Altı yılda töre ve namus adı altında meydana gelen bin 91 cinayet olayına son 4 günde 3 tane daha eklendi. İkisi Diyarbakırlı, biri Şanlıurfalı olan 3 genç kadın daha, töre kurbanı oldu. 

Diyarbakır'da namus cinayetine kendi ceyiz sandığında kurban giden 1 çocuk annesi G.G'den sonra, dün Şanlıurfa'da A.T. ve son olarak da metropol kent İstanbul'da E.Y, aile bireyleri tarafından örf ve adetler gereği öldürüldü. Töre cinayetlerinin üst üste işlenmesinin ardından, Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı, 6 yıllık istatistikleri açıkladı. İstatistiklere göre, polisin sorumluluk bölgelerinde töre kavramı içersinde bin 91 cinayetin işlendiği öğrenildi. 2000-2005 yılları arasında töre ve namus adı altında meydana gelen bin 91 olayın yüzde 29'unu oluşturan 322 olayın, "namus" sebebiyle ortaya çıktığı belirtilen istatistiki raporda, olayların diğer nedenleriyse; aile içi uyuşmazlık, yasak ilişki, kan davası, cinsel taciz, tecavüz ve kız alıp verme olarak sıralandı. 

Olayların gerçekleştiği bölgeler incelendiğinde, 212 olayla Marmara Bölgesi 1. sırada yer alırken, burayı 209 olayla Ege Bölgesi izliyor. Cinayet olaylarının yaşandığı il bazındaysa yüzde 10'luk oranla Ankara 1. sırada yer alırken, yüzde 9'luk oranla İstanbul ve İzmir ise, listenin 2. sırasını paylaşıyor. Olaylarda öldürülen toplam bin 91 kişinin yüzde 60'lık bölümünü 710 kişiyle erkekler oluştururken, yüzde 40'ınıysa 480 kişiyle kadın kurbanlar izliyor. Şüpheli profiline göre, 180 kadın zanlının yüzde 49'luk bölümü 19-25 yaşları arasında olduğu, erkek zanlılarınsa yüzde 22'sini oluşturan 318 kişi, 19-25 yaş grubunda. Erkek şüphelilerden 262'sinin 26-30, 122'sinin de 0-18 yaş grubunu oluşturması dikkat çekiyor. Olaylarda yaşamını yitiren 480 kadından 99'u 19-25 yaş grubunu oluştururken, 89'u 26-30, 50'si de 0-18 yaş grubunda yer alıyor. Cinayete kurban giden 710 erkekten yüzde 20'lik oranla en fazla bölümüyse, 146 kişiyle 46 yaş ve üstü erkekler oluşturuyor. Bu sayıyı 132 kişinin yer aldığı yüzde 18'lik oranla 31-35 yaş grubu erkekler izliyor. Olaylara karışan şüpheli şahısların doğum yeri ve nüfus kayıtları incelendiğinde, yüzde 24'lük oranla Kürtlerin yoğun yaşadığı illerin ilk sırada yer alması da dikkat çekici bir yön olarak, kayıtlardaki yerini aldı.