4
Mayıs
2024
Cumartesi
DİYARBAKIR

Süryaniler, Meryem Ana Kilisesi'nde buluştu

Restorasyonu tamamlanan tarihi Diyarbakır Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi pazar ayiniyle açıldı.

İsveç Avrupa Parlamentosu Milletvekili Yılmaz Kerimov ile yıllar önce Diyarbakır’dan göç ederek, Avrupa’nın farklı kentlerine yerleşen 300 Süryani vatandaşın katıldığı görkemli ayin töreninde, dünyaya barış mesajları verildi.

İslamiyet’ten önce 3. yüzyılda tapınak olarak kullanılan 1700 yıllık tarihi Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi’nin bakım ve onarımı tamamlandı. Restorasyon çalışması biten kilise, yapılan pazar ayiniyle Süryani cemaatinin hizmetine girdi. Onarımı biten tarihi kilisenin açılışına, İsveç Milletvekili Avrupa Parlamentosu Süryani Temsilcisi Yılmaz Kerimov, Mardin Mor Gabriel Manastırı Metropoliti Samuel Aktaş, Diyarbakır Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi Papazı Yusuf Akbulut, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, İl Müftüsü Muhittin Sarıkaya ve yıllar önce Avrupa’ya göç eden 300 Süryani vatandaş katıldı.

Yaklaşık 500 kişinin katıldığı pazar ayinini yöneten Mardin Mor Gabriel Manastırı Metropoliti Samuel Aktaş’ın, İncil’den okuduğu pasajlara ayine gelenler de dualarla eşlik etti. Ayinde Süryanice barış mesajları veren Metropolit Samuel Aktaş, "İlahi kudret, kainatın ve hayatın her alanında insan yaşamı için birbirini tamamlıyor. Ülkemizde sevgiyle yaşamaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. İnanç ve kültür farklılıklarına rağmen, küresel barış için hep birlikte dua edelim" dedi.

Kilise açılışı için doğup büyüdüğü topraklara yıllar sonra geri gelen İsveç Milletvekili Avrupa Parlamentosu Süryani Temsilcisi Yılmaz Kerimov, "Ayine katıldım, çok duygulandım. Diyarbakır, bir zamanlar mozaikti. Bu mozaiği tamir etmek istiyoruz. Burada bulunmaktan son derece mutluyum" diye konuştu.

Kilise açılışına katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Süryanice kilisede bulunanları ’Şloma Bşoyno’ sözüyle selamlayarak, "33 medeniyetin derin izlerini taşıyan kadim kentimizin bıraktığı izleri coşkuyla yaşıyoruz" şeklinde konuştu.

Yıllar önce Diyarbakır’dan göç etmek zorunda kalan Süryani vatandaşlara seslenen Baydemir, "Kentinize, sokaklarınıza geri dönmeniz için elimizden gelen bütün çabayı sarf etmeye hazırız. Bütün inançların, etnik kimliklerin birarada barış, hoşgörü içerisinde yaşamamaları için hiçbir neden yoktur. Meryem Ana Kadim Kilisesi’nde oluşan barış ve hoşgörü tablosunun büyüyerek Ortadoğu coğrafyasına ve bütün dünyaya ulaşmasını arzu ediyorum" diye konuştu.

SÜRYANİ VATANDAŞLAR DUYGULANDI

Göçüp gittikleri topraklara çoğunluğu ilk kez ayak basan Avrupa ve Amerika’da yaşayan yaklaşık 300 Süryani vatandaş, katıldıkları ayinde hep bir ağızdan dua etti. Diyarbakır sokaklarını unutamadığını söyleyen Berna Türkan, "27 yıldır Hollanda’da yaşıyorum. Bugün çok güzel bir gün geçirdim. Her şey bana sanki rüyada gibi geliyor. Doğup büyüdüğüm arkadaşlarımı gördüm, çok duygulandım. Her şeyi yeniden yaşamış gibiyim. Çocukluğumun geçtiği sokakları tekrar gezince, göz yaşlarıma hakim olmadım" dedi.

10 yaşındayken Diyarbakır’dan ayrılıp, İstanbul’da yaşamaya başlayan Atıf Toprak ise, "En son 20 yıl önce Diyarbakır’a gelmiştim. Bugün ayine katıldım. Ayaklarım, beni bu topraklarda ayırıp İstanbul’a götürmek istemiyor. Çocuklarım İstanbul doğumlu, ama her zaman gururla ’Diyarbakırlıyız’ diyorlar. Diyarbakırlı olmaktan gurur duyuyorum" diye konuştu.

Moda sanatını uluslararası düzeyde icra eden Diyarbakırlı Süryani cemaatine mensup Muzaffer Çuha da, ayine katılarak arkadaşları ile hasret giderdi. İnsanın doğup büyüdüğü toprakları her zaman aradığını belirten Çuha, "Diyarbakır’a tekrar döndüğüm için çok duygulandım. Diyarbakır gibi, medeniyetlerin, kültürlerin ve sanatın beşiği olan Mezopotamya’nın oluşturduğu bu topraklarda doğup da, uluslararası alanda hayal edemeyeceğim insanların kostümlerini dikmek benim için çok büyük bir onur oldu. Diyarbakırlı bir sanatçı olarak da, dünya moda kulvarlarında savaş verebilmek ve ’Ben Diyarbakırlıyım’ diyebilmek, hakikaten bana çok büyük bir onur verdi. Dünya starlarından önce Türk starlarını giydirdim. 22 yıl boyunca Sanatçı Zeki Müren’in modacılığını yaptım. Her söylediği şarkı için bir kostüm diktim. Bunlar benim için ayrı bir zevkti. Dünya starlarına diktiğim kıyafetlerin ilhamını bu topraklardan alıyorum" şeklinde konuştu.

Diyarbakır Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi’nin açılışına katılıp, Pazar ayini yapan yurt dışı ve yurt içinde yaşayan 500 Süryani vatandaş, kilise avlusunda kahvaltı yaptıktan sonra, bol bol sohbet ederek hasret giderdi. Daha önce birçok kez hırsızlık olayının yaşandığı kiliseye güvenlik kameralarının yerleştirilmiş olduğu gözlendi.

İHA
Yayın Tarihi : 22 Mayıs 2005 Pazar 15:50:27
Güncelleme :23 Mayıs 2005 Pazartesi 13:42:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ihsan EKEN IP: 212.175.171.xxx Tarih : 26.05.2005 10:46:31
yüzyıllarca süryanisi,ermenisi,yahudisi,arabı,kurmancı,zazası,türkü,keldanisi,şafiisi,hanefisi,malikisi,hambelisi,yezidisi,alevisi....vs. ile bir mozaik oluşturan diyarbakırın artık yaşanılan bir çok olaydan daha fazla pişerek çıktığını düşünüyorum...müslüman şafii bir kurmanc olarak diğer halklardan ve dinlerden olan kardeşlerimi ve hemşehrilerimi kentlerine geri dönmeye ve kültürlerine sahip çıkmaya çağırıyorum...diğer kiliseler de onarılsın,diğer dinlere de ibadet imkanları sağlansın,bu memleketin bir hoşgörü diyarı olduğu kanıtlansın,dicle daha farklı dillerle şarkılarını söylemeye devam etsin,surlar farklı farklı renklere bürünsün...ey diyarbakırlılar ne olursanız olun bu kente sahip çıkın çünkü ne olursak olalım bu şehir bizim ortak kültür ve mirasımız...hoş geldiniz...

Muharrem AYDIn IP: 85.98.1.xxx Tarih : 15.09.2005 16:58:09
Dünyanın ilk medeniyetlerinin kurulduğu yer olan anadoluda tek din tek ırkın bulunması imkansızdır.

Mahfuz Okumuş IP: 85.100.38.xxx Tarih : 29.05.2005 14:12:31
Zamanın ilk dönemlerinden bu yana var olan ve vrolmaya devam edecek bu kadim kente ait olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.Bu kente böyle derin izler bırakmış kültürlerin hala aynı heyecan ve sevgiyle bağlı olduklarını görmek beni çok ama çok mutlu etti.Bu sevgi ve heyecan kendimizden sonraki nesillere aktarıldığı oranda,Diyarbakırımızın kültürü yaşayacaktır.Bu duyguların temenniden öte olduğunu ispatlayan Diyarbakırdaki ve dışarıdaki hemşehrilerime sonsuz teşekkürler,Diyarbakırımızın bu manevi ruhunun hep varolması dileğiyle.Konyadan özlem dolu selamlar MAHFUZ.