Emniyet'ten huzur toplantısı
Emniyet Müdürü kararnamesi ile Diyarbakır'a yeni atanan Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, Merkez Sur ilçesinde bulunan esnaf ve ticaret işi ile uğraşanlar ile biraraya gelerek, Diyarbakır'ın sorunlarını tartıştı.
Emniyet Müdürlüğü kararnamesi ile Adıyaman'dan Diyarbakır'a gelen Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam Sur ilçesinde esnaf ve ticaretle uğraşan vatandaşlar ile Kervansaray Otelinde Huzur Toplantısı düzenledi. Halkın daha rahat ve ferah bir şekilde yaşaması amacıyla Diyarbakır'ın sorunlarını masaya yatıran Sağlam, soyadı gibi işini Sağlam yaptığını belirterek "Benim adım Mustafa Sağlam. Ben işimi Sağlam yaparım. Malatya Arapgir'liyim ve bu toprağın insanıyım. Ben şark görevi diye bir şeyi kabul etmiyorum.
Buraya isteyerek ve gönüllü geldim ve çok faydalı olacağıma inanıyorum. Kendi personelimden bilgi alıp, buraya uygun vizyon belirliyorum. Fatih Sultan Mehmet ordularını aynı hedefe kilitlemiş; biz de aynı hedefe doğru gideceğiz. Diyarbakır'ın ismi ve geçmişi şimdi de çok güzel, geleceğinin de güzel olacağına inanıyorum. Bazı suçlarda ciddi azalmalar var. Özellikle asayişe yönelik suçlarda Diyarbakır'ı rahatlatacağız. Suçların yüzde 92'sini asayiş oluşturuyor ve bunları azalttığımız zaman bütün ili rahatlatmış olacağız.
Silahla yaralama, tehdit, aile fertlerine kötü muamele, fuhuşa teşvik gibi suçların azalması polisin çalıştığını gösteriyor. Öyle çocuklar gördüm ki uçurumdan düşüyordu, uzattık elimizi kurtardık ama kimini de kurtaramadık, parmaklarımızın arasından kaydı gitti aşağı doğru. Ama bunlar bizim çocuklarımızdır.
Uyuşturucunun, hırsızlığın yankesiciliğin batağına kaydı. Onun için Diyarbakır'da da ailelerle beraber olacağız ve çocuklarımızın uçurumdan aşağı gitmemesi için ailelerimizle beraber olmamız lazım. Köyde, mezrada doğdum ve çocukluğumda babamın sevdiğini öptüğünü hiç duymadım. Belki de öpmek istiyordu da mahalle baskısı vardı ayıplıyordular. Bunlar yavaş yavaş değişiyor ama ben hiç hatırlamıyorum. Sen içinden seviyorsun ama çocuk nerden bilsin ki. Sevgi bir ihtiyaçtır ve çocukları öpmeli, sevmeli. Peygamberimiz bile diyor; "Öksüz ve yetim çocukların başını okşayın". O zaman çocuklarımızı seveceğiz, bize inansın bize güvensin" dedi.
