Hakkında çeşitli soruşturma ve davalar açılan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, basına açıklamada bulundu. Belediye Başkanı Baydemir, "Diyarbakırlıların meşhur değişiyle çamur at izi kalsın. Hedef tek kelimeyle budur.

Net bir şekilde belirtmek gerekirse yapmış olduğum politik değerlendirmelerden ve ambulans tahsisinden dolayı çıkabilecek bütün hukuki sorumluluğu büyük memnuniyetle göğüslerim. Gerekirse bunun cezasını 100 çekerim" diyerek, kendisine çamur atıldığını iddia etti. 

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, hakkında açılan dava ve soruşturmalara ilişkin basın açıklaması yaptı. Diyarbakır Konuk Evi önünde basın toplantısı düzenleyen Baydemir, kendisine çamur atıldığını ileri sürdü. 

2 yıllık Belediye Başkanlığı döneminde kendisine açılan ilk soruşturmanın bu olmadığını belirten Baydemir, 10 soruşturma ve 20'ye aşkın çeşitli konularda müfettişlere beyanlarda bulunduğunu söyledi. 

Son açılan davanın diğerlerinden bir farkının olmadığını ifade eden Baydemir, kendisine açılan soruşturmaların çamur atma olduğunu iddia ederek, "Diyarbakırlıların meşhur değişiyle çamur at izi kalsın. Hedef tek kelimeyle budur. Net bir şekilde belirtmek gerekirse yapmış olduğum politik değerlendirmelerden dolayı, ambulans tahsisinden dolayı çıkabilecek bütün hukuki sorumluluğu büyük memnuniyetle göğüslerim. Gerekirse bunun cezasını 100 yıl çekerim. Bunlar değerlerimizdir. Eğer ben değer ve inançlarımı savunamayacaksam, Belediye Başkanı olmuşum ne yazar olmamışım ne yazar. Buradaki önemli husus, adaletin, yargının siyasete alet edilme çabasına gelmemektir. Anlım aktır. Tıpkı yüreğim gibi. Her 15 günde bir Diyarbakır halkıyla bir araya geliyorum. Gelen taleplerin yüzde 95'i istihdama yöneliktir. Ben bu kentin tek kuruşuna dahi sahip çıkarım. Ekibimizle birlikte kentimizin bütününe sahip çıktık. Bundan sonra da sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı. 

Diskinin ihalelerinde usulsüzlük yapıldığı iddialarıyla hakkında dün dava açılan Baydemir, bu konuya da açıklık getirdi. 

Baydemir, "İhaleleri vermediğimiz firmalar vardır. İşe başlayan ve ardından kaçan firmalar var. Bu nedenle her ihale en düşük teklifi verecek firmaya verilecek diye bir kaide yoktur. Sonucu şimdiden söyleyeyim. Bu kesinlikle berattır. Bu bir ön kapama girişimidir. Karalama girişimidir. Bu, olduğundan farklı gösterme girişimidir. Ben nasıl Kürtler ve Türkler bir arda yaşamalıdır demek istiyorsam. Bir diğeri manşet atıyor, 'Türkler ve Kürtler bir arada yaşayamaz.' Gelin bunu birlikte düzeltelim. İstediğiniz kadar ben bunu demedim deyin. Bana bir mesaj verilmek isteniyor. Bu bana ayağını denk al mesajıdır. Ben inancımı, duygularımı paylaşmaya devam edeceğim. Hukukun siyasete alet edilme istemiyle karşı karşıyayız. Vatandaşlarım bu tür oyunları iyi bilir" dedi. 

AB yerel yönetimler kongresine katılmayacağı yönünde çıkan haberlere de değinen Baydemir, "AB yerel yönetimler kongresi, AB'nin en önemli demokratik mekanizmalarından bir tanesidir. Türkiye'nin ulusal delegasyonunu belirleme yetkisi, İçişleri Bakanlığı'na aittir. Biz hem İçişleri Bakanlığı'na hem AB yerel hizmetler kongresi başkanlığına, Türkiye'nin ulusal delegasyonu içerisinde yer almasını istediğimizi belirttik. Şu ana kadar talebimiz henüz İçişleri Bakanlığı'nda onaylanmış değil. Neden bu talepte bulunduk? Bu ülkenin siyasi renklerinden bir tanesiyiz. AB yerel yönetimler kongresinde, bölgesel ve siyasal farklılıklar göz önünde bulundurularak oluşturuluyor. Talebimiz de bu doğrultudadır. Bana göre, Türkiye'nin üyeliğini daha da güçlü kılacağız. Neden DTP'li bir belediye başkanı bu delegasyon içerisinde yer almasın? DTP'nin yer almaması bence büyük eksiklik olur. Talebimiz halen devam ediyor. Olumsuz bir yanıt almadık. Ama umarım kabul edilir" dedi.