7
Mayıs
2024
Salı
DİYARBAKIR

Zorunlu göçe ilişkin anketin sonuçları

Diyarbakır'da faaliyet gösteren Kalkınma Merkezi tarafından göç mağduru ailelere yönelik "Zorunlu Göç ve Etkileri" adı altında gerçekleştirilen istatistiki çalışmalar sonuçlandı. 

1990'lı yıllarda zorunlu göçe tabi olarak Diyarbakır'a gelmiş insanların göç öncesinden başlayarak günümüze kadar yaşadıklarının anlayabilmek adına "Zorunlu Göç ve Etkileri ile Diyarbakır" konulu bir anket çalışması düzenlendi. Eğitim, Araştırma, Uygulama, danışmanlık, Üretim ve İşletme Kooperatifi Kalkınma Merkezi tarafından 5 ayrı mahallede 2 bin 764 kişiyle gerçekleştirilen ankette 15 yıllık göç mağduru insanlar baz alındı. Yaklaşık 2 ay süren çalışmalarda ortaya çıkan rapor, düzenlenen toplantıyla açıklandı. Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıya araştırmada görev alan Boğaziçi Üniversitesi'nde görevli Şemsa Özar, Kalkınma Merkezi Üyesi Zarife Durmaz, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili İlhan Diken, göç mağduru aileler ve sivil toplum kuruluşlarıyla davetliler katıldı. Büyükşehir Belediye Başkan Vekili İlhan Diken, istatistiki bilgilerin çoğu zaman zorunlu göçe bağlı olarak yaşadığımız trajedinin boyutlarını ifade etmekten uzak olduğunu ifade ederek, kimine göre 1 milyon kimine göre 4 milyon kişi zorunlu göçe tabi tutulduğunu söyledi. 

Belediye Başkan Vekili Diken, 1990'ların başında 375 bin olan kent nüfusunun fiilen 1 milyon civarına çıktığını belirterek, "Askeri kaygılarla gerçekleştirilen göç dalgasının çocukları, 2 ay önce Diyarbakır sokaklarını birbirine kattı. Olağanüstü hal koşullarında büyüyen göçzede çocuklar ve gençlerin öfkesi derindir. Özellikle banka ve eğlence mekanlarını sevmiyorlar. Göçün şehirler üzerindeki baskısının azaltılması için bir taraftan köylerine dönmek isteyenler için uygun koşulların hazırlanması gerekir. Diğer taraftan da kentte kalmak isteyenlerin, kentsel hayata uyum sağlaması için ekonomik ve toplumsal tedbirler alınması gerekir" dedi. 

Kalkınma Merkezi Üyesi Zarife Durmaz, Aziziye, Gürdoğan, Ben-u Sen, Fatihpaşa ve Savaş mahallerinde 400 hane halkında toplam 2 bin 764 kişiyle çalıştıklarını ifade ederek, "Göç mağduru ailelerin yaşadığı 5 mahallede yapılan istatistiki çalışmalarında ailelerin ortalama hanesinde 6 ile 9 kişi yaşamakta olduğunu gördük. Mahallelerde oldukça genç bir nüfus yaşamakta olup, mahalle sakinlerinin yüzde 74'ünün 30 yaş altında olduğunu, yüzde 46'sının 15 yaş altında çocuklardan oluştuğunu, yüzde 97'sinin Kürtçe, yüzde 33'nün Zazaca ve yüzde 3'ünün Türkçe konuştuğunu tespit ettik" diye konuştu.

"ANKETE KATILAN AİLELERİN GELİRİ 332 YTL" 

1990'lı yılların ilk yarısında çatışmaların yoğunlaşmasıyla birlikte köylerden ilçelere ve şehirlere göçün hızlandığını ve 1995'lere kadar devam ettiğini söyleyen Zarife Durmaz, "Görüşme yaptığımız ailelerin yüzde 31'i köylerinin yakılması, yüzde 31'i ise can güvenliği nedeniyle zorunlu olarak Diyarbakır'a göç ettiklerini belirtti. İstatistiklere katılanların büyük çoğunluğu, Kürt sorunu çözülmeden ne köye dönüşün mümkün olacağına ne de bölgeye yatırım yapılacağına inandıklarını söyledi. Ailelerin yüzde 41'i göç etmek zorunda kaldıkları köylerine dönmek istemektedir. Köye geri dönüşlere ilişkin aynı aile içerisinde dahi ciddi görüş farklılıkları olabilmektedir. Ailelerin yüzde 49'u kendi sahip oldukları evde yüzde 31'i ise gecekondularda 20-120 YTL karşılığında ikamet etmekte. Mahallelerde eğitim oranı oldukça düşük. Kadınların yüzde 45'i, erkeklerin yüzde 17'si okur-yazar değildir. Mahallelerde yaşanan 'sağlık sorunları' incelendiğinde, birincil derecede karşılaşılan hastalıklar sarılık, tifo, solunum yolları, ishal ve kadın hastalıklarıdır. Ailelerin sadece yüzde 10'u SSK'ya, yüzde 2'si Emekli Sandığı'na, diğer yüzde 2'si Bağ-Kur'a bağlı bulunmaktadır. Mahalle sakinlerinin yüzde 77'si yeşil kart sahibidir. Ankete katılan ailelerin ortalama geliri 332 YTL'dir. Ailelerin yüzde 60'ının aylık geliri 300 YTL'nin altındadır. Ailelerin sadece yüzde 5'inin aylık geliri 700 YTL'nin üzerinde. Göç eden hanelerin yüzde 51'inin köyde arazileri bulunmaktadır. Arazilerinden çeşitli nedenlerden dolayı hiçbir şekilde yararlanamayan aileler, yüzde 62 gibi yüksek bir oranda" şeklinde açıklamalarda bulundu. 

Kalkınma Merkezi Üyesi Zarife Durmaz, Diyarbakır sanayisinin ciddi altyapı sorunlarının olduğunu savunarak, "Habur Gümrük Kapısı'nın yetersizliği ve yine Kuzey Irak ile yaşanan politik sorunlar, bölge ticaretini olumsuz etkilemektedir. İşsizlik sorunu, göç nedeniyle Diyarbakır'a gelenlerin karşılaştıkları en önemli sorunlardan biri olmuştur. İşsizlik oranı erkekler arasında yüzde 19, kadınlar arasında ise yüzde 30'dur. Ailelerin yüzde 24'ünde 14 yaşın altındaki çocuklar, ailenin geçimine katkıda bulunmakta ya da tüm aileyi geçindirmektedir. Ailelerin yüzde 29'u geçimlerini sağlayabilmek için 'mevsimlik işçiliğe" gitmektedir. Diyarbakır'a geldiklerinden bu yana, ailelerin sadece yüzde 29'u gıda yardımı, yüzde 22'si ise yakacak yardımı aldığını anketimizde belirtmiştir" diye konuştu.
.
Yayın Tarihi : 31 Mayıs 2006 Çarşamba 17:23:23
Güncelleme :31 Mayıs 2006 Çarşamba 17:33:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?