BDP'nin Diyarbakır'da gerçekleştirilen grup toplantısında konuşan BDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ile Gülten Kışanak, Milletvekilleri Sabahat Tuncel'in polise tokat, Bengi Yıldız'ın ise taş atmasını "Keşke olmasaydı" diye değerlendirdi.

BDP'nin bugün Ankara'da yapmayı planladığı fakat Nevruz programlarının yoğunluğu nedeniyle yapamadığı grup toplantısı için BDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak BDP İl Başkanlığı'nda toplantı düzenledi. Demirtaş, nevruza yapılan katılımlardan dolayı kısa bir teşekkür konuşması yaptı ve ardından çıkan olaylara değindi. Demirtaş, "Nevruz'da vermiş olduğumuz mesajları hükümet duysa da adım atmış değil. Hükümet hala körler ile sağırları oynuyor. Demokratik Özgürlük çadırlarına yürümek istedik. Birçok yerde hukuksuz gerekçelerle polisin aşırı güç kullanması hükümetin taleplerimize ilk tepkisi olmuştur. Polis hükümetin emrine girmiş durumdadır" dedi.

BDP Milletvekillerinden Sabahat Tuncel'in Silopi'de polisi tokatlaması ve Siirt'te Bengi Yıldız'ın taş atmasına da değinen Demirtaş, "Keşke olmasaydı dediğimiz durumlar ile de karşı karşıya geldik. Milletvekillerimiz Tuncel ve Yıldız'ın karşılaştığı durum karşısında keşke olmasaydı diyiyoruz. Fakat milletin vekiline, temsilcisine polis saldıracak, yine birşey demeyeceksin. Savcıları göreve çağıracaksın, bu iki yüzlülüktür, vicdansızlıktır. Başbakan bugün yaptığı grup toplantısında Milletvekillerine 'Densiz' dedi. Ama Polis beni bile, Gülten hanımı bile kaç kez tartakladı, hakarete maruz kaldık ses çıkartmadık, Densizlikse sizin yaptığınız daha büyük bir densizliktir. İçişleri Bakanı'na soruyorum, senin polisin milletvekili dövüp bacağını kırarken polis hakkında soruşturma açıldı mı? Bunu açıklayın" dedi.

Nevruz'da çıkan olaylarda aşırı gaz kullanıldığını ve bu nedenden dolayı Başbakan'ın bölgede lakabının Gazcı Recep'e çıktığını iddia eden Demirtaş, "Nevruz'da üzerimize gaz bombaları yağdırıldı. Helikopterlerden gaz bombaları atıldı, öyleki millet ölecek hale geldi. Başbakan olayları çarpıtıyor. Başbakan'ın lakabı bölgede Gazcı Recep'e çıkmış durumda. Kürt halkından korkmayın. Halk barış istiyor. Korkacaksanız önce kendi hükmünüzden konkun" şeklinde konuştu.

"RUŞEN MAHMUTOĞLU'NUN TATLISES OLAYI İLE İLGİLİ İLİŞKİSİ YOKTUR"

Ünlü Şarkıcı İbrahim Tatlıses'e yapılan silahlı saldırı olayıyla ilgili olarak İstanbul'da gözaltına alınan BDP İstanbul İl Başkanlığı yöneticilerinden Ruşen Mahmutoğlu'nun olayla alakası olmadığına değinen Demirtaş, "Ruşen Mahmutoğlu'nu ve 3 arkadaşını Tatlıses saldırısı ile ilgili ilişkilendirerek tutukladılar. Ruşen Mahmutoğlu'nun asla Tatlıses olayı ile ilgili ilişkisi yoktur. Açıkçası olay içerisinde olmadık olmayacağız. Bu kirli tezgah partimiz ile ilişkilendirilmeye çalışılıyor. Ülkücülerin veya Derin Devlet'in olayı üzerimize yıkılmaya çalışılıyor. Bu tezgahı kınıyoruz. Hukuki her türlü mücadelemiz sürecektir. Yine Hakkari Yüksekova'da Belediye Başkan Yarcımcısınında aralarında bulunduğu 13 seçilmiş arkadaşımız gözaltına alınmıştır. Yine bir seçim sürecinde siyasi bir soykırım başlamıştır" diye cevap verdi.

Son zamanlardaki operasyonların PKK'yı tahrik etmeye çalıştığını öne süren Demirtaş, "Son zamanlarda artan operasyonlar adeta PKK'yı tahrik etmeye ve fiili ateşkesi yıkmaya çalışıyor. Bizim amacımız savaşın önüne geçebilmektir, bunu engelleyenler kaos planı yapanlardır" ifadelerini kullandı.

"İSRAİL'E KARŞI 'ONE MUNİTE' DİYEN BAŞBAKAN'DAN BİR TAVIR BEKLİYORUZ"

Libya'ya müdahaleyle ilgili bir açıklama yapan Demirtaş, "AK Parti hükümeti geçmişte diktatörlerle iş birliği yapmıştır. Türkiye açısından suçludur. Hükümet Kaddafi'ye neden karşı durmuyor. Biz ne Kaddafi'ye ne de savaşa yandaş olmak zorundayız. Hükümetten savaşa son vermesi açıklamasını yapmasını bekliyoruz. İki seçenekten birini seçmek zorunda değiliz. ikisine de karşı çıkmak halk için önemli bir tavırdır. Zamanında İsrail'e karşı 'One Munite' diyen Başbakan'den bir tavır bekliyoruz" dedi.

"Öcalan'ın 21 Mart'a kadar bekleyeceğim, sonra aradan çekilirim açıklaması vardı. Şimdi durum nasıl devam edecek" şeklindeki sorulan bir soruya Demirtaş, "Karar verici bizler değiliz. Arzumuz savaşın olmamasıdır. Hükümetin bu durumu bizleri kaygılandırıyor. Ev hapsiyle ilgili olarak Öcalan'ın 'Saraylarda köşkler istemiyorum' deyimi magazinleştirilmiştir. Barışı konuşacaksak durumun düzeltilmesi gerekir. Mesele özgürlük meselesidir, diyalog meselesidir. Müzakere koşullarının düzeltilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Demirtaş son olarak Sabahat Tuncel'in Silopi'de polise tokat atmasının çok büyütüldüğünü belirterek, "Millet her gün dayak yiyiyor bir sorun olmuyor, Milletin temsilcisi bir tokat atınca 'Kutsal Devlet' zarar gördü deniliyor" dedi.

BDP EŞ Başkanı Gülten Kışanak ise defalarca polis tarafından tartaklandığını ve hükümetin hiçbir polise soruşturma açmadığını, ancak arkadaşlarının o anki durumunu anladıklarını da söyledi.