Bölgedeki kadın örgütleriyle kadın sorunlarını görüşmek ve somut projelere imza atmak için Diyarbakır'a gelen İsveç Sosyal Demokrat Kadınlar Derneği Başkanı Nalin Pekgül ile Sosyal Demokrat Parlamenterler, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i makamında ziyaret etti. 

Heyette bulunan İsveçli kadın parlamenterler Anne Ludvigsson, Eva Skult, Nivin Josef ve Sosyal Demokrat Kadın Derneği Başkanı Nalin Pekgül Büyükşehir Belediyesi'nin kadın sorunlarına ilişkin çalışmaları hakkında Baydemir'den bilgi aldı. Diyarbakır'daki kadın örgütlerinden Epidem, DİKASUM, SELİS, Kardelen, KAMER gibi kadın örgütleriyle yaptıkları görüşmelerde yerel yönetimlerden önemli destek aldıklarını öğrendiklerini bildiren Ludvigsson, bu nedenle Baydemir'i tebrik etti. Bölgede yaşamın her alanında zorlukların yaşandığına söyleyen Baydemir, dezavantajlı grupların başında kadınların ve çocukların olduğunu aktardı. Baydemir, bu nedenle geçen ayın başında Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı'nı kurduklarını ifade ederek, "Özellikle kırsal kesimdeki kadınlara yönelik okuma-yazma, üreme sağlığı konularında çeşitli eğitim çalışmalarını hayata geçirdik. Kadınların yanı sıra çocuklar içinde çeşitli sosyal içerikli programlar yaptık" dedi.
 
Parlamenter Anne Ludvigsson'un sorusu üzerine kadın ve şiddet konularına da değinen Baydemir, "Öncelikle kadınlar göçün sonucunda üretimden koparıldı. Kırsal alandaki kadınlar tarlada çalışıyor, hayvancılık yapıyor ve aynı zamanda üretimde söz sahibi ama şu anda kentte adeta kapalı cezaevi şartlarını yaşıyor. Kentte yaşayan kadınlarda şiddete maruz kalıyor. Kadın örgütlerinin ve Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmaları şüphesiz çok değerlidir ama sorunun çözümü için bunlar yeterli değil" diye konuştu. 

Çözüm için kadınların ekonomik özgürlüğünü kazanması gerektiğini kaydeden Baydemir, bu perspektiften yola çıkarak 18-25 yaş arasındaki genç kızların Yeni Yaşam Atölyesi'nde ürettikleri takı ve hediyelik eşyaların pazarlanmaya çalışıldığını söyledi. Namus cinayetleri ve kan davalarından da bahseden Baydemir, namus cinayetleri ve kan davalarının toplumun kanayan yarası olarak yorumladığını bu iki sorunun ekonomik, inanç, sosyal, kültürel ve eğitim yönlerinin olduğuna dikkat çekti. Baydemir, "Bizim olayın sosyal yönüne inmemiz lazım. Bunun bir vahşet olduğunu topluma inandırmalıyız. Yani toplumdaki 'namus' anlayışını değiştirmeliyiz. Namus cinayetleri ve kan davalarının eğitim müfredatına girmesi gerektiğine inanıyorum" şeklinde konuştu. 

İsveç Heyeti üyeleri, Başkan Baydemir'in verdiği bilgilerin son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, önümüzdeki dönemlerde somut projeler üzerinde yeniden bir araya geleceklerini bildirdi.