Yaşamaz dendi, yaşama sarıldı

Diyarbakır'da akraba evliliği nedeniyle doğuştan, milyonda bir görülen 'Epidermolizis Bülloza' hastalığına yakalanan Mutlugül Çalışır, su toplayan vücudunda yaralar oluştuğu için sokağa çıkamıyor.

Doktorların yaşayamaz dediği 9 yaşındaki Mutlugül Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kendisine tahsis edilen kadrolu öğretmen sayesinde evde ders görüyor. Çalışkan olduğu için sınıf atlayan çocuğun en büyük hayali ise cilt doktoru olup kendisi gibi hasta olan insanların hayatını kurtarmak.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da örf ve adetler nedeniyle yapılan akraba evlilikleri sonucu yüzlerce çocuğun özürlü ve hasta olarak doğması nedeniyle ölümler görülürken, akraba evliliklerinin neden olduğu dramların son örneği Diyarbakır'da yaşandı. Akraba evliliği yapan Şenay ve Abdurrahman Çalışır çifti ikinci çocuklarını yapmak için karar aldılar. Anne Şenay Çalışır 1999 yılında hastanede yaptığı doğumda milyonda bir görülen 'Epidermolizis Bülloza' hastası erkek bir bebek dünyaya getirdi. Vücudunda deri bulunmayan bebek için doktorlar ''Yaşamaz'' dedi ancak, Çalışır ailesi çocuklarını yaşatmak için mücadele verdi. Önce ölmek üzere olan çocuğa Mutlugül ismi verildi. Daha sonra çocuklarını sargı bezleri içerisinde tedavi için doktor doktor gezdirdiler. Asgari ücret ile çalışan baba Abdurrahman Çalışır(35) evini satıp ve bankalardan borç alıp küçük çocuğu tedavi ettirmek için Ankara ve İstanbul'daki hastanelere götürdü. Ancak doktorların verdiği cevap aynı oldu: ''Bu hastalığın tedavisi yok, çocuk yaşamaz.'

Umutlarını yitirmeyen Çalışır çifti Diyarbakır'ın varoş semtlerinden olan Kaynartepe Mahallesi'nde kiralık bir eve yerleşti. Çocuklarına gözleri gibi bakan çift, Mutlugül'ün yaşamasına yardımcı oldu: Çocuk önce konuşmayı öğrendi sonra ailesi ile birlikte oturup tek başına yemek yemeği başardı. Küçük Mutlugül okul yaşına gelince ailesi, Milli Eğitim Bakanlığı'na başvurarak çocuklarını okula gönderemeyeceklerini belirtti ve evde eğitim için öğretmen talebinde bulundu. Ailenin merakla beklediği olumlu cevap kısa sürede gelince Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü 'Evde eğitim hizmeti mevzuatı' gereği çocuğun eğitimi için kadrolu öğretmen görevlendirdi.

CİLT DOKTORU OLUP HASTALARI TEDAVİ EDECEK

Önlük giyip evinde öğretmen Mehmet Avcı desteği ile eğitim alan hasta çocuk, derslerinde ise oldukça başarılı. Çocuğun başarısı öğretmenlerini bile şaşırttı. Mutlugül'de fark edilen üstün zeka ve yetenek üzerine çocuk, İlköğretim 1. sınıftan sonra 2. sınıfı okumadan sınıf atlayarak 3. sınıfına geçiş yaptı. Öğretmenlerinin verdiği ödevleri zamanında ve eksiksiz yapan Mutlugül Çalışır'ın en büyük hayali ise sokaklara çıkıp akranları gibi oynamak. Çabasıyla herkesin kendisi ile gurur duyacağına inanan Mutlugül Çalışır, "Derslerime çok çalışıyorum. Çünkü büyüyünce cilt doktoru olup benim gibi hasta çocukları iyileştirip hayatlarını kurtarmak istiyorum. Vücudumda yaralar çıktığı için sokağa çıkamıyorum bisikletim var binemiyorum, bu durum beni çok mutsuz ediyor" dedi.

Öğrencisinden çok memnun olduğunu ifade eden Öğretmen Mehmet Avcı, "Mutlugül çok başarılı bir öğrenci özellikle Matematik ve Türkçe derslerinde çok başarılı, haftalık 30 saatlik dersi yoğunlaştırılmış bir şekilde 15 saatte veriyorum. Çünkü Mutlugül dışında bir öğrencim daha var" şeklinde konuştu.

40 BİN YTL BORÇ AİLEYİ ZOR DURUMDA BIRAKTI

Milyonda bir görülen ve tedavisi olmayan hastalığa yakalanan çocuklarına gözleri gibi bakan Çalışır çiftinin en büyük hayali çocuklarının iyileşmesi, Anne Şenay Çalışır(33), "Teyzemin oğlu olan Abdurrahman ile akraba evliliği yaptık. İlk çocuğumuz sağlıklı dünyaya geldi ancak Mutlugül doğarken vücudunda deri yoktu. Doktorlar bebeğin akraba evliliği nedeniyle milyonda bir görülen hastalığa yakalandığını ve yaşayamayacağını söylediler. Ancak biz umudumuzu yitirmedik. Çocuğumuzu tedavi etmek için var yoğumuzu satıp mücadele verdik, halen 40 bin YTL borcumuz var. Kirada oturduğumuz için ödeyecek gücümüz yok ancak çocuğumun iyileşmesi için gerekirse üzerimdeki elbiseyi satıp yurtiçi ve yurt dışında tedavi olmasını sağlarım. Yeter ki, bu hastalığın tedavisi mümkün olsun" ifadelerini kullandı.

Diyarbakır'daki yoksul vatandaşların ihtiyaçlarının giderilmesi için kurulan Gıda Bank'ta yöneticilik yapan Anne Çalışır, "Oğlumun sağlığının giderek iyi olması bizi teselli ediyor. Doktorlar yaşamaz dedi ancak çocuğum şu anda kıyafet giyip tek başına yemek yiyip eğitimini alıyor, bu bizi çok mutlu ediyor" dedi.