8
Mayıs
2024
Çarşamba
DİYARBAKIR

Kürtçe için özel bütçe istendi

Diyarbakır’da düzenlenen 4. Edebiyat Günleri kapsamında yapılan Kürt Dilini Koruma ve Kürtçe Eğitim Konferansı’nın sonuç bildirgesinde, bünyesinde Kürt vatandaşı bulunan devletlere Kürtçeyi tanıma ve korunup geliştirilmesi için özel bir bütçe ayırması çağrısı yapıldı. Bildirgede ayrıca, Kürt siyasetçilerine kendi dillerinde siyaset yapmaları çağrısında bulunularak, uydu yayın yapan Roj TV, MMC ve Komala TV gibi televizyonların yayınlarının engellenmesi ise Kürt diline yönelik bir saldırı olarak değerlendirilerek, kınandı. 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 4. Edebiyat Günleri kapsamında 18-19 Kasım günleri yapılan Kürt Dilini Koruma ve Kürtçe Eğitim Konferansı’nın sonuç bildirgesi İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan, Kürtçe dil öğretmeni Ali Çiftçi ve MKM yöneticilerinden Elif Kaya tarafından açıklandı. 

Sonuç bildirgesinin açıklanması öncesinde açıklama yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Ortadoğu’da ve Türkiye’de dil ve kültür önünde bir çok engelin halen sürdüğünü söyledi. Dil bilimcisi ve dil savunucusu herkesin bu engellerin ortadan kalkması için büyük bir çalışma içinde olması gerektiğini belirten Baydemir, dil ve kültür önündeki yasal engellerin zaman içinde ortadan kalkacağına inandığını belirtti. 

“KÜRTÇE’DEN KORKMAYA, ÜRKMEYE GEREK YOK” 

Baydemir, “Kürt diline sahip çıkmak, Kürt dilinin önündeki engellerin ortadan kaldırılmasını talep etmek ne Fars diline, ne Arap diline ne de Türkçeye bir karşıtlıktır” dedi. Dilin, bu kültürlerin mensuplarının birbirlerine daha da yakınlaşmasını sağlayan ve insanlık ailesinin kültür camiasının bir başka zenginliğinin yaşam bulmasını amaçlayan temel taleplerden biri olduğunu belirten Baydemir, “Dolayısıyla korkmaya gerek yok. Ürkmeye gerek yok. Tam tersine zenginliklerimize sahip çıkma gerekliliği var. İşte bu gereksinimden dolayı bu konferansı düzenledik” diye konuştu. 

Konferans Delegasyonu adına sonuç bildirgesini okuyan Ali Çiftçi ise konferansa 150 dilbilimci ve dil aktivistinin katıldığını belirtti. Çiftçi, Kürtçe’nin korunması ve geliştirilmesinin yol ve yöntemlerinin tartışıldığı konferansta şu kararların alındığını dile getirdi:
“-Konferansta asimilasyon politikaları bir insanlık suçu olarak değerlendirilerek, açık bir dille mahkum edildi. 

-Kürt siyasetçilerine kendi dillerinde siyaset yapmaları çağrısında bulunan konferans bileşeni, ayrıca bütün Kürt kurumlarından da kendi dilinde siyaset yapmalarını istedi. 

-Konferans katılımcıları Kürt diline yönelik tahammülsüzlüklere dikkat çekerek, özellikle DTP’li belediyelerin Kürtçe kullanmaları ve teşvik etmeleri nedeniyle karşılaştıkları baskı ve engellemeleri kınadı. 

-Konferans delegasyonu Federal Kürdistan Bölgesel Hükümetine, Duhok Vilayeti ve çevresinde kullanılan Kurmancı lehçesinin bu bölgede eğitim dili olarak kullanılması öneride bulundu. 

-Kürt Dilinin Korunması ve Kürtçe Eğitim Konferansı’na katılanlar dil ve kültürel haklarının uluslar arası normlara en meşru ve demokratik bir hak olduğu gerçeğinden yola çıkarak Türkiye, Suriye, İran’da yaşayan Kürt halkına bu haklarına sahip çıkmaya çağırdı. 

-Dilin gelişmesi için barış ve refahın bir zorunluluk olduğu görüşü üzerinde uzlaşan konferans bileşeni, bütün ilgili çevrelere Türkiye’de kalıcı bir barışın sağlanması için üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeye çağırdı. 

-Konferans katılımcıları uydu yayın yapan Roj TV, MMC ve Komala TV gibi Kürt televizyonlarının yayınlarının engellenmesini Kürt diline yönelik bir saldırı olarak değerlendirerek kınadı. 

-Kürt dilinin eğitim kadrosu ve materyali alanında sıkıntı çeken Ermenistan ve Suriye Kürtlerine bu konuda özel bir destek sunulması karar altına alındı. Ayrıca aynı sıkıntıları yaşayan farklı yerlerdeki Kürtlere de aynı desteğin sunulması kabul gördü. 

-Konferans katılımcıları Kürtlerin yaşadığı bütün bölgelerdeki sivil demokratik kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunarak ekonomik, siyasi, kültürel, sanatsal ilişkilerini güçlendirmelerini istedi. Gelişen bu tür ilişkilerin Kürtçenin farklı ağız ve lehçelerini birbirine yakınlaştırarak, ortak iletişim dilinin gelişmesine hizmet edeceği dile getirildi. 

-Kürt dil konferansı katılımcıları Kürt dilinin korunması ve geliştirilmesinde Dil Hareketi’nin önemine dikkat çekerek, halkımızı bütün imkanlarıyla bu harekete destek sunmaya ve aktif katılmaya çağırdı. 

-Konferans dilin korunması ve geliştirilmesinde kadın ve gençlerin çok önemli bir yere salip olduklarını belirterek, kadın ve gençlere bu alandaki mücadeleye daha aktif katılma çağrısı yaptı. 

-Teknolojinin bugüne kadar daha çok asimilasyona hizmet ettiğini tespit eden konferans bileşeni, Kürtlerin bundan sonra Kürt dilinin korunması ve geliştirilmesi için teknolojik imkanlardan en iyi şekilde yararlanmasını istedi. 

-Konferansımız Azadiya Welat gazetesinin günlük yayına geçmesini Kürtçenin gelişmesi için tarihi bir adım olarak değerlendirerek, Kürtleri başta bu gazete olmak üzere bütün Kürtçe yayınlara sahip çıkmaya çağırdı. 

-Kürt dil konferansı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Federe Kürdistan Bölge Hükümetine Latin alfabesinin Kürdistan bölgesinde yaygınlaştırmasına hız vermesi önerisinde bulundu. 

-Konferans Kürt aydın, yazar ve akademisyenlerine çağrıda bulunarak onları Kürt dili ile yazmaya, edebi ve bilimsel ürünler vermeye çağırdı. 

-Kürt Dilini Koruma ve Kürtçe Eğitim Konferansı Kürtlerin vatandaşı olduğu devletlere de Kürt dilini tanıma çağrısı yaparak, bu devletlerden Kürtçenin korunması ve geliştirilmesi için özel bir bütçe ayırmasını istedi. 

-Her ne kadar Kürtçenin geliştirilmesinin önünde ciddi engeller hala varlığını korusa da, esas olarak Kürt dilini koruyacak olan Kürtler ve onların kurumlarıdır. Önemli olan kendine Kürdüm diyenlerin, her şeyden önce günlük yaşamlarında, alışverişte bu dili kullanmalarıdır. Bu konuda ciddi bir yetersizlik olduğu açıktır, her şeyden önce bu yetersizlik giderilmelidir.”

anka
Yayın Tarihi : 20 Kasım 2006 Pazartesi 15:58:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
fatih atılgan IP: 88.229.42.xxx Tarih : 20.11.2006 22:08:32
ben bu açıklamaları bizzat şiddetle kınıyorum...burası türkiye...burda yaşıyosan bu ülkenin kurallarına uyacaksın...tek dil...tek bayrakkk...bunu bilir bunu yazarım ben...gerçi belediye aracını teröristlere kar kamuflajları gönderme amacıyla kullanan ve pkk lıların cenazesine çiçek koyan adamdan ne beklersin....