7
Mayıs
2024
Salı
DİYARBAKIR

Baro'dan operasyon açıklaması

Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, DTP'ye yönelik operasyonu kaygıyla izlediklerini belirterek, ''Kaygımız odur ki, bu operasyonun, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünün bir başka bahara ertelenmesine gerekçe olmasıdır'' dedi.

Diyarbakır Barosu, DTP'ye yönelik düzenlenen ve 52 kişinin gözaltına alındığı operasyonu değerlendirdi. Baro'da toplanan yaklaşık 40 avukat ve gözaltına alınanların avukatları ile ortak bir açıklama yapan Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Diyarbakır Barosu olarak operasyonu kaygıyla izlediklerini söyledi. Baro üyesi iki avukatın da gözaltına alınmaları sırasında hukuka aykırı ve keyfi uygulamalara maruz kaldıklarını öne süren Aktar, "Bir meslektaşımız avukatlık görevini ifa ettiği sırada, müvekkilinin talebi üzerine bu operasyon kapsamında arama yapılan bir eve gitmiş, bu sırada hiçbir gerekçe gösterilmeksizin polis tarafından zor ve şiddet kullanılarak gözaltına alınmıştır. Diğer meslektaşımız ise İstanbul'da bir meslektaşının aracında kırmızı ışıkta beklerken, kendilerine silah çekilmek suretiyle gözaltına alınmıştır. Meslektaşımızın gözaltına alınış yöntemleri ve uğradıkları kötü muamele ile hukuk dışı uygulamayı, hukuka ve mesleğimize yönelik bir saldırı olarak görüyor ve kınıyoruz" diye konuştu.

GİZLİLİK KARARI KALDIRILMALIDIR

Emin Aktar, gözaltındaki şüphelilerin müdafiliğini Baro üyesi avukatların üstlendiğini ifade ederek, "Meslektaşlarımız, soruşturmaya ilişkin gizlilik kararı alındığından, şüphelilerin hangi delillere göre gözaltına alındıklarına ilişkin bilgi sahibi olmamalarına rağmen, soruşturmaya ilişkin bilgi ve belgelerin neredeyse tamamını basından izlemekteyiz. Yürütülen soruşturma ile ilgili olarak 'Gizlilik kararı' olduğu ve bu nedenle meslektaşlarımız müvekkilleri hakkındaki isnatlara ilişkin bilgi ve belgelere ulaşma şansları kısıtlandığı da göz önüne alındığında, bu durum adaletin gerçekleşmesinde silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğu gibi adil yargılanma ve soruşturmanın gizliliği ilkelerini de ihlal etmektedir. Bundan dolayı sadece savunma hakkının kısıtlanmasına yol açan 'Gizlilik kararının' derhal kaldırılmasını talep etmekteyiz" ifadelerini kullandı.

OPERASYONUN ZAMANLAMASI KAYGI UYANDIRDI

Operasyonun zamanlamasının da kaygı uyandırdığına işaret eden Aktar, şöyle devam etti:

"Yine basından öğrendiğimiz kadarıyla bu soruşturmaya ilişkin delillerin yaklaşık 2 yıldan bu yana toplandığı belirtilmektedir. Buna rağmen operasyonun 29 Mart 2009 tarihinde yapılan yerel seçimlerden çıkan sonuçların ortaya çıkardığı tablo, çatışmasızlık ortamında Kürt sorunun barışçıl yollardan demokratik ve adil çözümü yolunda umutların belirlediği bir ortamda yapılması operasyonunu hukuki yönünden çok politik yönünün baskın olması kaygılarımızı artırmaktadır. Türkiye'nin yakın tarihinde sıkça görüldüğü, bizim de kurumsal ve kişisel olarak izlediğimiz üzere, tüm barış ve ateşkes süreçlerinde bu tür provokatif girişimlerin olduğunu paylaşmak isteriz. Kaygımız odur ki, bu operasyonun, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünün bir başka bahara ertelenmesine gerekçe olmasıdır. Ancak bu ertelemenin, yakın tarihimizden de anlaşılacağı üzere, Türkiye halklarına bir yarar sağlayamayacağı da anlaşılmaktadır."

AVUKATLAR SERBEST BIRAKILSIN

Baro Başkanı Aktar, meslektaşlarına yönelik tutumun derhal sonlandırılmasını talep ederek, "Meslektaşlarımızın avukatlık görevini yerine getirmeleri sırasında ve bundan dolayı yöneltilen suçlamalar ile bağlantılı olarak gözaltına alınmalarını avukatlık mesleğine yönelik bir müdahale olarak görüyor ve bunu kabul edilemez bulduğumuzu ifade ederek, meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Ayrıca gözaltına alınan diğer şüpheliler ile onların müdafiliğini üstlenen meslektaşlarımızın savunma haklarına yönelik tedbirlerin derhal kaldırılmasını talep ediyoruz. Öcalan ile sadece avukatları değil ailesi de görüşüyordu" diye konuştu.
 

iha
Yayın Tarihi : 16 Nisan 2009 Perşembe 18:50:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?