3
Mayıs
2024
Cuma
DİYARBAKIR

GÜNEYDOĞULU ÇOCUK NE YAPSIN?

Güneydoğu’da çocuklar PKK?ile devlet arasında sıkıştı. DTP?çocukların eylemlere katılmasını önlemezken, devlet taş atmayı örgüt üyeliği sayıyor. En az 100 çocuğa 20 yılı aşkın hapis isteniyor

İSTANBUL / ANKARA - Güneydoğu’nun birçok ilinde ekim ayında düzenlenen gösteriler sonrasında gözaltına alınan çocuklara güvenlik güçlerince şiddet uygulanması ve haklarında 23 yıl ile 58 yıl arasında ağır hapis istemiyle davalar açılması, ‘çocuk haklarının yaygın bir şekilde ihlal edildiği’ eleştirilerini alevlendirdi. Tutuklanan çocuklara yönelik polis şiddeti ve maruz kaldıkları ağır cezalık davalar, ‘Çocuklar topluma böyle mi kazandırılacak?’ sorusunu gündemde tutuyor. Avukatların verdiği bilgilere göre, ekim ayında Abdullah Öcalan’a destek eylemlerinde gözaltına alınan ve haklarında 20 yılı aşkın hapis cezası istemiyle iddianameler düzenlenen çocuk sayısı şimdiden 100’ü aşmış durumda.
Diyarbakır, Mardin, Ağrı, Van ve Adana başta olmak üzere çeşitli illerde düzenlenen gösterilere çocuk eylemcilerin katılması nedeniyle DTP de eleştirilerden payına düşeni aldı. Küçücük çocukların gösterilere katılmasına ses çıkarmayan, hatta bunu organize ettiği ileri sürülen DTP’nin İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, “Sizin çocuğunuz olsa bu tür eylemlere katılmasını izin verir misiniz?” sorusuna “Çocuğum olduğunda düşünürüm, o zaman koşullar nasıl olur bilmiyorum tabii” yanıtını vermişti. DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, Tuncel’in bu sözlerini “Partimizin gösterilerde çocuk kullanmak gibi bir politikası yok” diye düzeltmeye çalışsa da sonraki DTP gösterilerinde çocuk eylemci sayısında herhangi bir azalma olmadı.

Adana en sert tepkiyi verdi


Çocukların eylemlerde yer almasıyla ilgili ‘yeşil kart iptali’ gibi ilginç girişimleriyle bir anda kamuouyunun en tanıdığı simalardan biri olan Adana Valisi İlhan Atış, her ne kadar “Biz bu çocukları ebeveynlerinden daha çok seviyoruz” dese de, gösterici çocuklar en sert uygulamalarla Adana’da karşılaştı. Adana Barosu avukatlarından Vedat Özdemir, “Ekim ayında meydana gelen olaylar nedeniyle Pozantı Cezaevi’nde en az 50 çocuk tutuklu. Tutuklanmayanlardan da bir kısmının hakkında dava açılmış durumda. Benim çocuk müvekkillerimin sayısı 25 ama, hakkında 20 yılın üzerinde hapis cezası istenen çocuk sayısı 100’ü aştı” dedi.
Çocukların yaygın bir şekilde gösterilerde ön saflara yerleştirilmesi de, bu çocuklara güvenlik güçlerinin sert muamele göstermesi ve haklarında ağır cezalık davalar açılması da yeni uygulamalar değil. Diyarbakır’da 28-30 Mart 2006’da yapılan gösterilere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 80 çocuk hakkında açılan davada 9.5 ile 24 yıl arasında hapis cezası isteniyor. Gözaltına alındıkları tarihte 13-18 yaş aralığında bulunan bu çocuklar hapishanede büyüdü. Cizre’de 15 Şubat 2007’de tutuklanan 80’e yakın çocuk da 10 aydır, 20’şer yıllık ceza tehdidinin altındalar.

Van’da ifade verip bırakıldılar


Geçen ay İmralı’da Abdullah Öcalan’a baskı yapıldığı iddialarının ardından Van’da düzenlenen gösterilerde gözaltına alınan çocuklar, psikolog gözetiminde ifade verip ailelerine teslim edildi. Ancak Diyarbakır ve Adana’da devlet, çocuk eylemcilere Van’daki kadar şefkatli değil. Diyarbakır’da altı çocuk için 23’er yıl hapis isteniyor. Adana’da ise önce altı, ardından da 19 çocuk hakkında 58 yıla kadar hapis istemiyle davalar açılmış durumda. Savcının iddianamede çocukların cebinde bulunan bilyeyi bile delil olarak gösterilmesi ise ilginç bir ayrıntı.

‘Ceza, koruma yolu değil’


Çocuk hakları konusunda uzman olan hukukçuların görüşleri tüm bu yaşanan olumsuz tablonun reddedilmesi yönünde açık bir çağrı gibi. Avukat Seda Akço’nun şu cümlesi, çocukların içine sokuldukları son derece haksız ikili kıskaca yönelik:
“Bu çocukların hangi koşullarda o eylemlerin içinde oldukları belli, mümkün olduğu kadar dışarıda tutulmaları gerekiyor, korumak için ceza elverişli bir araç değil.”

Radikal
Yayın Tarihi : 4 Aralık 2008 Perşembe 15:56:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?