8
Mayıs
2024
Çarşamba
DİYARBAKIR

SP'nin Gönüllü Birliktelik Projesi

'Kürt açılımı' ile ilgili çalışma başlatan Saadet Partisi (SP) Güneydoğu Anadolu'ya adeta çıkarma yaptı.

SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, "Barış ve Kardeşlik İçin Gönüllü Birliktelik Projesi" adını verdiklerini çalışmalarını parti kurmayları ve eski milletvekilleriyle birlikte Diyarbakır'da açıkladı. Kurtulmuş, çözüm sürecinde terör örgütü PKK'nın koşulsuz silah bırakmasını, askerin de operasyonlara son vermesini istedi. Sorunun çözüm yerinin Meclis (TBMM) olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, süreçte terörist Abdullah Öcalan'ın gündeme getirilmesinin çözümsüzlükte diretmekten başka bir şey olmadığını söyledi.

SP Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlediği basın toplantısına partililer de ilgi gösterdi. Kurtulmuş, yüzyıllardır birlikte barış içinde yaşamış Selahaddin Eyyübi ve Kılıçaslan'ın torunlarının arasında sokulmaya çalışılan fitnenin etkilerinin ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı.

SP'nin "Barış ve Kardeşlik İçin Gönüllü Birliktelik Projesi" 3 ana başlıktan oluştu. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, sorunun çözümüne ilişkin temel yaklaşımlar, süreçte takip edilmesi gerekenler ve çözüm için yapılması gerekenler adı altında soruna temel başlıklarla yaklaştıklarını belirtti.

Barış ve esenliğe yönelik havayı oluşturan süreci desteklediklerini anlatan Kurtulmuş, sorunun çözümünde üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerini bildirdi. Çözümün anahtarının iyi niyet, feraset ve kararlılık olduğunu aktaran Kurtulmuş, "İyi niyet dağları aşırır, insanları ovaya indirir. İyi niyet geçen günlerde vefat eden Diyarbakırlı Sait Şanlı'nın çabalarıdır.

Bir kişinin nasıl 480 kan davalı aileyi barıştırdığını gördük. Kaldı ki Türkler ve Kürtler arasına kan da girmemiştir çok şükür. Hiç kimse ortamı germesin ve konuyu sulandırmasın. Varlığımızı ve geleceğimizi ilgilendiren bu konu bir siyasi risk veya siyasi rant olarak görülmesin. Kürt sorunu her şeyden önce, bir Türk sorunudur. Hükümet bu konudaki tavır ve söylemlerine dikkat etmeli ve gerginleştirici üsluptan kaçınmalıdır. Sorunun çözüm adresi sadece iktidar partisi değil, bu bir devlet sorunudur ve çözümün sorumlusu da devlettir. CHP ve MHP'nin bu sürece sert tepki göstermesi de süreci zorlaştırmaktadır" dedi.

Sorunun çözümüne ilişkin dört temel yaklaşımlarının olduğunu bunun da; "Daha fazla kardeşlik, Bütünleşme rızaya dayalı birlik, Çözümü kendi içinde bölgede gerçekleştirmek, Medeniyet perspektifi büyük ölçekli vizyon" olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Eşit kardeşliğe dayalı çözüm toplumda adaleti tesis edecek. Herkesin kendisi olarak kalabileceği, bireysel ve kültürel haklarına sahip olacağı, kültürünü geliştirebileceği, güvende olacağı, karnının doyacağı, onuru ile kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin geçimini sağlayabileceği şartların oluşturulması zorunludur. Çare kesinlikle bölge dışında aranmamalıdır."
Demokratikleşme ve özgürlüklerin muhatabının millet olduğunun altını çizen SP Lideri Kurtulmuş, Başbakan'ın derin devletin yaptığı cinayetlerden, faili meçhullerden dolayı devlet adına özür dilemesi gerektiğini iddia ederek, "Başbakan, terör sonucu evlatlarını kaybeden şehit ailelerinden, derin devletin yaptığı cinayetlerden faili meçhullerden ve işkencelerden zarar gören tüm vatandaşlardan özür dilemelidir'' şeklinde devam etti.

Kurtulmuş, "Anadil bir haktır ve her türlü tartışmaların dışına çıkartılmalıdır. Bunun yanında sayıları bini aşan 18 yaşın altındaki çocuklar Ağır Ceza Mahkemelerinde 10 yılı aşkın hapis cezası talebi ile yargılanmaktadır. Okullarda olması gereken çocuklar, cezaevlerindedir. Diyarbakır Cezaevi'nde yapılan işkencelerle ilgili bir TBMM araştırma ve soruşturma komisyonu kurulmalıdır. Ergenekon'un Fırat'ın doğusundaki eylemleri de yürütülmekte olan adli soruşturmaya dahil edilmelidir. Başta ilköğretimde her sabah okunan andımız olmak üzere etnik ayrımcılık çağrıştıran ifadeler elimine edilmelidir" diye konuştu.

ÖRGÜT ELEMANLARI BAĞIŞLAMA KAPSAMINA ALINMALI
Kanın kanla yıkanmayacağına ve beyaz sayfa açılması gerektiğine işaret eden SP Genel Başkanı Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bu süreç de dağdakiler, planlayanlar ve kullanılanlar olarak ikiye ayrılarak ele alınmalıdır. Yönetici kadrosunda olmayan, tüm örgüt elemanları bağışlama kapsamına alınarak, normal hayata dönmeleri için yeni bir fırsat verilmelidir. Bağışlama sürecinin konuşulabilmesi için öncelikle terör örgütü koşulsuz olarak silah bırakmalıdır. Çözüm sürecinde her türlü güvenlik önlemleri en üst seviyede alınarak, her türlü provokasyonun önüne geçmek için rutin operasyonlar durdurulmalıdır. Çünkü bu süreçte en fazla ihtiyaç duyulan şey, adalet ve merhamet esaslı kerim devlet anlayışıdır."

Kurtulmuş, artık 30 yıldır süren kirli oyunları bozma zamanının geldiğini dile getirdi. Türkler ve Kürtlerin gökten zembille inmediğini ifade eden Kurtulmuş, "Bu iki halk bu topraklarda barış içerisinde yüzyıllarca yaşamayı bilmiştir. Biz bu halkları birbirine kaynaştırmak ve barış sürecine katkı sunmak için ortaya bir anahtar koyduk. Başbakan'ın DTP'yi muhatap alması tabii ki doğaldır. Çünkü DTP bu bölge insanının oylarını alarak Meclis'e gelmiştir. Seçimle gelmiş herkesin sözünün dinlenilmesi gerekir.

Çözüm kesinlikle bir dayatma olmamalı milletin menfaatleri doğrultusunda hareket edilmelidir. Çözümün adresi sadece TBMM gösterilmelidir. Türk milletinin terörle yaralanmış ma'şeri vicdanı ve Kürtlerin masum talepleri arasında çelişki oluşturulmamalı. Çözüm bir dayatma olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti ile vatandaşları arasında bir uzlaşma, barışma süreci olarak takdim edilmelidir. Mevcut Anayasa ile bu sorun çözülmez. Anayasa'da sadece Kürt sorunu ile ilgili düzenlemeler yapmakla da çözülmez. Herkesin kendini görebileceği bir Anayasa çıkarılmalıdır" ifadelerini kullandı.

Kürt sorunun çözüm adresinin TBMM olduğunu hatırlatan SP Lideri Kurtulmuş, "Öcalan'ın muhatap kabul edilmesi olumlu süreci tehlikeye sokar ve sürecin çözümsüzlüğüne neden olur. Öcalan'ın muhatap alınmasını doğru bulmuyoruz. Çözüm Meclis'te olmazsa başka güçler bundan yararlanacak ve hiç kimsenin istemediği şeyler olabilir. Provokasyonlar olabilir ve birileri çelme takabilir. Ne zaman askerdeki ve dağdaki anne evet demeden bu sorun çözülmez. Ama ne olursa olsun geri adım atmamak lazım" görüşünü dile
getirdi.  SP'nin 32 sayfalık "Barış ve Kardeşlik İçin Gönüllü Birliktelik Projesi''nde çözüm için şunlar önerildi:

"Çözüm için yeni bir anayasa kaçınılmazdır. Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunu dahil olmak üzere siyaset kurumuna ilişkin tüm yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Vatandaşlık tanımı etnik tanımlamadan andırılarak tamamen hukuki zemine bağlanmalıdır. Her vatandaşın kendisini özde vatandaş olarak göreceği bir ortam oluşturulmalıdır. Sınır kapıları bölge halklarının vizesiz geçişine açılmaladır."
 

iha
Yayın Tarihi : 20 Ağustos 2009 Perşembe 18:29:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?