'Kürdistan Konferansı' başladı!

"Türkiye'de Kürdistan Konferansı", Class Otel Konferans Salonu'nda başladı. Konferansın Kürt halkının tarihi açısından büyük öneme sahip olduğunu dile getiren BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Kürt halkı 200 yıldır mevzide yenilmemiştir; ya iç ihanette ya da masa başında yenilgiye uğramıştır" dedi.

Diyarbakır'da DTK, KADEP ve HAK-PAR öncülüğünde düzenlenen "Türkiye'de Kürdistan Konferansı", Class Otel Konferans Salonu'nda başladı. Çalışmaları yaklaşık bir yıldır sürdürülen konferansa Türkiye ve yurt dışından 182 aydın, yazar, akademisyen ve entelektüel katılıyor. 2 gün sürecek olan ve 6 oturumdan oluşan konferansın açılış konuşmasını yapan DTK Başkanlık Divanı ve Ulusal Konferans Komisyon Üyesi Nijad Yaruk, konferansın Kürt halkı için tarihi bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Kürtlerin tarih boyunca zor dönemlerle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Yaruk, konferansta Kürtlerin ortak sesini yakalamaya çalışacaklarını ifade etti. İlk kez tüm Kürtleri kapsayan bir toplantı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Yaruk, Irak'ın Erbil kentinde de gerçekleştirilmesi planlanan ve tüm Kürtleri kapsayacak olan konferans için de önemli bir çalışmanın sürdürüldüğünü söyledi. Türkiye'de bulunan Kürtlerin bir arada yapacakları çalışmaların aynı zamanda diğer parçalarda yaşayan Kürtleri de bir araya getireceğini dile getiren Yaruk, "Kürt halkının en büyük beklentisi bugün burada olan tüm siyasi anlayışların ortak iradesinin birliğe doğru atmış olduğu adımların açığa çıkmasıdır. Konferans ile ilgili halkın heyecanını yerinde gördük. Asıl gözlenen ve beklenen, buradaki çalışmalardan sonuç alması gereken bizleriz. Biz burada bir ayrışmanın değil, bir kopuşun değil, demokratik zeminde insan olmaktan kaynaklı haklarını demokratik zeminde almak isteyenleriz" dedi.

Yaruk'un ardından kısa bir konuşma yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, konferansın gerçekleştiği günün Kürt halkı için tarihi bir öneme sahip olduğunu söyledi. Kürt halkının önünde iki seçenek bulunduğunu ifade eden Baydemir, "Kürt halkı ya 30-40 yıl daha bu acıları yaşayacak ya da birliğini oluşturup yakaladığı barış özgürlük zeminini ortaya çıkaracak. Biz iyi bir siyaset yürütüp birliği oluşturabilirsek kimsenin yaşamını yitirmesine gerek kalmayacaktır. Bu alanda çıkacak birlik, Kürt halkının kurtuluşunu, özgürlüğünü getirecektir" açıklamasını yaptı.

"HİÇBİR KÜRT LİDER, 'SADECE BENİMKİ DOĞRU' DEMEMELİDİR"
Ardından Kürtçe bir konuşma yapan DTK Eş Başkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk, düzenlenen konferansın barış ve kardeşliğe vesile olacağına inandığını söyledi. Kürt halkının mücadelesinin yıllardır devam ettiğini fakat siyaset yapma konusunda yetersiz kaldıklarını dile getiren Türk, bu bakımdan Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da yaşanan büyük değişiklikleri örnek gösterdi. Uluslararası güçlerin yeni bir siyaset ürettiğine dikkat çeken Türk, "Kürt halkının bu değişimleri iyi değerlendirmesi gerekmektedir. İyi biliyoruz ki emperyalist devletler bu değişimler karşısında önemli bir rol oynuyor. Kürt halkı dile getiriyor ki, sorun biz Kürt siyasetçilerindedir" dedi.

"Birlik konferansı" için bir yıldır yoğun bir çalışmanın yürütüldüğüne dikkat çeken Türk, konferansın gerçekleşmesi için HAKPAR ve KADEP'in de önemli katkıda bulunduğunu söyledi. Kürt halkının siyasetinin ülke demokrasisinin zenginliği anlamına geldiğine vurgu yapan Türk, "Biz eşitliği, adaleti, barışı ve birliği istiyoruz. İnanıyoruz ki halkımızın önünde zafer var. Eğer sonuç alamazsak Kürtler sıkıntılı dönemler yaşayacaktır. Bu yüzden tüm Kürt önderleri halkın birlik talebine cevap olmalıdır. Kürtler yaşadıkları ülke devletlerinden eşitlik, barış, kültü, ekonomi, kısacası demokratik özerklik talep ediyor. Kürtlerin birliği önemlidir. Hiçbir Kürt lider, 'Sadece benimki doğrudur' dememelidir. Biz çözüm yolunu ve ortak siyasetin dilini yakalamalıyız. Kürt halkının birliği, gelecek aydınlık günlerin teminatıdır. Bugün zafer ve yenilgi baş başa gidiyor. Ne tarz bir siyaset istiyoruz, bizim görevimiz bu soruyu cevaplamaktır. Ağır bir yük halkımızın ve siyasetçilerimizin sırtındadır. Halk bu yükü büyük bir emekle sırtlamıştır. Asıl sırtlayamayan biz siyasetçileriz. Kürt halkının isteklerini bu konferansın isteklerine dönüştürmemiz lazım" ifadelerini kullandı.

"KÜRT HALKI 200 YILDIR MEVZİDE YENİLMEDİ"
Türk'ün konuşmasının ardından konferans KADEP ve HAK-PAR Genel Başkanları tarafından yapılan konuşmalarla devam ederken, daha sonra ise BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz aldı. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, konferansın Kürt halkının geleceğine ışık tutacağını belitti. Konferans bileşeni herkesin tarihi bir adım attığının farkına varması gerektiğini söyleyen Demirtaş, "Bugüne kadar Kürtler uluslar tarihinde hep kendi sorunlarıyla ifade edildi. Kürtler denince Kürt sorunu anlaşıldı. Çünkü Kürtler en küçük hücrelerine kadar bölünmüştür. Bu çerçevede bir halk olarak uluslar tarihine geçebilmemiz için birliğin vazgeçilmez olduğu görülmelidir. Kürt halkı 200 yıldır mevzide yenilmemiştir; ya iç ihanet ya da masa başında yenilgilere uğramıştır. Bugün Kürtlerin varlığı verilen mücadele ile kabul ettirilmiştir. Artık Kürtlerin statüsüzlüğüne son verme zamanı gelmiştir. Öncelikle kendimiz olmayı becerebilmeliyiz. Biz ulus stratejisi çerçevesinde bir araya gelinmesi gerektiği inancındayız" dedi.

Demirtaş bir araya gelmenin Kürtlerin talepleri konusunda ortak payda yakalanması çerçevesinde ele alınması gerektiğini söylerken, Kürtlerin taleplerindeki ortak paydaları şu şekilde sıraladı: "Demokratik Ulus stratejisi çerçevesinde bir araya gelinmesi gerektiğini düşünüyoruz. Farklılıklarımızı renklerimizi değiştirmek zorunda değiliz. Parçalar içinde statüsel çözümler gerektiğine inanıyoruz. Ortak müştereklerde birleşilmesi gerektiği inancındayız. Kürt halkının istekleri konusunda birlik yakalanması gerektiği doğrusunu kabullenmeliyiz. Bu konferansın ulusal konferansa zemin hazırlaması gerektiği inancındayız."

Konferans, yapılan konuşmaların ardından Şah İsmail Bedirhanoğlu moderatörlüğünde sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin konuşmaları ile devam ederken, toplantının kalan bölümü basına kapalı olarak devam etti. İki gün sürecek olan toplantıda alınacak olan kararların daha sonra basına deklare edileceği öğrenildi.