7
Mayıs
2024
Salı
DİYARBAKIR

Kürt Sorunu Çalıştayı

"Demokratik Toplum Kongresi Kürt Sorununda Birlik ve Çözüme Doğru Çalıştayı" Diyarbakır'da başladı.

Sümerbank resepsiyon salonunda yapılan çalıştaya, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk, DTP'li milletvekiller Aysel Tuğluk, Emine Ayna, Ayla Akat, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir, DTP Diyarbakır İl Başkanı Fırat Anlı, siyasetçi ve araştırmacı Altan Tan, eski DTP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve birçok aydın ile kanaat önderleri katıldı. Çayıştayda konuşma yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürtlerin asimilasyona uğradığını iddia
ederek, "Sorunumuzun olduğu ve bu sorunumuzun çözüm önerilerinin barış olduğu kanımca çok önemli bir aşamadır.

Evet Kürt sorunu, ancak ve ancak karşılıklı barışla çözülebilecek bir sorundur. Her barış söyleminin ardından öncekilerden daha büyük bir çatışma süreci gerçekleşmiştir. Biz istiyoruz ki temenni ediyoruz ki siyasetçilerimiz, akademisyenlerimiz, kanaat önderlerimiz bu çalıştaydan ne anladıklarını birbirleriyle paylaşacaklar. Umuyor ve diliyoruz ki hükümet ve devlet bu konuda daha cesur, daha samimi, daha dürüst davranarak bu fırsatta bu şansta kaçmamış olur. Devlet yetkililerinin Kürt sorununun çözümüne yönelik yaptıkları açıklamalarda dikkat çeken noktalardan bir tanesi de devletin Kürtlere karşı hatalar yapmış olduğunun ve bu hataların çözüme yönelik kabulü olmuştur. Barış taleplerinden birisi devletin Kürtlere yaptığı hatalar ve bunların tekrarlanmaması için ne tür mekanizmalar gerektiği olmalıdır. Bugün Kürtlerin yaşadığı coğrafyada kuyulardan insan cesetleri çıkarılmaktadır, bu hususun yaşadığımız
trajedinin anlaşılması için bir veri olarak değerlendirilmelidir.

Kürt dili yok sayılmıştır, Kürtlerin yaşamış olduğu coğrafyada dağların, nehirlerin köylerin şehirlerin isimleri değiştirilmiştir. Kürtler asimilasyon sürecine geçirilmiştir. Bu salonda bulunan herkes 'Türküm, doğruyum çalışkanım' marşlarıyla büyüdü. Bu bile nasıl bir politika ile karşı karşıya kaldığımızın göstergesidir" dedi.

Baydemir, tek yanlı bir barışın mümkün olmadığını belirterek, "Barış süreci tek yanlı bir devlet ehlimi değildir, Kürtleri ve temsilcilerini içerisine almayan diyaloğa kapalı ve katılımcı olmayan bir süreç asla olmamalıdır. Kalıcı bir barış ancak Kürtlerin rızasıyla olan ve taleplerine cevap olan katılımcı bir süreçle ancak sağlanabilir. Şüphesiz ki çok kritik bir zaman dilimi, şüphesiz ki çok büyük acılar yaşadık ama buna rağmen geç kalınmış değil ama bu fırsatta kaçırılırsa geç kalınmış olacaktır, bu fırsatta kaçırılırsa birlikte yaşam duygusu ve hissi çok ciddi zarar görecektir. Belki de dönüp birazda kendimize bakmamız gerekir, acaba sürecin bu kadar uzamasının sebebi de Kürtlerin kendi içerisinde birliği sağlamış olması değil midir, dolayısı ile bütün inançlarımızın ve farklılıklarımızın ortak bir çatı altında toplanması katkı sunucu olacaktır" diye konuştu.

Eski DEP Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi Sekreteri Hatip Dicle ise "Başbakan'ın açıklamalarına göre ana dilde eğitim olmaz diyorsa Kürtler ağırlıklı olarak ana dilde eğitim hakkını bir doğal hak olarak değerlendirmekte ve asla bu hakkı pazarlık konusu yapmayı düşünmemektedir. 25-30 yıllık bu çatışmalı süreçte belki henüz yüreklerimizi serinletecek sözler söyleyecek durumda değiliz ama dersler çıkaracak durumdayız. Mesela şöyle bir tespit yapabiliriz, devletin Kürt sorununa yönelik çözüm politikası inkar şiddette ısrar ve çözümsüzlük çözümdür politikası olmuştur. Eğer bu topraklarda kardeşlik ve barışı tesis edeceksek bu politikaların mutlaka terk edilmesi şarttır. Kürt sorununu çözümünde son dönemde basında da yer aldığı gibi Öcalan ve PKK'nin devre dışı bırakılarak çözülemeyeceği açık ve net olarak anlaşılmıştır. Sorunun nasıl çözülebileceği politikası tartışılırken ön koşul olarak PKK'ya silah bırakma, yani silahları ön koşul olarak teslim etmeyi dayatmak çözüme hizmet etmeyecektir.

Bir diğer konu ise PKK'nın silahlı güçlerinin eylemsizlik süresi sürerken devletin silahlı güçlerinin operasyonlar düzenlemesi çatışmaları durduramıyor. Çatışmaların durması, kan akışının durması için mutlak suretle operasyonlara ara vermesi gerekir. Çatışmaların devam etmesi, halkların karşı karşıya gelme sınırına dayanmıştır. Öcalan bu günlerde, çeşitli akademisyenlerle, gruplarla, kurumlarla bir yol haritası için öneriler aramaktadır. Bu çalıştayımızda haberdar edilmiştir. Avukatlar aracılığı ile ve bu çalıştayımızın sonuçlarını ve buradaki önerilerimizi çok önemsemektedir. Bu nedenle çalıştayımızın 2 günlük sürede kalıcı bir çalışma yapmasını diliyor ve hepinize teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
İki gün sürecek olan çalıştayın Kürt sorununa çözüm konularında alacakları karar ve önerilerin yarın saat 16.00'da sonuç bildirgesi olarak basına açıklanacağı öğrenildi.
 

iha
Yayın Tarihi : 25 Temmuz 2009 Cumartesi 16:22:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?