduğunu düşünüyoruz. Biz mezarları açmadık. Bu antropologların işi. Mezarların incelenmesi için antropolog talebimizi bildirdik. Bu yıl olmasa gelecek yıl bir antropolog Hasankeyfe gelerek, mezar incelemesi yapacak. Hasankeyf mimari dokusu olan değil, hastalık, savaş, göç ve toplu ölüm vakalarına da sahne olmuş bir yerleşim birimidir" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam, yamaç külliyesinde yaptıkları kazılarda Hasankeyfte ilk kez taş bir cami mihrabı bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Uluçam, taş mihrapta yaptıkları incelemeler sonucunda caminin Artuk hükümdarı Melik Salih ya da Eyyübi hükümdarı Selahattin Eyyübi tarafından yaptırılmış olabileceğini ifade ederek, "Çünkü o dönemde böyle anıtsal nitelikli bir yapıtı ancak hükümdarlar yapabilirdi. İncelemelerimiz sonucunda taş mihrabın kesin tarihini ortaya çıkaracağız" dedi.
Hasankeyf İlçesinde kazı çalışmalarını sürdüren Prof. Dr Abdüsselam Uluçam, bu yıl Zeynelbey Türbesinde kazı çalışmalarının sona erdiğini dile getirerek, restorasyon ve çevre düzenlemesi yaptıklarını söyledi. Zeynelbey Türbesinde yapılan kazı çalışmalarında, İpekyolunun en büyük külliyelerinden birinin ortaya çıkarıldığını söyleyen Prof. Dr Uluçam, ortaya çıkardıkları külliyeyi kültürel etkinlikler ve hava müzesi haline getireceklerini kaydetti.
Prof. Dr. Uluçam, Hasankeyf kazılarının 15 Eylülde sona ereceğini açıkladı. 4 Ekim tarihine kadar kısmi restorasyon ve çevre düzenlemesi yapacaklarını kaydeden Uluçam, gelecek sene yapılacak olan kazılar için en az 10 dönümlük bir arazinin istimlak edilmesi gerektiğini belirtti.