3
Mayıs
2024
Cuma
DİYARBAKIR

ROJ TV'nin gerçek yüzü!

Siirt'in Pervari İlçesi kırsalındaki Herekol Dağı'nda PKK'lı 7 teröristin öldürüldüğü çatışmada yakalanan 1'i İranlı, 1'i Iraklı 4 PKK'lının yargılanmasına Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.

Yakalandıktan sonra jandarma, savcılık, nöbetçi hakimlikte ifade vermeyen ve tutanaklara imza atmayıp susma hakkını kullandığı için sadece parmak izi alınan kadın PKK'lı Z.Y. mahkemede “Roj muhabiriyim” dedi.

Pervari'nin Doğanca Köyü kırsal kesimindeki Herekol Dağı'nda 29 Ağustos 2007 tarihinde İran'ın Salmas kenti nüfusuna kayıtlı ‘Dılovan- Yakup' kod adlı M.C.İ.'nin verdiği bilgiler doğrultusunda 7 terörist öldürüldü, Irak'ı R.Ş. ile C.K. ve Z.Y. adlı teröristler yakalandı.

Haklarında ömür boyu hapis istenen C.K., Z.Y., R.Ş. ile teslim olduğu için 10 yıl hapsi istenen M.C.İ. duruşmada hazır bulundu. M.C.İ. ifadesinde, PKK'nın İran'da faaliyet gösteren kolu PJAK’ın kamplarında eğitim aldığını belirterek, şöyle dedi:

“İran- Irak sınırındaki Hınere kampına gönderildim. Bu kamp PJAK'ı yönetenlerin bulunduğu yerdir. Örgüt halen ‘Bağımsız Kürdistan'ı savunmaktadır. DTP, örgüt adına Türkiye'de siyasi kazanımlar elde etmek, meydana gelen gelişmeleri değerlendirmeye tabi tutarak bunu dünya siyasetinde konuşulur hale getirmek, Türkiye'yi diğer ülkeler içinde demokratik bir yaşamın olmadığı ülkeymiş gibi göstererek davalarında haklı olduklarını inandırmak gibi faaliyetler yürütmektedir. Son olarak yapılan 22 Temmuz 2007 seçimleri ardından PKK'da, DTP'nin çıkardığı bağımsız adaylar ile Meclis'e girip sözünü ettiğim hakları kolay elde edebilecekleri yönünde bir görüşe hakim oldu. Ben örgütün gönderdiği büyük telsizi almak üzere belirlenen noktaya gitme bahanesiyle silah ve techizatımla kaçarak güvenlik güçlerine teslim olup grupta yer alanların kaldıkları bölgeyi söyledim. Pişmanım.”

Iraklı ‘Zana' kod adlı R.Ş. ise, Kuzey Irak'taki Zap, Hakurk, Zagros, Hınere ve Kandil dağındaki kamplarda kaldığını, yakalandığı olayda ölen 7 PKK'lının Tunceli bölgesine geçmeye çalıştığını bildirirken, “Çatışma çıktığında gruptan ayrıldım. Helikopter seslerini duyunca askerlerin geldiğini anladım ve geceyi kayalıkların arasında geçirdikten sonra gün ağarınca güvenlik güçlerine teslim oldum” dedi.

“ROJ TV MUHABİRİYİM”

Z.Y. adlı PKK'lı sanık ise, daha önce Almanya’da yaşadığını, 3 yıl önce Danimarka'daki Roj TV stüdyolarında çalışmaya başladığını söyledi. Z.Y., “Haber yapma amacıyla Kuzey Irak’taki örgüt kamplarına gittim. Burada bir süre haber ve ropörtaj işleriyle ilgilendim, daha sonra örgüte katılmaya karar verdim. Örgütün basın- yayın işlerinde çalıştım, bu nedenle askeri ve siyasi eğitim almadım. Sonra Halil Uysal adlı Roj TV çalışanı ile birlikte 7 kişilik grupla sınırı geçip Pervari kırsalına geldik. Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra değişik alanları gezip örgüt mensuplarıyla ropörtajlar yaptık. Yakalandığımız bölgeye Halil Uysal ile geldik. Halil Uysal Karadeniz bölgesine geçecek gruptaydı, oradaki örgüt mensuplarının yaşamlarını belgesel yapacaktı. Çatışma, erkek örgüt mensuplarının kaldığı alanda oldu. Ben ve yanımdaki bayan arkadaşın bulunduğu bölgeye askerler gelmedi. Benim zaten silahım yoktu. Bu nedenle araziyi bilmediğim için ertesi gün yakalandım. Örgüte katıldığıma pişman değilim, halen düşünce ve amaçlarını benimsiyorum. Susma hakkımı kullanmamdaki amacım Türkiye’deki işkence gerçekliğini bildiğim için tedirginlik yaşıyordum.”

PKK'lılardan C.K. ise, 2 yıl önce Irak'taki kamplarda aldığı askeri ve siyasi eğitimden sonra Siirt'in kırsal kesimine geldiğini saat 01.00 sıralarında Tunceli'ye geçecek grubu karşıladıklarını söyledi. C.K., şöyle devam etti:

“Sabah Kobra sesleriyle uyandık. Ben bölgede eski olduğum için Kobra ve Sikorsky seslerini duyup cihazdaki (Telsiz) hareketliliği fark edince operasyon olduğunu anladım. Çünkü operasyon dışında o bölgede helikopter uçmaz. Ben çatışma olacağını anlayınca grubun bulunduğu alandan kaçarak kayaların arasına gizlendim sabah askerlere teslim oldum. Cezaevinden 4 kez çıkarılarak yer gösterme amacıyla operasyona götürüldüm. Ben zaten teslim olmak istiyordum, nöbet sırasında yanımda bulunan telefondan jandarmayı arayıp Bedri adlı üsteğmenle görüştüm. Bizdeki telefonlarda tüm karakolların numaraları kayıtlıdır. Bunu milisler bize temin ediyor. Bedri üsteğmen bana teslim olmamı söyledi, bende fırsat bulamadığımı, yakalanırsam öldürüleceğimi söyledim, o da, ‘Ben olmasam da Utku üsteğmenle görüşürsün. Sana yardımcı olur’ dedi. Bende ancak çatışma esnasında kaçmaya fırsat buldum” dedi.

CEZAEVİNDEN NASIL ÇIKTI?

Mahkeme başkanının, “Senin cezaevinden çıkarıldığına dair dosyada mahkeme kararı yok” demesi üzerine sanık C.K.'nın avukatı, “Müvekkilim Bedri Üsteğmen ile yer göstermelerde bulunmuştur. Duruşması var diye dün cezaevine teslim edilmiştir. Halen arazide yer göstermelerde bulunmaktadır. Bedri Üsteğmen ile birlikte sığınakta yer gösterme sırasında patlama yaşanmıştır. Bedri üsteğmen halen GATA'da tadavi görmektedir” dedi.

Mahkeme heyeti, C.K.'nın cezaevinden çıkarıldığına ilişkin dosyada hiçbir karar, belge, ifade ve izin belgesi bulunmadığından dolayı nasıl, ne şekilde dışarı çıkarıldığı ve ne gibi yer göstermelerde bulunduğuyla ilgili yürütülen işlemin sonucunun mahkemeye bildirilmesine, ayrıca sanığın cezaevinden çıkarılmasıyla ilgili yasaya aykırı uygulama söz konusu ise görevliler hakkında yasal işlem yapılarak sonucunun mahkemeye bildirilmesi için Başsavcılığa yazı yazılmasını kararlaştırdı. Mahkeme, Bedri ve Utku adlı üsteğmenlerin açık kimliklerinin tespit edilerek mahkemeye gönderilmesine, ayrıca sanıkların çatışmada silah kullanıp kullanmadıklarının tespiti için olay yerinde boş kovan ve mermi çekirdeği araştırması yapılıp yapılmadığı, ölen 7 PKK'lı ile sağ yakalanan 4 PKK'lıdan ele geçen silahlarla karşılaştırma yapılıp yapılmadığı ve özellikle 1 korucunun şehit edilmesi, 1 korucunun da yaralanmasıyla ilgili olayın sanıkların silahlarından gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda jandarmadan rapor istenilmesine, çatışmaya ilişkin güvenlik güçlerinin elinde bulunan tüm belgelerin onaylı suretinin mahkemeye gönderilmesine karar verdi.

Mahkeme heyeti, sanıklardan İranlı M.C.İ.'nin kendiliğinden örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olması nedeniyle tahliye edilerek sınır dışı edilmesi için Yabancılar Şubesi'ne teslim edilmesine, diğer 3 sanığın ise tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.

Basından
Yayın Tarihi : 12 Mart 2008 Çarşamba 18:14:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?