Demokratik Toplum Partisi Eşbaşkanı Ahmet Türk 'sayın' kelimesinin suç olduğuna inanmadıklarını söyledi. 

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden DTP Eş Başkanı Türk, Diyarbakır'da Nevruz'a yakışır bir tablo gördüklerini belirterek, "Nevruz'u sadece bir bayram olarak, bir eğlence olarak görmek de doğru değildir. Nevruz bir özgürlük mücadelesidir, bir varoluş mücadelesidir. Halkımız meydanlarda taleplerini, demokratik tepkilerini, istemlerini tüm dünyaya duyurdu. 'Biz özgürlüğü istiyoruz, barışı istiyoruz, kardeşliği istiyoruz, Türkiye'de kardeşleşmeyi hedef alıyoruz' mesajlarını çok açık bir şekilde ortaya koydu. Halkımız dik bir duruş gösterdi. Çözümü barışta, sivil projelerde aradı. Bunun yerine getirilmemesi durumunda halkın tatmin olmayacağını artık herkes görmek durumundadır. Yıllardan beri içinde bulunduğumuz kaos ve çatışmalı dönemin bitmesini istiyoruz. Bunun için sivil demokratik projelere ihtiyaç vardır. Böyle bir anlayışla böyle bir duruşla halkımız tüm Türkiye'ye, bizlere ve dünyaya mesajlarını verdi" dedi.
Türk, Nevruz'u gerginleştirmek isteyen güçlerin tavırlarını gördüklerini ifade ederek, "Halkımızın provakasyona gelmemesi çok önemli. Bütün kışkırtmalara rağmen halkımız Nevruz'u bilinçli, duyarlı bir şekilde kutladı. İstanbul'da muazzam bir tahrik vardı. Diyarbakır'da tahrikler oldu. Silvan Belediye Başkanımız arabasından çıkarılıp dövüldü. Yine keyfi olarak havaya ateş açıldı. Tahrike yönelik bir çok şeyler geliştirildi. Hem partimiz, hem halkımız bu provakasyonlara izin vermedi. Bu halkın talepleri var. Demokratik tepkilerini her zaman ortaya koyacak. Halk, demokrasi mücadelesi için her zaman hazır olduğunu çok açık bir şekilde ifade etti. Barışçıl demokratik bir süreç için her zaman dimdik ayakta kalacağız. Hükümete ve siyasi partilere artık buluşmayı hedefleyen yeni bir yol gösterelim. Bu ülkenin sorunlarını oturup konuşarak çözmeye çalışalım. Eğer biz o duyarlılığı gösterebilirsek, halkımızın taleplerini yerine getirecek bir duruşu sergileyebilirsek bu ülkenin tüm sorunlarının çözüleceğine inanıyorum" diye konuştu. 

Türk, miting sırasında da ifade ettikleri gibi halkın yüzünün Türkiye halkına dönük olduğunu kaydederek,"Türkiye halkı ile bütünleşeceğimiz eşit ve özgür bir yaşamı hedefliyoruz. Bizim temel felsefemiz bu" ifadesini kullandı. 

Hiçbir ülkenin hukukunda 'sayın' kelimesinin suç sayılmadığını belirten Türk,"Siz Avrupa'da 'mösyö' dediğiniz zaman bunu suç olarak kabul ederseniz, hukukla ve demokrasiyle bağdaşmayacak bir durum ortaya çıkar. Ayrıca insanların düşüncelerine, ifadelerinin üzerine ipotek koymanın da bir anlamı yok. O zaman savcılarımız çıksınlar veya hükümetimiz çıksın kime 'sayın' demek suç, kime hakaret etmek serbest onu belirlesinler. Vatandaş da onu bilsin, ona göre üslubunu veya tavrını değiştirsin. 'Sayın' kelimesinin suç olduğuna inanmıyoruz. Bunun aşılması gerekir Türkiye'de. Zaten insanlarımız meydanlarda bu tavrını ortaya koydu" dedi. 

Türk, gazetecilerin cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili bir sorusuna, "Biz gergin bir ortam yaratarak hükümeti zor duruma düşürme ve onun çıkarmak istediği adayı geri çektirmeye yönelik tavırları desteklemiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimine biz farklı bakıyoruz. Birileri bu ülkede milletvekili şartlarına haiz ise, yüksek öğrenim yapmışsa Cumhurbaşkanı olabilir. Farklı arayışlar doğru değildir. 'Sayın Erdoğan olsun' gibi bir talebimiz yok. Ama parlamentonun, halkın iradesinin üzerinde bir müdahaleyi, bir iradeyi kabul etmiyoruz ve doğru bulmuyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Türkiye'de nasıl bir tablo ortaya çıkar, seçimlerle ilgili nasıl bir çalışma yapılır onu hep birlikte göreceğiz. DTP olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra demokrasi güçleri ile, barıştan yana güçlerle demokrasiyi önemseyen Kürt sorununun barışçıl çözümünü önemseyen dostlarımızla çok ciddi tartışmalar ve ortak projeler yaratmaya çalışacağız" şeklinde konuştu. 

Parlamento'yu hedeflediklerini ifade eden Türk, "Halkımız artık oyunun başka yere gitmesini istemiyor. Biz halkımızın talebine uygun bir formülü, dostlarımızla, devrimci demokrat arkadaşlarımızla paylaşarak bir sonuca götürmeye çalışacağız. Parlamentoyu hedeflememizde aslında bu mesajın da ortaya çıktığını görüyoruz. Türkiye'de siyaset yapmanın ve bütün kamusal alanlarda var olmanın, Kürt meselesini Türkiye'nin meselesi gibi görme mantığında olduğunu görmemiz gerekiyor" dedi. 

Türk, seçimle ilgili çalışmaları yaptıklarını belirterek,"Bağımsız adaylık konusunu son ama önemli bir seçenek olarak değerlendiriyoruz" diye konuştu. 

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise Nevruz'da iki mesaj gördüğünü ifade ederek, "Birincisi olağanüstü bir çaba sarf ederek böylesi bir tabloyu elde ettik. Dolayısıyla çaba sarf edilince, uğraş gösterilince pozitif sonuçlar elde edilebiliyor. İkincisi, değişime ve dönüşüme karşı direniş gösterenlerin Diyarbakır halkının orada ortaya koymuş olduğu tabloyu artık görmesi gerekiyor. Sadece onlar dinlenilirse ve analiz edilirse Türkiye pek çok korkusunu, fobisini, kaygısını aşacaktır" dedi.