Avusturya'nın başkenti Viyana'da katıldığı toplantıda sunduğu makalede bölücülük propagandası yaptığı iddiasıyla hakkında 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Suriçi Belediye Başkanı DTP'li Abdullah Demirbaş beraat etti. 

Viyana'da bu yılın Ocak ayında Avrupalı sivil toplum kuruluşları ve yerel yöneticilerinde katıldığı forumda, yazdığı makalede bölücülük yaptığı iddiasıyla hakkında dava açılan Suriçi Belediye Başkanı Abdulah Demirbaş'ın yargılanmasına 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada Başkan Demirbaş ile 10 avukat hazır bulundu. Sanık avukatları, iddiaların soyut olduğunu savunarak, "Yasa dışı örgüt amacının propagandası yapıldığı iddia ediliyor. Müvekkilimin hazırladığı makale tamamen bilimsel çalışmadır. Ülkede çok dillilik, özgürlük ve demokrasinin gelişmesi için hazırlanmış çalışmadır. Özgürlük ve demokrasiyi benimseyip çok dillilikten söz etmek kadar olağan bir şey olamaz. PKK'nın talepleri arasında yer alıyorsa burada işlenmiş bir suçtan söz edilemez" diye savunma yaptı. 

Demirbaş, makalesinde ülke sorunlarını kaleme aldığını, yazıda belediye hizmetlerinin yurttaş odaklı olması gerektiğine inandığını söyledi. Demirbaş, "Amacım örgüt propagandası yapmak değildi. Türkiye'nin çok dilli ve çok kültürlü olmadığını düşünüyorum. Yerel yönetimlerin etkin hizmet yürütmesi için hizmet ettiği insanların diliyle halka hizmet etmesi gerekir. Bir sosyolog olarak fikirlerimi açıkladım. THY müşterilerine Türkçe-İngilizce hizmet vermektedir. Buradaki amaç; bütün kesimlere hitap etmektir. Başkanlığını yaptığım Sur Beldesi'nde insanların yüzde 90'ından fazlası Kürtçe konuşmaktadır. Ben çok dilliliği bu yüzden makalemde ele aldım. Bu bölücülük sayılamaz" diye konuştu. 

Savcı Mehmet Çetinkaya mütalaasında, Demirbaş'ın Viyana'da düzenlenen Avrupa Sosyal Forumu'na katıldığını, kaleme aldığı "Çok Dillilik Işığında Belediyecilik ve Yerel Yönetimler" konulu makalesinde, ulus-devlet anlayışının terk edilmesi gerektiği görüşüne yer verdiğini, iç barışın sağlanmasının, ancak yerel yönetimlerin özerkleştirilmesiyle mümkün olabileceğini, çok dilli yönetim anlayışının benimsenmesi gerektiğini, diğer dillerde faaliyet yürütülmesi görüşlerine yer verdiğini belirtti. Sanığın ileri sürdüğü görüşlerin terör örgütünün görüşleriyle örtüştüğünü belirten savcı Çetinkaya, ulus devlet, tek devlet, tek millet anlayışının terk edilmesi yönündeki görüşlerin de PKK'nın başlattığı kampanyaları destekler nitelikte olması nedeniyle sanığın PKK'nın söylemlerine paralel şekilde yasa dışı örgüt propagandasını yaptığı gerekçesiyle TCK'nın 220/8, 1-2 maddeleri uyarınca 3 yıla kadar hapsini istedi.
Mahkeme heyeti kısa aradan sonra Başkan Demirbaş'ın beraatine karar verdi.