7
Mayıs
2024
Salı
DİYARBAKIR

Akılalmaz "bebek" skandalı!

(ÖZEL HABER) DİYARBAKIR'DA AKIL ALMAZ

Gömülen bebeğin kendi çocuğu olmadığını iddia eden Ayhan Mamak, "Verilen çocuk bana ait değil. Ben çocuğumu iyi tanıyorum. Bana yanlış çocuk verdiler. Bu yüzden hastaneden şikayetçiyim. Bana verdikleri çocuk sarışındı, 5-6 aylık bir bebekti. Benim çocuğum ise esmer ve kendinde olan bir çocuktu. Ben sürekli hastaneye gidip geldim. En son gittiğimde hemşire bana, 'Senin çocuğunun durumu iyi. Onu normal odaya alabiliriz' dedi. Sabah oldu, annemle beraber hastaneye gittik. Dediler 'Çocuğunuzu kaybettik'. Ben

orada stres ve bunalım geçirdim. Orada bana çocuğumun ölüm haberini doktor vermesi gerekirken personel verdi. Gömdüğümüz çocuk benim çocuğum değil. Savcılığa gittim, benimle ilgilendiler. Beraber mezarı açtık. Devlet Hastanesi'ne gittik. Sayın savcı bana, 'Bak çocuk senin mi?' dedi. Ben de baktım, dedim 'Çocuk benim değil'. Savcı 'Bizim de emin olmamız için DNA testi yapmamız gerekir' dedi. DNA testi yaptık. Benim çocuğumun bulunmasını istiyorum. Verilen çocuk bana ait değil. Benim çocuğumu getirsinler

bana. Çocuğumu sattılar mı, para karşılığında mı verdiler? Ne yaptılar bilmiyorum ama çocuğumu istiyorum" dedi.

 

"İNSAN KENDİ EVLADINI TANIMAZ MI"

Bebeğini kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan anne Seher Mamak ise, "Çocuk bize ait değildi zaten. İnsan kendi evladını tanımaz mı. Ölmeden önce hastaneye gittiğimizde 'Çocuğunuz çok iyi' dediler. Bize verilen çocuk felçliydi. O çocuk normal doğumla oldu. Ben ise sezaryenle oldum. Bize çocuğumuzun ölümünü personel söyledi. Validen, Başbakan'dan, savcılardan yardım istiyorum. Çocuğumun bulunması istiyorum" diye konuştu.

Torununun hastane yetkilileri tarafından çalındığını iddia eden babaanne Şükran Mamak, "Bizim çocuğumuz dünyaya geldi. 4 gün boyunca hastaneye gittik. İki kere ben bebeğin doktorunun yanına çıktım. Bana 48 saati atlatırsa durumu iyi olur dediler. Beşinci güne girdik. Biz hastaneye gittik, yukarıya çıktık. Bize 'Buraya girmek yasaktır' dediler. Bize telefon açtıklarını söylediler. Benim oğlum da 'Telefon bize gelmedi' dedi. Benim oğlum sinirinden kafasını duvarlara vurdu. Personel ile hemşire bizimle

beraber morga geldi. Ben de bebeğin ölüsünü kimse görmesin diye açmadım. Zaten hepimizin ciğeri yanmıştı. Eteğimle birlikte bebeğin üstüne attım. Çocuğu eve getirdik ve yıkadık. Götürdük mezara gömdük. Benim kızımla gelinim, 'Anne yıkadığımız bebek beyaz ve saçı sarıydı. Ayhan'ın bebeği esmer ve saçı siyahtı' dedi. Biz de kalktık hastaneye gittik. Personel başımıza toplandı, karakola gittik. Emniyet ekipleri geldi. Hepimizin ifadelerini aldılar. O çocuk bizim değil, biz çocuğumuzu istiyoruz" dedi.

İHA muhabirinin bütün ısrarlarına rağmen konuşmak istemeyen hastane yetkilileri ise, "Böyle bir şey olması doğru değil. Aile, hastane parasını vermemek için böyle yapıyor. Aile yeşil kartlı. Biz 'gelmeyin' dedik. Biz de çocuk ortada kalmasın diye çocuğu aldık. Hastanemiz kameralarla donatımlı. O çocuk kesinlikle onların çocuğu" açıklamasını yaptı.

İHA
Yayın Tarihi : 23 Haziran 2010 Çarşamba 11:10:00
Güncelleme :23 Haziran 2010 Çarşamba 18:23:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?