3
Mayıs
2024
Cuma
DİYARBAKIR

Diyarbakır'da 80 bin kaçak yapı var

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Fahrettin Çağdaş, Diyarbakır'ın Bağlar semtinde Özsubaşı Apartmanı'nın kolonunun patlamasının 3 katının kaçak olarak yapılmasından kaynaklandığını belirterek, "Diyarbakır'da 1990'lı yıllardan kalma 80 bin kaçak yapı var" dedi.

Bağlar semti Cengizler Caddesi üzerinde 1991yılında yapılan Özsubaşı Apartmanı'nın 1. katında bulunan ana kolonlardan birinin büyük bir patlama ile kırılması üzerine bina boşaltılmıştı. Kolon kırığının yaşandığı Özsubaşı Apartmanı'nın yıkılma tehlikesi nedeniyle çevresinde bulunan Elmas, Çakır ve Toprak Apartmanları da tahliye edildi. Binada Büyükşehir Belediyesi İmar Dairesi, Bağlar Belediyesi İmar Dairesi ve İnşaat Mühendisler Odası tarafından yapılan incelemede, binanın güçlendirilmesi veya maliyetinin yüksek olması durumunda yıkılması kararlaştırıldı. Kolonu patlayan binanın, kolonunun patlama nedeni ise, imarda zemin artı 4 kat olması gerekirken, zemin artı 7 kat ve bir teras yapılması gösterildi. Konu ile ilgili bir açıklama yapan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Fahrettin Çağdaş, binanın son üç katının kaçak olduğunu ifade ederek, Diyarbakır genelinde 80 bin yapının kaçak olduğunu söyledi. Çağdaş, "Bağlar Şeyh Şamil Mahallesi'nde Cengizler Caddesi üzerinde bulunan Özsubaşı Apartmanı'nda vatandaşların ihbarı sonucunda bu binanın kolonunun patladığını tespit etmiştik. Kolonun patlaması sonucu binayı boşaltıp insanların can güvenliklerini sağladık. Hemen ertesi gün Büyükşehir Belediyesi, Bağlar Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası'ndan oluşan teknik bir heyet ile binada birtakım çalışmalar yapıldı. Yapılan tespitler neticesinde binanın yıkılması ya da güçlendirilmesi ile ilgili bir karar verilmediği sürece kesinlikle iskan ve oturma izninin verilmeyeceği şeklindeydi.

Dolayısıyla Belediye Başkanımız hemen ikinci gün oradaki vatandaşlarımız ile bir araya gelerek raporu kendilerine tebliğ etti. Yapılan bu tebliğ sonrasında binanın yeniden güçlendirilmesi ve onarılması ile ilgili olarak bina sakinlerine kira yardımı yapacağımızı duyurduk ve detay çalışma için de hemen bir talimat verildi. Bu binanın en önemli özelliği 1991 yılında yapılan ve nerdeyse hiç bir mühendislik ve denetimi olmayan, 3 katı da kaçak olan bir yapıdır. Yani resmiyette o dönemde zemin artı 4 kat için müracaat edilmiş, ama o dönemler gerekli kontrol ve denetimler olmadığından zemin artı 7 artı teras yapılmıştır. Dolayısıyla bu taşıyıcı kolon gelen bu fazladan yükü kaldıramamıştır" ifadelerini kullandı.

125 BİN 771 KONUTUN 80 BİNİ KAÇAK YAPIDIR

Genel Sekreter Fahrettin Çağdaş, Diyarbakır'da bulunan 125 bin 771 konutun 80 bin adedinin kaçak yapı olduğunu belirterek, "Bugün itibari ile Diyarbakır'da 125 bin 771 adet konut bulunmakta. Bu konutların 61 bin adeti sadece Bağlar bölgemizde yer almaktadır. Bu binaların yüzde 60'ı ruhsatsız ve kaçak yapılardır. Bu konutların üretim tarihlerine baktığımızda Diyarbakır'ın geçmiş yıllarda ekonomik sorun ve aldığı göçün sonucu oluşan çarpık kentleşme ve 1990 sürecinden sonra politik göç ile yaşanan mağduriyet sürecinde yapılan yapıların çoğu hiç mühendislik hizmeti görmemiştir. Mühendislik hizmeti görmediği gibi belediyelerin ruhsat izni ve denetimine tabi olmamıştır. Diyarbakır'da 125 bin konutun yüzde 60'ını ruhsatsız olarak var saydığımızda 80 bin konutun taraması ve envanterinin çıkarılması gerekir. 1975'ten 2004 yılına kadar belediyeler tarafından verilen toplam inşaat ruhsatı 2 bin 366'dır. 2004 yılından 2007 yılı sonuna kadar 2 bin 466 ruhsat verildi. Yani 30 yıl süre içerisinde verilen ruhsat bizimkiyle eş değerdir. Durum vahimdir. Yerelde bir belediyenin tek başına bu ölçümleri ve tespitleri kısa sürede yapabilme şansı yok gibidir. Bugün Bağlar nüfusuna baktığımızda 300 bin gibi bir nüfus vardır ve nerdeyse bunun 200 bini bu bahsettiğimiz mühendislik hizmeti almamış olan kaçak yapılarda ikamet etmektedir. Dolayısıyla bu 100 binleri bulan yapıların projelendirilmesi, güçlendirilmesi veya çağdaş kente dönüştürülmesi anlamında ulusal bir politika ile bunların üretilmesi gerekmektedir. 1999 Marmara depreminde sadece Avcılar, Bakırköy ve Zeytinburnu bölgesindeki bu envanter için Dünya Bankası tarafından 10 milyar dolar imkan sağlanmaya çalışıldı, ancak bu kaynak bile yetmedi. Diyarbakır'a baktığınızda belediye bütçesine baktığınızda kendi imkanıyla güçleriyle bu tür envanterleri ve detayları yapabilme imkanı yok. Bunun yerine toplam bir veri var elimizde ve biz diyoruz ki 125 bin konutumuzun yüzde 60'ı kaçaktır. Dolayısıyla bu yapılar güvenli değil. Bu yapıların tümünün yıkılması yeniden konut üretilmesi, sadece yıkılması bile belediyeleri yıllarca uğraştırabilecek bir konudur. Bahsettiğimiz bu 80 bin konutun tamamının belediyeler tarafından yıkılması, belediyeye maliyeti ve bir de belediye için oluşturacağı sosyal problemleri irdelediğimizde bu kısa sürede çözümlenebilecek konu değildir. Yapılması gereken tespitler, Bağlar, Şehitlik, Ben-u sen, Aziziye, Cumhuriyet, İplik ve Şılbe gibi bölgelerdeki gerek gecekondu gerekse kaçak yapılaşmalarla ilgili kentsel dönüşüm projelerinin hazırlanmasıdır.

Büyükşehir Belediyesi olarak 2004 yılından bugüne kadar geldiğimiz süreçte kentin imar mastır planı yapılmış, yeni konut, yeni kentsel dönüşüm alanları oluşturulmuştur. Ancak ekonomik yetersizliklerden gerek belediyenin yoksulluğu, gerekse Diyarbakır'daki yoksulluğu da göz önünde bulundurduğumuzda vatandaşların kendi başına bunu gerçekleştirme şansı yoktur" şeklinde konuştu.
Çağdaş, ayrıca TOKİ'nin Diyarbakır'da hiçbir kar amacı gözetmeksizin, Batı'dan farklı olarak bir kentsel konut projesini hayata geçirmesi gerektiğini söyledi.

İHA
Yayın Tarihi : 5 Ağustos 2008 Salı 12:21:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?