Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu milletvekili seçildikten sonra memleketi Diyarbakır'a gelerek, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile görüştü.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu ilk olarak Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak'ı makamında ziyaret etti. Ziyaretin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tanrıkulu, Diyarbakır'da görev yaptığını belirterek seçildikten sonra ilk defa Diyarbakır'a geldiğini söyledi. Diyarbakır Valisine nezaket ziyaretinde bulunduğunu ifade eden Tanrıkulu, toplantıda Diyarbakır'ın sorunlarını konuştuklarını ve Diyarbakır ile ilgili hangi sorun varsa muhalefet partisi olarak Diyarbakır'ın sorunları ile ilgili ortaklaşa çalışabileceklerini Valiye aktardığını kaydetti. Bir gazetecinin 'barış mektubunun veto yemesi kararını' sorması üzerine Tanrıkulu, "Diyarbakır haricinde özel bir şey görüşmedik. Açıklamam çok net ve açık" dedi.

Daha sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i makamında ziyaret eden Tanrıkulu, Baydemir ile kentin sorunları hakkında konuştuklarını söyledi. Tanrıkulu, "Bundan sonra mecliste ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettim. Diyarbakır'da ve bölgede yaşanan sorunlar konusunda başkan ile daha öncede birlikte çalışmıştık. Bundan sonrada sorunların çözümü noktasında ortaklaştırıcı bir tutum içerisinde olacağımızı kendisine aktardım. Diyarbakır ile ilgili ne sorun varsa birlikte çalışabileceğimizi, mecliste ve Ankara'da yapmam gereken ne varsa yapmaya hazır olduğumu başkana belirttim. Diyarbakır'da insanların daha mutlu ve huzurlu olması için neler yapabiliriz bunları konuştuk, yani siyasal herhangi bir sorunumuz olmadı. Önerilerimizi belirttik. Bunlardan bir tanesi de Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Şartı'nın bütün Türkiye bakımından sorunlara çözüm olabileceği yönündeki çalışmamızdı. Bizim CHP olarak çözüm önerimiz budur. Bunu sadece Diyarbakır bölgesi açısından değil,

Türkiye'deki tüm yerel yönetimlerin vesayetten uzak bir biçimde merkezden uzak bir biçimde yönetilmesi gerektiği için söylüyoruz. Bu dünyadaki sol ve sosyal demokrat partilerin uyguladığı bir modeldir. Bu modelin Türkiye bakımından bütünleştirici bir model olabileceğini düşünüyoruz. Bizim önerimiz budur" diye konuştu.