7
Mayıs
2024
Salı
DİYARBAKIR

Referandum yetersiz ama evet

HAK-PAR GENEL BAŞKANI BOZYEL:

HAK-PAR'ın Diyarbakır'da düzenlediği toplantıda konuşan Bayram Bozyel, "Bugün Kürt açılımı ve onun devamı olan anayasa değişim paketi gündemdeyse bilmeliyiz ki, bunda en başta Kürt halkının ve Kürt hareketlerinin emeği var. Bugün değişim ve dönüşüm gündemdeyse bizim yapmamız gereken bu değişime sahip çıkmak ve bu değişimi nasıl ileri götürürüz diye kafa yormak gerekir" dedi.

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Diyarbakır il örgütü "Referandumda yetersiz ama evet" konulu geniş katılımlı bir toplantı düzenledi. Prestij Otel'de düzenlenen toplantıya Kürt Devrimci Demokrat Hareketi, Demokrat Kürtlerin Arayışı, Dicle ve Fırat Diyalog Grubu, TEVKURD sözcü ve üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi ile HAK-PAR yönetici ve üyeleri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan HAK-PAR İl Başkanı Arif Sevinç, HAK-PAR'ın zor koşullara rağmen faaliyetlerini yürüttüğünü belirterek, günümüzde de Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesine yönelik çalışmalarını kararlı bir şekilde sürdürdüğünü söyledi.

Türkiye'nin demokratikleşmesine yönelik önemli bir dönemeçten geçildiğini ifade eden Sevinç, statükocu militarist kesimler ile değişimden yana kesimler arasında kıran kırana bir çatışmanın yaşandığını belirtti. Sevinç, ya Türkiye'nin önü açılacak, demokratik bir sürece girecek; Kürt sorunu çözüm formüleri de bu zeminde tartışılacak ya da bir kez daha Türkiye içine kapanacak militarist, Kemalist kesimin katı hegemonyası devam edeceğini söyledi.

ANAYASA PAKETİ DEĞİŞİM SÜRECİNİN DEVAMI

Daha sonra konuşan HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel, Anayasa paketinin, geçen yıl hükümetin başlattığı açılım süreci ile daha önce başlayan değişim sürecinden farklı değerlendirmediklerini söyledi. Geçen yıl AK Parti hükümetinin açılım paketini ilan etmesinde sonra Türkiye ve Avrupa'da bir dizi toplantılar yaptıklarını ifade eden Bozyel, bu toplantılarda kendilerine "AKP'nin niyetine güveniyor musunuz? ve AKP'nin samimiyetine inanıyor musunuz?" sorusunun sorulduğunu hatırlattı. Bozyel yapılan bu toplantıda da bu soruları temel alarak görüşlerini ifade edeceğini söyledi.

Toplumsal süreçlerin o süreçlerde yer alan aktörlerin niyetleri ile açıklanamayacağını ifade eden Bozyel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de yaşanan değişim süreci AKP'yi de aşan boyutlardadır. Türkiye bu değişim noktasına geldiyse bunda en başta Kürt halkının kararlı yüz yıllık başarısı var, büyük katkısı var. Halkımız geçen yüz yılda sürdürdüğü kararlı mücadele ile belki özgürlüğüne ulaşmadı. Ama bu mücadele ile gerici sistemin ırkçı yanını, Kürt halkını yok etmek, o davayı bitirmek amaçlı hedefini boşa çıkarttı. Ve Türkiye öyle bir yere geldi ki 2000 yılının başına geldiğinde artık, yüz yılın başında başlattığı ırkçı ve şoven anlayışla bir yere gelemeyeceğini anladı ve bir değişim sürecine girmek zorunda kaldı. Bugün Kürt açılımı ve onun devamı olan anayasa değişim paketi gündemdeyse bilmeliyiz ki, bunda en başta Kürt halkının ve Kürt hareketlerinin emeği var. Bu gün değişim ve dönüşüm gündemdeyse bizim yapmamız gereken bu değişime sahip çıkmak ve bu değişimi nasıl ileri götürürüz diye kafa yormak gerekir."

Soğuk savaş döneminde Türkiye'nin ırkçı şoven anlayışı yürüttüğünü ancak soğuk savaş bittikten sonra Türkiye'nin soğuk savaş dönemindeki politikalarını yürütmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Bozyel, bunun uluslararası arenada kabul görmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Türkiye'nin bir yandan değişim yönünde ciddi baskılar altında olduğunu ifade eden Bozyel bir yandan da değişim karşıtlarının da etkisi altında olduğunu söyledi.

AKP'nin yarım yamalak tutumuyla attığı adımların bile CHP ve MHP gibi partiler tarafından büyük bir direnişle karşılaştığını kaydeden Bozyel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Değişim süreci başladığında Devlet Bahçeli hükümeti dağa çıkmakla tehdit etmişti. CHP'nin bu değişim sürecinde yaptıkları bellidir. O anaların gözyaşına değil Kürt hareketini bastırmak için Dersim modelini esas alınması gerektiğine inanıyor. Dolayısıyla ortada bir yandan parça parça ve ağır giden bir değişim ve diğer yanda o beğenmediğimiz değişim sürecine karşı büyük direnç noktaları var."

Sürece Kürtlerin katkıları ile ilgili olarak da konuşan Bozyel, BDP çevresinin bu sürece karşı ters ve negatif bir rol oynadığına vurgu yaptı. BDP'lilerin Ergenekon davası başladığı zaman bunu görmezlikten geldiklerini, TRT 6'yı küçümsediklerini, açılımı AKP'nin bir manevrası olarak değerlendirdiklerini ve en son anayasa değişiklik paketine karşı akıl almaz bir tutum izlediklerini de ifade eden Bozyel, AKP'nin yalnız kaldığını belirtti.

Parti olarak değişim süreci gündeme geldiği günden itibaren süreci yakından izlediklerini söyleyen Bozyel; sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu açılımın koşulların sonucunda oluştuğunu, bu süreçten geri adımın söz konusu olmadığını, bu süreci AKP'yi aşan boyutlara sahip olduğunu ve adı zaman zaman değişse bile bu sürecin esas itibari ile Kürt sorunu eksenli yürütüldüğünü söyledik. Buna ilişkin bir tutum aldık. Bu süreci ilkesel olarak, genel çerçevede destekledik. Açılım süreci başladığı andan itibaren bu sürece çok yönlü olarak katıldık."

Bozyel'in konuşmasının ardından, Kürt Devrimci Demokrat Hareketi adına Halim İpek, Demokrat Kürtlerin Arayışı adına Tahsin Sever, Dicle ve Fırat Diyalog Grubu adına Muhittin Batmanlı, TEVKURD sözcüsü Sabahattin Korkmaz, HAK-PAR Kurucularından Mehmet Vural ve HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı Fehmi Demir de birer konuşma yaptılar.

HAK-PAR GENEL BAŞKANI BOZYEL:
HAK-PAR GENEL BAŞKANI BOZYEL:
İHA
Yayın Tarihi : 29 Ağustos 2010 Pazar 17:04:03
Güncelleme :29 Ağustos 2010 Pazar 18:13:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?