Şırnak'ın Silopi ve Cizre ilçelerinde yapılan kazı çalışmalarında bulunan kemikler ile ilgili Diyarbakır Barosu tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, Ergenekon davasının Türkiye'nin geçmişiyle yüzleşmesi için büyük bir avantaj olduğunu söyledi.

Silopi ilçesindeki BOTAŞ tesisleri ile eski Sinan Lokantası'ndaki kuyuların kazılmasının ardından Cizre ilçesi Kuştepe mevkiinde de yapılan kazılar ile ilgili Diyarbakır Barosu tarafından basın açıklaması düzenlendi.

Basın açıklamasına Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, Türkiye Barış Meclisi sözcüsü Hakan Tahmaz, Özgür-Der, Mazlum-Der ve bazı avukatlar katıldı. Yapılan kazı çalışmaları ile ilgili bilgi veren Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, Ergenekon soruşturması ile Türkiye'nin önünde büyük bir fırsat olduğunu belirterek, "Abdulkadir Aygan'ın beyanlarını ciddiye alıyoruz. Daha önce onun beyanlarından yapılan kazılardan cesetler çıkmıştı ve kendisi de 9 yıl JİTEM'de çalıştığını iddia ediyordu. 18 Şubat 2009 tarihinde Cumhuriyet Başsavcısı ile keşif yaptık. Şüphelendiğimiz yerin açılmasını talep ettik. 9 Şubat'ta önce BOTAŞ içerisindeki kazıyı yaptık. 2 tane kaburga kemiği bulduk ve bunun haricinde elbiseler bulduk. Bunları Adli Tıp Kurumu'na gönderdik.

11-12 ve 13 Mart'ta da Sinan kuyularını kazdık. Bu kuyularda kemikler, kafatası, bez parçası, tel ve benzeri malzemeler bulundu. Sinan Lokantası'ndaki kazıları el ile kazdık, burada 16 kemik bulduk bunun haricinde, kar maskesi, bere, bez ve tel gibi malzemeler bulduk. Dün de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı'nın talimatı ile Cizre'nin Kuştepe mevkiinde bir kazı yapıldı. Orada da belli muhteviyatta kemik bulundu. Türkiye'nin önünde büyük bir fırsat olduğuna inanıyorum. Şu aşamada Ergenekon davası ile beraber Türkiye'nin geçmişle yüzleşmesi için büyük bir avantaj olduğuna inanıyorum. Toplumumuzda geçmişle yüzleşme alışkanlığı yok ama Türkiye geçmişle yüzleşme cesareti göstermiş olması gerekir" dedi.
Türkiye Barış Meclisi sözcüsü Hakan Tahmaz ise işlenen cinayetlerin faillerinin bulanmadan bu topraklarda barışın sağlanamayacağını belirterek, "Türkiye'nin kanayan yarası olan Kürt sorunu kapsamında JİTEM faaliyetleri olarak işlenen cinayetlerin katilleri ve mezarları bulunmadan bu topraklarda barışın kalıcı bir biçimde gerçekleşmesinin imkan dahilinde olmadığını biliyoruz. Bu nedenle savaşın acılarının dinmesi ve yaraların sarılması için, toplumsal ve siyasal iradeye ihtiyaç olduğu çok kesin. Biz Türkiye Barış Meclisi olarak bu konunun takipçisi olacağız. Bütün bu yapılacaklar konusunda üzerimize düşen her türden sorumluluğu yerine getireceğimizin bilinmesini istiyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki bir toplumda adalet sağlanmadan barış gelmez" şeklinde konuştu.