7
Mayıs
2024
Salı
DİYARBAKIR

‘Diyarbakır timsahı’nın perde arkası

Ayata ailesinin mensuplarının, Dicle Nehri’nde timsah gördüklerini iddia etmesinin ardından, kentin gündemi bir anda timsahlar oldu. Yaşar mıydı, yaşamaz mıydı derken, herkes timsahları konuşuyor. Tabi bir anda onlarca timsah uzmanı da ortaya çıktı. Ama, bence timsahlarla ilgili en güzel sözü berber Yılmaz söyledi: “Çok zalim hayvanlardır...”

Çoğumuzun televizyonlarda gördüğü, belgesellerin değişmez unsurlarından timsahlar bu kez Güneydoğu’da görüldü(?). İddiaları ortaya atanlar, Ayata ailesinin mensupları...
Gerçi Ayata’lar, Büyükşehir Belediyesi’ndeki -habercilerin de bulunduğu- bir dost sohbetinde, konuyu gündeme getirmese, hiçbirimizin haberi olmayacaktı. Timsah kendi alanında ne kadar timsahsa, haberci de tanık olduğu böyle bir sohbette, o kadar timsahtı.
Aslında konuyu gündeme getiren, kayıp Ayata’nın oğlu Hasan Ayata, belediyeye konunun ‘uzmanlarını’ uyarmak ve tedbir aldırmak için gitmişti. Nerden bilsin bir anda kentin gündemini değiştireceğini.

Kaybolan babasını arayan Hasan, timsahı ilk görenlerden. Ardından da olay yerine amcasının oğlu Nevzat Ayata gelmiş. Timsahları önce kertenkeleye benzeten Ayata, “Adacık ve sazlıkların olduğu bölgeden garip bir ses duydum. Yaklaşınca her biri en az iki metre uzunluğunda 2 timsah gördüm. Korkudan geri gelerek benimle birlikte ceset arayan arkadaşlarıma haber verdim. Hep birlikte gittik ve onlar da gördü. Timsahlar daha sonra suya girip kayboldular” dedi.

Tabi habere önce temkinli yaklaştık. Ne olur ne olmaz.. Gerçi timsah bu, buranın Dicle Nehri olduğunu nerden bilsin, çıkmış gelmiş de olabilir hani. Amazonlardan sıkılmıştır, bir de Ortadoğu yapayım demiştir...
 Haberle ilgili kuşkularımız, rastgele karşılaştığımız bir köylünün söyledikleriyle biraz dağıldı. Dicle nehrinde balıkçılık yapan Hasan Yavuz, birkaç kez timsaha benzer bir yaratığı gördüğü söyledi. 
       
Konuya dedikodu boyutuyla yaklaştık. Tabi bir de bilimsel yönüne bakmak lazım deyip, Dicle Üniversitesi’nin yolunu tuttuk. Geliş nedenimizi duyanlar şaşırıyor ve kimse kendi uzmanlık alanına almak istemiyor.

Araştırmalarımız sonucu konuya en yakın kişinin, Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erhan Ünlü olduğuna karar verdik. Ünlü de duyunca şaşırdı ve kendi ‘kaynaklarını’ aradı. Benzer iddialar duyunca geçti kamera karşısına “Dicle ve Fırat timsahın esas yaşam alanı değil, ama bırakılmışsa yaşar. Son yıllarda diğer ülkelerden beslemek için getirilen, fakat besleyemediği için doğal hayata bırakılan hayvanlar gibi buraya da atılmış olabilir. Bu hayvan Dicle Nehri’nde yaşamını sürdürebilir”dedi.

Haberlerin ekrana yansımasıyla gündem bir anda değişti ve “timsah” oldu. Herkes timsahları tartışır oldu.Hatta bazıları soluğu Dicle Nehri kenarında aldı. Nehir kenarına ilk inenler, haberi atlayan meslektaşlarımız oldu.

Sonra da vatandaşlar, ellerinde soparlarla timsahı yakalamaya çalıştı. Ama nafile... Kentteki 3 yerel gazetenin manşet ve ilk sayfası da timsahlara ayrıldı. Kentte bir anda timsah uzmanları türemeye başladı. Hatta Ayata’lar bile, babalarını cesedi bulmasaydı, timsahları yakalayıp karnını deşecekti. Hatta nehir kenarındaki çocuklar, “Hele bi çıksın, tasma takıp sokaklarda gezdirmezsem adam değilim” diye restleşiyordu birbirleriyle.

Akşam berberde traş oluyordum. Berber Yılmaz’da duymuş timsahları, “Aman abi yaklaşmayasınız yanlarına, çok tehlikelidirler” diye başlıyor söze Yılmaz. Sonra da, “Timsahlar çok zalim hayvanlardır. Hani diğer hayvanlar, insanları biraz idare eder. Görmezden gelir ama timsahlar asla idare etmez” diye son noktayı koydu timsah tartışmalarına. Bu timsah tartışmaları daha sürecek gibi.... Ya timsah kardeş, kendisine bu kadar ilgi olduğu farkedip sudan çıkar gelir, ya da biz böyle kovalamaya devam ederiz

ntv
Yayın Tarihi : 29 Ekim 2004 Cuma 14:57:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?