Dicle Üniversitesi'nin 2009 - 2010 eğitim ve öğretim yılı açılışı için Diyarbakır'a gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Tarım Bakanı Mehdi Eker, ilk olarak Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i makamında ziyaret etti. Arınç, dün mecliste yaşanan olayları zorbalık olarak değerlendirdi.

Dicle Üniversitesi'nin 2009 - 2010 eğitim ve öğretim yılı açılışı için Diyarbakır'a gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Tarım Bakanı Mehdi Eker, AK Parti Milletvekili Kutbettin Arzu, Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile beraber Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i makamında ziyaret etti. Yapılan ziyaretten memnuniyet duyduğunu belirten Baydemir, artık verecek tek bir canın bile olmadığını belirterek, "Bana göre ülkemiz şu sıralar oldukça hararetli ve oldukça hayırlı bir istişare ortamından geçiyor. Bana göre 21. yüzyılda hiçbir çatışmanın kazananı yoktur. Hiçbir kavganın kazananı olmamıştır, olmayacaktır. Aslında kavga, ölüm, çatışma, gözyaşı hepimize kaybettirdi ve kaybettirecektir. Bu itibarla esas olarak, kaybetmiş olduğumuz barışı kazanmak için çaba sarf etmemiz lazım. Hem şahsım hem de içinde yer aldığım kültürün, camianın şahsınıza olan özel sempatisini de ifade etmek isterim. İnşallah bu süreci onurlu bir barışa ve geleceğe taşıma noktasında başarılı oluruz. Emin olun bütün sıfatlar gelip geçicidir fakat baki kalan, insanlığa verdiğimiz değerdir. Kentimiz Diyarbakır'ın şüphesiz ki bazı sıkıntıları var ama bunları aşmanın yolu da barış, huzur ve güven ortamıdır. Artık yitireceğimiz hiçbir canın olmadığını ve olmaması gerektiğini düşünüyorum. Şüphesiz barışı inşa edeceğimiz yol dikensiz gül bahçesidir, temel hedefimiz, dikenler bizim elimize batsın ama gelecek nesillere ve çocuklarımıza dikensiz gül bahçesi bırakmaktır" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne geç kalmış bir ziyareti yaptığını belirterek, "Değerli basın mensupları, ben de şu anda Diyarbakır'da ve Belediye'de olmaktan mutluluk duyuyorum. Başkanımız havaalanında karşıladılar. Çok gecikmiş bir ziyareti yapıyorum aslında. Bu fırsatı bulduğum için de mutluyum. Başkanın biraz önce söylediği konular bizim de üzerinde durduğumuz konulardır. Ülkemizde huzurun, birlik ve bütünlüğün meydana gelmesi, herkesin kucaklaşması, acının, kanın, gözyaşının artık ülkemizden gitmesi hepimizi mutlu edecektir. Adına demokratik açılım dediğimiz huzur, barış projesi dediğimiz bu çalışmamızı en iyi şekilde icra etmek ve mutlu sona ulaşmak amacındayız. Hepimizin amacı birdir. Siyasetçi, toplumun sorunlarını çözen insandır, boş konuşan insan değildir, hamaset yapan insan değildir, etnik farklılıkları, birbirine düşürmek sanatı değildir. Siyasetçinin ana hedefi, toplumun sorunlarını çözmek ve toplumda yaşayan insanların daha mutlu, refah payı yüksek bir memlekette yaşamasıdır. Bu konuda bildiğimiz doğruları yapmak istiyoruz" dedi.

TBMM'de dün yaşananları da değerlendiren Arınç, olayları zorbalık olarak değerlendirerek, "Dün maalesef TBMM'de yaşanan ve zorbalığa varan birtakım davranışları herkes ibretle izledi. Ama ne olursa olsun, bir acı ilacı içmek gerekli olsa bile şifa bulmak için, huzur bulmak için bildiğimiz doğru ne varsa bunu ülkemiz için yapacağız. İnşallah güzel şeyler göreceğiz, kavga ile, dövüş ile, yaraları kaşıyarak kanatmak ile bir yere varamayız. Herkesi birbirine düşürmenin alemi yok. Siyasetçinin risk alan bir insan olduğunun bilinmesini isterim. Yoksa güzel günlerde bol bol nutuk atmak birilerinin işi olabilir ama biz siyasetçi olarak böyle bir anlayışa sahip değiliz. 2 dönemdir iktidardayız, halkın yüzde 47 oyunu almış bir siyasi partiyiz. Bu iktidarı riske atacak bir proje olarak görülse bile bu ülke için buna ihtiyacımız var. Neye mal olursa olsun, sonu ne olursa olsun doğru bildiğimiz bu projeyi 70 milyon milletimiz için inşallah uygulayacağız" dedi.

"Mahmur Kampı'ndan yeni dönüşler olabilir mi?" sorusu üzerine de Arınç, "Mahmur Kampı'ndan ülkeye gelişler olabilir ve bu gelişlerin olmasını da arzu ederiz. Ülkemize gelsinler; ülkemizden, vatanımızdan ayrı düşmesinler ve o kamptan buraya çocuk, kadın, erkek neyse ülkemizin insanlarını kendi topraklarımızda görmeyi isteriz" şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı, İstanbul Kürt Enstitüsü tarafından basılan 160 bin kelimelik Kürtçe-Türkçe sözlüğü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a hediye etti.