Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Diyarbakır'da ölümle pençeleşen bin hastanın tedavisini üstlendi. 

Diyarbakır başta olmak üzere Mardin, Batman, Şırnak gibi illerde maddi imkansızlıklar nedeniyle tedavi olamayan ağır hastalar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın desteğiyle hayata yeniden döndü. Yaklaşık 10 yıldan bu yana Diyarbakır ve bölgelerine terör nedeniyle göç eden yoksul insanların imdadına yetişen Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, kentte ölümle pençeleşen hastalara derman olmaya devam ediyor. 

Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın imkansızlıklar nedeniyle tedavi olamayan vatandaşlara olan desteği, yıllar önce Yılmaz Acu adlı vatandaşın girişimiyle başladı. Yaptığı girişimler sonucunda insanları tekrar hayata döndürmeye çalışan 4 çocuk sahibi Yılmaz Acu, okul kantini işlettiği sırada, yoksul birinin yardıma ihtiyacı olduğu haberini gazetede görünce duygulanarak, elindeki tüm imkanları seferber ederek hastanın tedavisine yardımcı oldu. Daha sonra kendini zor durumdaki insanların yardımına koşmaya adayan Acu, sahip olduğu 7 işletmesini yaptığı yardımlardan dolayı batırdı. Zor durumda kalmasına rağmen kendini bu yola adayan Acu, 1997 yılında 7. Kolordu Komutanı Yaşar Büyükanıt'a bir mektup yazarak yardım istedi. Mektubuna kısa sürede cevap alan Acu, tam 10 yıldır Yaşar Büyükanıt ile ortak çalışarak bugüne kadar yaklaşık bin hastayı Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) ücretsiz tedavi ettirdi. 

Yılmaz Acu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Diyarbakır'a olan sevgisi ve insanlığı sayesinde ölümle pençeleşen insanlara ümit olduğunu söyledi. Yaşar Paşa'nın imdadına yetiştiği ailelerle biraraya gelen Acu, Güneydoğu'da yoksulluğun had safhada olduğunu ifade ederek, "Ben zor durumda olan insanlara ücretsiz organizatörlük yapıyorum. Bu insanlara büyüklerimizin yardımıyla elimizden gelen tüm imkanları seferber ediyoruz. Genelkurmay Başkanımız Yaşar Büyükanıt, yoksul insanların tedavileri için gerek Diyarbakır Askeri Hastanesi'nde ve gerekse Ankara GATA'daki tüm imkanları seferber ediyor. Hiçbirinden tek kuruş almadan bugüne kadar yaklaşık bin hastanın tedavisini sağladı. Paşamızın hastalara yaptığı yardımların haddi hesabı yoktur. Hastalara kendi evladı gibi sahip çıktı. Genelkurmay Başkanımız Sayın Orgeneral Yaşar Büyükanıt başta olmak üzere tüm askeri yetkililerimize teşekkür ediyorum" dedi. 

Yüce ailesi de Yaşar Paşa'yı unutmadı. Çocuklarının 10 yıl önce bir kireç kuyusuna düştüğünü ve kör olduğunu söyleyen aile, "Yedi yıl çocuğumun gözlerinin açılması için mücadele ettim; ancak çaresiz kaldım. Yaşar Paşa'nın yardımıyla çocuğum artık görebiliyor. Çocuğum iyileştikten sonra ben de gırtlak kanseri oldum; yine paşamız sayesinde sağlığıma kavuştum" diyerek Yaşar Büyükanıt'a minnettarlığını dile getirdi. On günlük çocuğunda damar tümörü hastalığı olan çaresiz baba Muzaffer Uzan da, "Elimdeki tüm varımı yoğumu verdim; ancak kızıma çare olamadım. Allah, karşımıza Yılmaz Acu'yu çıkardı. Ergani İlçesi'nden GATA'lara kadar gittik. Kızımı 3 sefer lazerle alemiyat ettiler. Şimdi çok mutluyum. Allah, Yaşar Paşamızdan razı olsun" şeklinde konuştu. Kalbi delik olan çocuklarını Diyarbakır'da tedavi ettiren Galip Kan ve Nazım Özdemir adlı vatandaşlar ise, Diyarbakır'daki doktorların "Artık yaşaması imkansız" dediği çocuklarının GATA'da hayata döndürüldüğünü söyleyerek, Paşa'ya teşekkür etti.