Baydemir'in yargılanması başladı

Diyarbakır'da 'Çok Dilli Belediyecilik' kararı aldıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve görevinden alınan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş ile 18 meclis üyesinin yargılanmasına başlandı.

Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, görevinden alınan Sur eski Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, 18 meclis üyesi ile avukatlar katıldı. Baydemir, mahkemedeki savunmasında, Türkiye'de farklı dile, kültüre ve etnik kökene sahip pek çok halk bulunduğunu belirterek, "Bunlardan bir tanesi de Kürtlerdir. Kürt yurttaşlarımızın kendi dillerini, kendi kültürlerini yaşamaları ve korumaları geleceğe aktarmaları bana göre en doğal haklarıdır. Bu Türkiye'de yaşayan ve Türkiye Cumhuriyet vatandaşı olan Arap, Laz ve diğer kimliğe sahip yurttaşlarımız içinde geçerli olmalıdır. Tarihçiler derler ki, sokakta Kürtçe konuştuğu için insanlara zabıta eliyle ceza yazıldığı söylenmektedir. Türkiye'nin 1999 yılında AB süreci ile birlikte önemli reformlar yaşandı. Kürtçe isimlerin kullanımı konusuna serbestlik getirildi. Ama bunların hiç biri kendiliğinden olmadı. Yargılama ve cezalandırmalar sonrasında oldu" diye konuştu.

"DEVLETİ BÖLMEDİM"

Diyarbakır'da 4 yıldan beri belediye başkanlığı yaptığını ve çok dilli belediyeciliği uyguladıklarını ifade eden Baydemir, "Ben çok dilli belediyeciliği uyguluyorum. Kültür ve sanat festivallerinde, Kürtçe, Zazaca, Arapça dilleri ve sanatçılar getiriyorum ve bunlar kendi dillerinde şarkı söylüyor. Her ay halk günü düzenliyorum ve girişte isteyen Farsça, Kürtçe ve Türkçe konuşabilir deyip yanımda tercüman bulunduruyorum. Bugüne kadar bu uygulamalarım kimseye zarar vermemiştir, devleti de bölmedim.

Dolaysıyla bu olguyu aşmamız gerektiğine inanıyorum. Şüphesiz ki bu resmi dil değişsin, yerine başka dil gelsin amacı taşımıyor" dedi.

Mahkeme, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Duruşma sonrası çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baydemir, Belediye Meclisi'nin kararını onaylayarak buna tabiri caizse katkı sunduklarını belirtti. "Biz bu kararın ortağı olduk. Çok açık ve net söylüyorum adalet mutlaka ama mutlaka tecelli edecektir. Ve gün gelecek bu tür fotoğrafları, bu tür durumları yaşamış olmamızdan kaynaklı toplumun hemen hemen tüm kesimleri geçmişi yani bugünü yadırgayacaklardır" diyen Başkan Baydemir sözlerini şöyle sürdürdü:

"21. yüzyılda yurttaşlarımızın çok önemli bir kısmının kullanmış olduğu bir dili yaşatmış olduğu bir dili yasaklamak aslında kendi zenginliğimizi yok saymaktır. Kendi parçamızı yok saymaktır. Bu açıdan hakikaten 21'inci yüzyılın değerleriyle Türkiye'nin bana göre ismiyle hatta kat etmiş olduğu mesafeyle kesinlikle bağdaşmayan bir durumu yaşıyoruz".

Osman Baydemir, ayrıca "Bir kez daha söylüyorum, gün gelecek -hem de yakın gelecekte- bu yaşanılanlar hakkında kesinlikle iyi bahsedilmeyecektir. İyi kodlanmayacaktır. Bu örneklerden Türkiye'nin kurtulması lazım" dediği konuşmasını, "Bunun için mutlaka birilerinin cefa çekmesi gerekiyorsa, zorluk ve zahmet çekmesi gerekiyorsa baş göz üstüne. Zaten Sur belediye başkanımız görevden alındı. Meclisimiz fesh edildi. Biz hemen hemen her gün tabiri caizse adliyedeyiz; ama olsun. Eğer Türkiye demokratikleşecekse, insan haklarına saygı duyulacaksa, hukukun üstünlüğüne inanılacaksa ,kültürel zenginliklerimiz çeşitliliklerimiz kabul görecekse baş göz üstüne. Biz bu zahmetlere katlanmaya hazırız" ifadeleriyle tamamladı.