'Bilgilerimizi Diyarbakır'la Paylaşalım Projesi' çerçevesinde Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde "Dinde töre'nin yeri" ve "Günümüzde töre adına yapılan yanlışlıklar" konulu konferans verildi.

Konferansta konuşan Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Coşkun, ''Bir genç kızın kaçırılmasından sonra ağabeyi ya da babası tarafından öldürülmesinin İslam öncesi dönemde diri diri toprağa gömülen kız çocuklarından farkı yok'' dedi.

Konferansta bilgi veren Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Coşkun, törelerin mevcut kültürleri yeni nesillere aktarma gibi önemli bir fonksiyonu olduğunu belirtti. Fertlerin bir yandan mevcut kültürle hayatlarını şekillendirirken, diğer yandan bu kültürü yeni yetişen nesillere aktarma çabasına girdiklerini kaydeden Prof. Dr. İbrahim Coşkun, bunun da daha çok gelenek ve göreneklerin yaşatılmasıyla mümkün kılındığını aktardı. Bazı törelerin zamanla dejenere olduğuna, bireysel ve toplumsal hayat için zararlı hale gelebildiğine dikkat çeken Coşkun, bu tür törelerin kısa sürede ıslah edilmesinin veya toplumsal hayattan uzaklaştırılmasının son derece önemli olduğunu vurguladı. Coşkun, şöyle devam etti:

"Tarihte olduğu gibi günümüzde de töre uğruna İslam'ın açıkça haram olarak bildirdiği, akla, hukuka ve bilime aykırı uygulamalar görmekteyiz. Töre cinayeti olarak da basında yer alan küçük yaşta kimi kızların kaçırılması sonucu yakınları tarafından öldürülmesi, kan davaları gibi örnekleri görmekteyiz. Şu gerçek iyi bilinmelidir; töre adına maddi ve manevi olarak insan haklarının ihmal edilmesi yasalar önünde suç olduğu gibi hak sahipleri affetmedikçe Allah'ın da affetmeyeceği bir günahtır. Hiçbir suçu ve günahı olmayan bir genç kızın kaçırılmasından sonra ağabeyi veya babası tarafından öldürülmesinin İslam öncesi dönemde diri diri toprağa gömülen kız çocuklarından ne farkı vardır?"

Prof. Dr. İbrahim Coşkun, önceleri faydalı iken sonradan zararlı hale gelen veya zararı baştan beri bilinen özellikle başka kültürlerden giren törelerin kaldırılması için, din alimlerine, din görevlilerine, hukukçulara, yasama organlarına, aydınlara ve medyaya büyük görevler düştüğünü söyledi.