7
Mayıs
2024
Salı
DİYARBAKIR

Kürtçe ajanda davası

Diyarbakır Barosu yönetim kurulu tarafından 2007 yılı nedeniyle bastırılan Kürtçe ve Türkçe ajanda mahkemelik olurken, görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle hakkında dava açılan eski Baro Başkanı Avukat M. Sezgin Tanrıkulu, ''Hükümet bir yandan TRT Şeş gibi önemli bir adım gerçekleştirirken diğer taraftan baro başkanına böyle bir dava açılmasına izin vermesini hukuken doğru bulmuyorum" dedi.

Diyarbakır Barosu tarafından 2007 yılında kullanılmak üzere bastırılan Kürtçe ve Türkçe ajanda Adalet Bakanlığı'nın izni ile Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelemeye alınarak davalık olmuştu. Dönemin Baro Başkanı Avukat M. Sezgin Tanrıkulu hakkında, "Görevi Kötüye Kullanmak" suçundan açılan dava 4 Şubat günü 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülürken, dava 27 Şubat tarihine ertelendi.
 
Açılan dava ile ilgili açıklama yapan eski Baro Başkanı Tanrıkulu, yönetim olarak aldıkları karar gereği ajanda bastırdıklarını belirterek, "2007 yılında Diyarbakır Barosu yönetim kurulu olarak aldığımız karar ile her yıl avukatlara dağıtılan ajandanın Kürtçe ve Türkçe basılması kararını aldık. 2007 yılına avukat arkadaşlarımıza bu ajandayı dağıttık. Aynı kararı 2008 ve 2009 yılında da aldık.

Ajandada ay ile günler Kürtçe ve Türkçe yazıldı, bunun karşılığını ise avukatlardan aldığımız aidat ve bağışlardan karşıladık. Ancak inanılmaz bir biçimde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Adalet Bakanlığı'nın verdiği bir izinle soruşturma başlattı ve geçtiğimiz gün de Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görevimizi kötüye kullanmaktan dolayı yargılanmaya başlandık. Ben Türkiye'nin gelmiş olduğu bu noktada böylesine açılmış olan bir davanın kabul edilmiş olmasını talihsiz buluyorum. Kürtçe ile ilgili tabuların Türkiye'de yıkılması lazım artık. Savcıların ve özellikle Adalet Bakanlığı'nın bu kaygıdan uzak bir duruma gelmesinin gerektiğini de düşünüyorum. Bu inanılmaz bir çelişkidir. Bir Cumhuriyet Savcısı böyle bir dava
açabilir fakat bizimle ilgili davalara Adalet Bakanlığı'nın izni gerekiyor, böyle bir davanın açılmış olmasından Adalet Bakanlığı'nın izin vermiş olması inanılmaz bir çelişkidir. Bu çelişkiyi giderici uygulamalar hakkında hükümetin adımlar atması lazım. Yani hükümet bir yandan TRT Şeş gibi önemli bir adım gerçekleştirirken diğer taraftan yargının bir kurumu olan baroya ve baro temsilcisi olan başkanına böyle bir dava açılmasına izin verilmesini ben hukuken doğru bulmuyorum. Bu davanın görülmüş olmasını dadoğru bulmuyorum ve görüşlerimi de mahkemede belirttim ben" ifadelerini kullandı.
 

iha
Yayın Tarihi : 6 Şubat 2009 Cuma 16:38:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?