Güneydoğu'da özellikle kırsal kesimlerde erken yaşta yapılan evlilikler nedeniyle 18 yaş altı yüzlerce çocuk anne olurken, Ergani ilçe merkezinde yapılan erken yaşta evlilikler nedeniyle 69 çocuk anne oldu. Ergani Devlet Hastanesi verilerine göre, 2010 yılının ilk 9 ayında yaşları 13 ile 17 arasında değişen 69 kız çocuğu doğum yaptı. Güneydoğu'daki feodal yapı ve eğitimsizlik nedeniyle yaptırılan küçük yaşta evlilikler, birçok dramı da beraberinde getiriyor. Özellikle akraba evlilikleri nedeniyle küçük yaşta evlendirilen kız çocukları daha çocuk yaşta anne oluyor.

Merkezde 60 binin üzerinde nüfus potansiyeline sahip Ergani'de, yılın ilk 9 ayında Devlet Hastanesi doğum servisine müracaat eden 18 yaş altı 69 kız çocuğu doğum yaptı. Erken yaşta doğum yapanların çoğu yeşil kartlı ve akraba evliliği yapan kişilerden oluşurken, hastanede doğum yapan 18 yaş altındaki kişiler, hastane yetkilileri tarafından güvenlik güçlerine bildiriliyor. Küçük yaştaki kızların doğum yapmasıyla ilgili olarak savcılığa sevk edilen ailelerin ifadeleri alınırken, özellikle kırsal kesimlerde bu nedenden dolayı kayıt dışı doğumlar yaptırıldığı belirtiliyor.

KORUYUCU HEKİM UYGULAMASI ŞART

18 yaş altı doğum vakalarının gerek anne ve bebek sağlığını olumsuz yönde etkilediğini, gerekse sorunun sosyolojik anlamda çok vahim bir aşamaya geldiğini belirten Ergani Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ali İrfan Güzel şunları söyledi:

"Erken yaşta gebelik hem annenin sağlığını olumsuz yönden etkiliyor, hem kadına daha küçük yaşta sosyal sorumluluklar yüklüyor. Batıdaki akranları oyun oynarken bu çocuklar annelik gibi zor bir sorumluluğa giriyor. Bu da anne ve çocuğun gerek beden sağlığını gerekse ruh sağlığını son derece olumsuz etkiliyor. Söz konusu yaş aralığında doğum yapan çocuk yaştaki annelerin dünyaya getirdiği bebekler daha düşük doğum ağırlıklı bebekler oluyor, bu da bebeklerin prematüre olması sonucunu doğurarak bebek sağlığı

açısından büyük risk doğuruyor. Küçük yaşta hamileliğin düşük yapma ve erken doğum ihtimali çok yüksek olduğundan bu durum, annenin ve bebeğin hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle bu bölgede sıklıkla görülen bu durumun aşılması şimdilik güç görünmektedir. Bu sorunun koruyucu hekimlik kapsamında bertaraf edilmesi gerekmektedir. Aile hekimliği sisteminin iyi oturması, insanların bu anlamda bilinçlendirilmesi açıcından son derece önemlidir" diye konuştu.

İHA

Yayın Tarihi : 23 Eylül 2010 Perşembe 12:17:02

Güncelleme :23 Eylül 2010 Perşembe 20:05:11