25
Mayıs
2024
Cumartesi
YAVUZELİ - GAZİANTEP
Belediye Sayfaları

Rışvan Aşireti şenlikte buluştu

Gaziantep'te, Rışvanlılar Kültür, Eğitim ve Dayanışma Derneği tarafından 3. Bahar Şenliği düzenlendi.

Rışvanlılar Kültür, Eğitim ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Ali Avcı, Rışvanlılar'ın, 24. Oğuz boyunun 4'ncüsü olan Yıldızhan oğlu Beğdilli beyden gelen ve sadece Türkiye'de 31 ilde 47 oymak, aşireti ve cemaat şeklinde yaşamakta olduklarını söyledi.

Yavuzeli ilçesinin Yöreli köyünde gerçekleştirilen şenliğe, Gaziantep Vali Yardımcısı Mehmet Okur, Gaziantep Jandarma Alay Komutanı Ali Tapan, AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan, MHP Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir, Yavuzeli Kaymakamı Yusuf İzzet Karaman, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Yavuzeli Belediye Başkanı Kemal Sakaroğlu, Rışvanlılar Kültür, Eğitim ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Ali Avcı, dernek üyeleri, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Batman, Suriye, Konya, Karaman, Muğla, İstanbul gibi birçok bölgeden davetliler katıldı. Şenlik bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Şenliğin açılış konuşmasını yapan Vali Yardımcısı Mehmet Okur, 16. yüzyıla kadar uzanan Rışvan Aşireti'nin dostluk, kardeşlik temelinde, kendi öz kültürünü yaşayarak gelecek kuşaklara aktardıklarını söyledi.

Aşiretlerin, her zaman millete has dostluğun, açık sözlülüğün, cömertliğin, sevgi ve saygının, sadakat ve hoşgörünün timsali olduğunu belirten Okur, şunları söyledi: "Aşiretlerimiz tarihi boyunca devletine ve kendi milli benliğine sahip çıkmayı varlığının temel dayanağı kabul etmiş ve bu konuda asla taviz vermemişlerdir. Gittikleri her yerde gelenek ve göreneklerimizi taşıyarak, Anadolu'nun Türk yurdu olmasında ve milli benliğimizin korunmasında önemli görev ifa eden Rışvan Aşireti bugün de mensuplarını bir araya getirme ve kaynaştırma görevini başarıyla yerine getirmektedir. Ben bu şenlikte emeği geçen Rışvan Aşireti ve Rışvanlılar Kültür, Eğitim ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Ali Avcı'ya sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum."

Yavuzeli Kaymakamı Yusuf İzzet Karaman da, Rışvanlıların çoğunlukla Adıyaman, Gaziantep ve Kahramanmaraş bölgelerinde yaşayan ayrıca ülkenin dört bir yanında mensupları bulunan geniş bir aşirete sahip olduğunu ifade ederek, "Geçmişinde her zaman devletinin yanında bayrak, vatan, millet gibi temel değerleri sahiplenmiş ve korumuş bulunan Rışvan Aşireti ve mensupları özellikle 16.yüzyıldan sonra bulundukları bölgelerde söz sahibi olmuşlardır" dedi. Bugün Rışvanlıların buluşma, kaynaşma, hasret giderme günü olduğunu belirten İzzet Karaman, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün herkese dosta düşmana bu güzel ve coşkulu ortamda dayanışmamızı ve birlikteliğimizi gösterme günüdür. Bu şenliğin daha nice uzun yıllar varlığını aynı coşkuyla devam etmesini dilerim."

BİRBİRİMİZİ SEVMEMİZ SAYMAMIZ GEREKİR
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey de, Türkiye'nin tarihi kültürel zenginliklerle dolu olduğunu belirterek "Bugün bu kültürel zenginliklerden bir tanesine de hep birlikte şahit olmaktayız. Rışvanlılar aşiretinin yaptığı 3. Bahar Şenliği işte bu örneklerden bir tanesidir. Bu tür etkinlikler, faaliyetler toplumlar arasındaki sosyal barış dayanışma, ve kaynaşma içinde çok önemli birer etkinliklerdir. İşte bugün sizlerinde katılımı ile yapılan bu etkinliğin şehrimizdeki ülkemizdeki sosyal barışa olan katkısında burada ifade etmek istiyorum."
Ülkemizin gerçekten yaşanmaya değer bir ülke olduğunu belirten Güzelbey, şunları söyledi: "Birbirimizi sevmemiz, birbirimizi saymamız, birbirimizin hakkına hukukuna saygı göstermemiz bu ülkedeki insanlar arasında yaşam seviyesini de yükseltecektir."

OĞUZ BOYU
Rışvanlılar Kültür, Eğitim ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Ali Avcı da, 1999 yılında hayalini kurup dernekleşme müracaatını yaptığında bu güzel günü gördüğünü belirterek, 2001 yılında resmen Genel Başkanlığımda kurulan ve bu yıl 3. defa düzenlenen bahar şenliğimize şeref vermenizden ötürü hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunarım". Rışvanlılar'ın, 24. Oğuz boyunun 4'ncüsü olan Yıldızhan oğlu Beğdilli beyden gelen ve sadece Türkiye'de yoğun olarak 31 ilde 47 oymak, aşireti ve cemaat şeklinde yaşamakta olduklarını söyledi.

Bunların çoğunun Anadolu Türkçe'sini konuştukları gibi Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş illerinde kurmanç lehçesinde de konuştuklarını anlatan Ali Avcı, sözlerine şöyle devam etti: "Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda vatanın bölünmez bütünlüğü birlik ve beraberlik içinde suistimale meydan vermeden, kayırmacılık yapmadan, dili, dini ne olursa olsun ülkenin her karış toprağını kendine vatan sayan, adalet ölçülerinde bütün aile mensuplarımızla beraber birlik ve beraberlikte rahmet dürüstlüğüyle dün kardeş olan, bugün amca çocuğu olan Rışvan ailesini bir çatı altında toplamak maksadıyla Oğuz Türklerinin tarihini, kültürünü araştırmak ve bunu yaşatmak Rışvanlar arasında sosyal, kültürel dayanışmayı ve her türlü maddi ve manevi yardımlaşmayı sağlamaktır. Unutmayalım ki dalından kopan yaprağın akıbetini rüzgar tayin eder."

Konuşmaların ardından Gaziantep Kuva-yi Mücahitler Derneği üyeleri şiirler okudu. Folklor gösterisi, güreş müsabakalarının ardından davetlilere pilav ikramı yapıldı. Sanatçı Kral Deniz, Cafer Güvenç, Sait Döşkaya, Zahide Özdemir ve Mustafa Uğur şarkılar söyledi.

iha
Yayın Tarihi : 3 Mayıs 2009 Pazar 17:27:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
balbey IP: 78.160.116.xxx Tarih : 30.07.2009 21:49:15

rişvan aşiretinin kesinlikle bir türk boyu olduğuna inanıyorum.ben hataylıyım. dedelerim ankara maraş gaziantep ve son olarak hataya yerleşmişler.babamın dedesi türkçe konuşurmuş.biz ise hem kürtçe hemde türkçe konuşuyoruz.ben kendimi türk olarak görüyorum.sizleri de seviyorum


Mehmet Demir ATMALI IP: 78.186.7.xxx Tarih : 16.09.2009 23:14:18

Sevgili yorum yazan Rişvan aşiretine bağlı amcaoğullarım, ben Gaziantepte bir kurumda müdürlük yapmaktayım. yapılan 3 Rişvan şöleninin organizesinde bulundum ve sunuculuğunu yaptım. İnşallah seneye yine mayısın ilk haftası şölen Yavuzeli İlçemizde yapılacaktır. Başkanımızın adı Ali Avcı. Bana ulaşarak şölen ve dernek hakkında bilgi alabilirsiniz. T3LFonum 0532 571 66 72. Selam ve sevgilerimle.


hamdi yılmaz IP: 85.96.191.xxx Tarih : 25.06.2009 14:59:04

Sayın rışvan aşıreti büyüklerim benim bildiğim kadar ve araştırdığım kadar rışvan aşireti Adıyamanla sınırlı değil ,Silopi,Cizire de de az olsa kalanlar var Diyarbakır,Malatya,Urfa Hilvan bölgesi,sivas,K.Maraş ve Konya ve bu aşiretin ilk konakladığı yer Cudi dağı eteği belli bir süre sonra kol kol değişik yerlere gitmişlerdir. Ben Malatya Akçadağ bölgesine yerleşen Komo dedemin soyundayım dedem bu aşiretin bir koludur.Şu an da sülalem Dedemizin Adıdır Komo sülalesi dir. Rışvanlılar'ın, 24. Oğuz boyunun 4'ncüsü olan Yıldızhan oğlu Beğdilli beyden gelen ve sadece Türkiye'de yoğun olarak 31 ilde 47 oymak, aşireti ve cemaat şeklinde yaşamakta olduklarını söyledi. Doğru .Ben Komolar sülalseinin bir evledı olarak soyuma ve aşiretime hep saygı duydum ve bu soy güzel bir soy bu soy Oğuz soyu gurur duyuyorum.Bu şenliği yapan Kardeşlerime Saygı Büyüklerime hörmet eder ellerinde öperim.Ancak bu şenliklerin diğer illerde ve ilçelerde ikamed edenlerinde araştırılarak katılmaları sağlanmalıdır.  Ben bir komu kurumunda memurum. MSN me bilgi ve Tf.No gönderirseniz menmun olurum bende o zaman Sizleri Tfl.arayacağmı saygılarımla
 


mehmet kart IP: 88.241.84.xxx Tarih : 19.06.2009 16:54:11

merhaba öncelikle ben bu şenlikte emeği geçen arkadaşlara sonsuz teşekür ederim şunu merak etim  bende konyadan yazıyorum yıllar önce atalarımız küçük baş hayvancılıkla uğraşmışlar  hava şartlarından dolayı konyaya yerleşmişler bizim köyümüz konya cihanbeyli ilçesine bağlıdır kütükuşağı  bizim köyün aşiretin  ismi raşo denir acaba bu rişvan aşireti ile aynımıdır köyümüzün çoğu islahiyeden göç etmiştir cevap verirseniz sevinirim en güzel yarınlar sizin olsun


ahmet ahmet IP: 79.138.208.xxx Tarih : 26.10.2010 09:04:21

selamlar,bende konya kulu tavsancaliliyim ve resvan asiretindenim ve diyorumki mademki türküz neden  bunu bizlere bütün türkiyeye söylemiyorsunuz ve neden bizden sakliyorsunuz ve biz türküz ama türk kürt kavgasi yapiyoruz halbuki bizde türküz ama kürtlerle birlikte yasamisiz haliyle kürtce ögrenmisiz ve kiz alip vermisiz,simdi neden dogulularin biz konyalilari sevmedigini simdi iyi anliyorum ama ben burdan bütün yetkililere sesleniyorum bizi kardeslerimize düsman etmeyin biz hainlerin karsisinda hep dik durmusuz ve duracagizda,ne yalan söyleyim ben bugüne kadar kendimi türk olarak gördüm iyiki bu haberi okudum sevincte ucuyorum demekki bosuna degilmis allah razi olsun  kürtlere karsi degilim ama hainleri afetmem,kürtce konusuyoruz diye kürt olamayiz allahim sevincten ucuyorum be lütfen lütfen daha detayli bizlere anlatin saygilar sevgiler


barış ateş IP: 78.168.68.xxx Tarih : 14.03.2010 02:49:43

slm raşi aşireti kardeşlerim malesef rışvan derneği amacından saptırılmıştır muhterem yöneticileri  tuturmuşlar yok efendim biz oğuz  boyun geldiğini idda ediyorlar yok efendim türkmüş lisanımış kürtmüş ya bırakın allahınızı severseniz bunu ısrarla idda eden şu anki muhterem yöneticileri eğer biz türk olmuş olsaydık  derneğin fahri  başkanı muhteremi M.H.P den milletvekili adayı yapardı m.h.p yöneticileri kürt olduğumuz için muhterem fahri başkanımızı antepte üç üncü sırada olmasına rağmen ankarada liste dışı bırakmazlarıdı sayın raşi kardeşlerim birlik beraberlik içinde olmamız lazım selam dua ile allaha emanet olunuz inşallah bizde bir gün toparlanırız  biz çok büyük bir aşiretiz ama biz bunun farkına değiliz


görkem turan IP: 78.187.166.xxx Tarih : 22.03.2010 14:14:47

biz kürt oğlu kürtüz.anca birkaç cahili kandırırsınız.kırşehirliyim ben böyle düşünüyorum urfada antepte kilere yazık


eli cimonunoğlu IP: 212.125.17.xxx Tarih : 26.11.2010 21:52:52

 değerli kardeşlerim rışwan'ların Türk Türkmen olduğunu nerenizden çıkardınız. . bilmezmisiniz ki rışwa'ların dili Kürtçenin Kırmanci lehçesidir, kürtçe hint _ avrupa dil gurubuna girer. sizin amacınız ne. siz Rışwan olupta Türküm diyenler aslınızı niçin inkar ediyorsunuz. siz babanızdan ananızdan utanıyormusunuz, soyunuz bu kadar kötümki başka bir ulusa sahip çıkıyorsunuz.  elbette hiç bir ulus kötü değildir. ta ki bizim ulusumuzu kendi ulusundan düşük görmedikçe. yazık ki Rışwan'lar bu uyduruk derneğe itibar ediyorlar.


abdulbaki günışığı IP: 78.169.231.xxx Tarih : 8.05.2010 19:38:04

Rışvanlı aşiretinin bu seneki şenliğine inşallah karacadağ türkmen derneği mensupları ile katılacağım.Rışvanlı aşiretinin türkmen olduğu kesindir. Fakat bir kısmı beğdilli olmayıp iğdir ve bayat boyları ile diğer oğuz boylarındanda bu aşiret içerisine katılmış türkmen boyları vardır. ağırlık beğdillidir.bu gün kürt çe konuşmakla kürt olunmaz. milyonlarca türkmen arapça konuşmaktadır. fars baskısı ile farsça konuşan milyonlar vardır.fakat nüfus kayıtlarımız. vergi kayıtlarımız ve dilimizdeki önemli kelimeler ve halı kilim desenlerimiz. yer ve insan isimlerimiz bazıların illgisi çekmeyebilir fakat biz bunların ne demek olduğunu gayet iyi biliyoruz. ingilizin ipine sarılıp aziz ve necip Türk milletini arkadan harçerlemek isteyen kuyruk acısı olanlara rışvanlıyım diyenlerin alet olmaması lazımdır.Karalar aşireti demek olan bu aşiret bazı yerlerde raşo veya reşolar diyede geçebilir. hepsi rışvan beğin adını taşır. daha fazla bilgi için Dr. Mahmut Rışvanoğlu na başvurabilir.rışvanlı aşireti ve gerçekler isimli kitabı ne yapılmak istendiğini gayet iyi anlatıyor. Türkmenlerin hangi dili konuşursa konuşsun aslının hatırlaması vatan hainlerini çok üzmektedir. fakat onların kirli emelleri için biz aslımızı inkar etmeyeceğiz. herkese özellikle derneğin kuranlara sonsuz teşikkürler..


ayşe IP: 178.245.168.xxx Tarih : 20.11.2010 17:19:19

merhaba ben malatya akçadağ bahri köyündenim ve bize komolar derler.ve ben bu rışvan aşireti ile bağlantımız olup olmadıgını ögrenmek istiyorum ailem seneler önce malatya dan ayrılmış pek bağlantımız yok..bu yazı yayınlanırsa bilgili birinin bana cevap vermesini istiyorum


isa çıklar IP: 88.230.241.xxx Tarih : 7.01.2010 21:12:33

selam arkadaşlar ben hatayın kırıkhan ilçesine bağlı camuzkışlası köyündenim bende rışvan aşiretindenim hatta bizim mahllenini adı mecco mahallesi diye geçer.kırıkhanın enbüyük köyü dür.bizimde maraş,haymana,konya cihanbeyli ilçelerinde akrabalarımızın olduğunu söylerdi dedelerimiz.hepinizden allah razı olsun

 


tevfik narlıoğlu IP: 78.187.30.xxx Tarih : 29.03.2010 10:16:34

sevgılı arkadaşlar araştırmalar sonucu soyumuzun turk soyu oldugu anlaşılmaktadır bu ınkar neden elınızde belgeler varsa lutfen acıklayınız sadece kurtce konuşmakla kurt olunmuyor bız turk dogduk turk oluruz soyumuz oguz soyudur elınızde belge ıspat varsa acıklayınız yoksa tum devlet kaynakları bızım turk oldugumuzu acıklamaktadır


MURAT BARAN IP: 88.249.6.xxx Tarih : 13.01.2010 12:22:43

şenlik tertipcilerine ve yorumculara,RIŞWAN aşireti tamamen bir KÜRD aşiretidir.maşaallah herşeye sahip çıktiğiniz gibi aşiretimizede sahip çıkıyorsunuz. kaynak olarak osmanlı kaynaklarını gösteriyorsunuz. osmanlı  anadoluya sahip olduğundan beri yerleşik KÜRD aşiretlerini bir bir türkleştirmeye başlamıştır. sadece sizin kaynaklarınıza inanıyorsunuz. RIŞWAN aşireti 1650 - 1700 yılları arası parçalanıp anadolunun içlerine sürülmüş bir KÜRD aşiretidir. biz kırşehirliyiz, aşiretin diğer parçaları, adıyaman, malatya, maraş, sivas, konya, haymana 'da yoğun olarak yaşamaktayız. ve biz KÜRD'üz. biz aşiretimizi   ve nerden geldiğimizi iyi biliyoruz. saygıyla,


Fatih Aspir IP: 81.213.227.xxx Tarih : 24.09.2010 17:31:40

 Merhaba arkadaşlar ben iç anadolu Rişvan-Belekan aşiretindenim GaziAntepde Türkcü olan kardeşlerime iki sözüm olacak.Rişvan aşiretinin arşivlerde ismi hep ekrad olarak geçerBirkaç yerde arşiv memurunun galat olarak Türkmen ekrdadı demesi ilmi bir delil olmaz bunun sebebi aşiretimizin 700 yıl Türkmenlerle komşu olarak yaşamalarındandır.Aynı coğrayyada yaşayanlar birbirlerininden kültürel olarak etkilenirler kız alır verirler.Dilimizde bazı türkçe kelimeler olması veya bazı aşiret beylerinin Kara Ali gibi türkçe lakaplar alması bundandır.bendenizin 7. dedesi Bekri Pare dir.Bütün dedelerim Kürtçe konuşur ve Türkçeyi tam bilmezlerdi.

Ayrıca Çok büyük bir aşiret olan Reşivan 700 yıl Türklerle içiçe yaşadıysa ve başlangıcda Türkmen ise Kürtçeyi nereden öğrendi bir Barak bir Beydili Türklüğünü korududa 700 yıl onlarla beraber yaşayan Rişvan nasıl Kürt oldu acaba Uzaylılarmı bize Kürtçe öğretti öğretti bir gecede Kürt olarakmı uyandılar.Arkadaşlar aşiertimiz Kürt coğrafyasının hep dışında ve Türklerle komşu olarak yaşamışdır.Kökenimiz İrandan gelir.(orta asya değil)ve biz kürtçeyi sonradan öğrenmedik o bizim özdilimizdir.Selam ederim..


musa sadun IP: 78.171.98.xxx Tarih : 25.01.2010 18:04:28

BEN BU DEVLETİ BİR TÜRLÜ ANLAMIYORUM,İNSANLARIN IRKIYLA RENGİYLE NİYE UĞRAŞIYORSUNUZ,RIŞWANLARIN KÜRD OLDUĞUNU BÜTÜN DUNYA BİLİYOR,NEDİR BU TÜRKLERİN KORKUSU.


halil öcal IP: 85.106.107.xxx Tarih : 29.04.2010 19:24:25

kırşehirliyim rişvanlı aşiretine mensubum aşiretimizin özbe öz türk soyundan geldiğini ve oğuzların üçok boyuna mensup denizhanın iğdir boyuna bağlı olduklarını biliyorum kilis te yapılan şenlikleri kutluyorum aynı şekilde urfada düzenlenen karakeçili aşireti şenliklerinide kutluyorum.mahmut rişvanoğlunun yaptığı çalışmaları gönülden destekliyorum.her toplumda olduğu gibi rişvanlı aşireti içindede kendilerini türk olarak kabul etmeyenler elbetteki olabilir bunlarında zamanla tarihi geçmişlerini öğrenip gerçeği göreceklerini umarım. aşiretimle ve türklüğümle gurur duyuyorum


ramazan korkmaz IP: 94.123.167.xxx Tarih : 23.03.2010 18:58:24

slm ben de rişvan aşireti mensubuyum ama nedense kilis yöresinde bu aşiretin varlığında pek bahsedilmemiş size diyebilirim en az kiliste 30 bin rişvan vardır ve bu aşiret yeterince araştırılmıyor etkinlik ve şenliklere yalnızca belli kesimler davet ediliyor aşiretimizin ileri gelen büyüklerine sesleniyorum kilistede aktif olarak faaliyette bulunmalarını temenni ediyoruz saygılar ramazan korkmaz


Mehmet Şahin IP: 95.8.41.xxx Tarih : 28.11.2010 22:51:30

Herkese Selamlar.Öncelikle böyle bir sitede böyle bir konu hakkında yorum yapılması çok güzel.Lakin bende Kilisli olup Rışvan aşiretinin Hıdıranlı kolundanım.8 kuşak öncesinden En büyük dedem Hıdır dan itibaren secerem mevcut.Bu konu üzerine yaptığım araştırmalar neticesinde elde ettiğim bilgileri sizlerle paylaşmak isterim.Rışvan aşireti öncelikle Kürt  aşiretidir.Bu aşiretin Hıdıranlı,Dalyanlı,Bereketli,Celikanlı,Çakallı.....vb.yaklaşık 32 kol mevcut olup, Başta Gaziantep ve Kilis olmak üzere Malatya,Adıyaman,Şanlı Urfa, Kahramanmaraş,Konya(Cihanbeyli ve Kulu),Ankara(Haymana ve Polatlı),Kırşehir civarlarında ve ayrıca Suriyede olmak üzere bir çok yere yerleşmiş büyük bir aşirettir.Gaziantep'te kurulu derneğinde asimile amacı ile kurulup kurulmadığı tartışılır.Ama yine tekrar ediyorum Rışvanlar Kürttüt.Lakin Türklerle iç içe yaşamış,kız alıp vermiş, savaşlara katılmış bir aşirettir.Gaziantep savunmasında etkin rol alan rahmetli Karayılan(Mulla Mehmet)'da Rışvan aşireti mensubudur. Yorumlarımın devamı gelecektir inşallah.Yazışmak isteyen kardeşler olursa e-mail adresim belli.Ama eklemek istediğim en önemli husus Kürt ve Türk aynı değerleri paylaşan tek vücut halinde kahraman iki ulustur.Bizi parçalamaya kimsenin gücü yetmeyecektirAllah muhafaza Irak ta ki Türkmen ve Kürt kardeşlerimizin hali her ne kadar basına yansıtılmasada bellidir.Asla onlara benzemeyeceğiz.Dünyanın en büyük leş yiyicisi A.B.D'yede lokma olmayacağız.. Herkese Selam ve saygılarla.


Hüseyin Delan IP: 83.77.27.xxx Tarih : 4.04.2010 16:55:36

Bende Cihanbeyli'nin risvan (rasiyan) asiretindenim. Benim arastirmalarim sonucunda risvan asireti German boyundandir. Risvanlar bugünkü Ukranya'dan Anadoluya gelmistir.


ziya kiraz IP: 88.230.245.xxx Tarih : 30.07.2010 12:12:35

çok güzel bir şey


kazım taşar IP: 88.254.128.xxx Tarih : 5.12.2010 23:54:49

degerli rışvan aşireti KIRŞEHİR'in Mucur ilçesi Rışvan köyünden hepinize saygı ve selamlar.bu şenliği düzenleyenlere teşekkür ederim,


ekrem şahin IP: 81.215.172.xxx Tarih : 1.04.2010 14:02:32

Selam dostar. Arkadaşların bazıları Rışva olup olmadıklarını boylarını sancaklarını merak etmektedir. İsteyenlere Rışvan Aşireti nin Kollarını ve nerde yaşadıklarını dosya halinde gönderebilirim. Genel Merkezi Gaziantep olan Rışvan Aşireti Derneğinin bütün illerde şubeleşmesini temenni ediyorum. Bu noktada yardım almak isteyen arkadaşlar 0 532 332 84 92 nolu telefodan bana ulaşabilirler.


şahin tuzcu IP: 88.234.108.xxx Tarih : 17.07.2010 18:51:14

kafası karışmış ama kalpleri altından daha değerli rışvan mensubu akrabalarım :dünyadaki tüm tarihcilerin,muhalefetsiz kabul ettikleri 100/99 doğruluğu olan tek arşiv osmanlı arşividir,neden:ümmetçi yapıya sahip olduğu için ırkları çarpıtma gereği duymamış ve büyüklüğüne yakıştırmamıştır.illada inanmıyorum diyorsanız pratik yapalım.nevroz,hedik pişirme,alevilerin,tavşan eti yememesi,kirvelik,akraba evliliğine istisnalar hariç karşı çıkılması,kadına verilen değer,bu saydığım yaşam kurallarının çoğu rışvanlarda  (oğuzlarda)  var kürtlerde yoktur.yavuz selim zamanı dağlarda yaşıyan rışvanlar kasabalara inip ticaret yapabilmek için kürtüz demiş dillerine adapte olmuşlardır.osmanlı ve kürt sancağı arasında zayıflatılmıştır.ama bu kısa sürmüş ve en güvenilir aşiretler arasına girmiştir rışvanlar adaletli yapılarıyla tanınır.burada bir asimileden bahsedeceksek buda kürt asimilesidir.1910lu yıllarda ingiliz bilim adamları (çanakkaleye gelmeden önce)anadolu insanını siz türksünüz siz kürtsünüz hesabıyla ayrıştırmış ve rışvanı kürt listesine eklemiştir.sayısız şehit verdiğimiz bu savaşlarda baş düşman ingilizlere inanmak için kötü niyetli olmak gerekir.  yurtdışında  bir akrabamın yaptığı d.n.a. t..sti asya kökenli olduğumuzu kanıtlamıştır.hiç boşuna uğraşmayın güneş balçıkla sıvanmaz bence türklüğüne ön yargıyla bakan rışvanları huylandıran ,gerçekleri bu konulara meraklı faşist tiplerden duymuş olmalarıdır.türk ve kürt faşist tiplerin bu konuya uzak durmalarını rica ederim.bu arada kürtler canımız ciğerimizdir ne olduğumuz ayrı kardeşliğimiz ayrı bi konudur.NAMUSUYLA NAM SALAN ANADOLU ECDADI BİZE ZATEN MÜTHİŞ Bİ HAYAT FELSEFESİ bırakmıştır,bize düşen ne olduğumuzu unutmadan bu ecdada yakışır bi hayat yaşamaktır SAYGILARIMLA....


Fatih ASPİR IP: 85.104.132.xxx Tarih : 27.10.2010 11:26:56

Arkadaşlar kürdüm demek veya rişvan aşireti kürt aşiretidir demek bölücülük değildir.Bölücülük 1000 yıldır beraber yaşayan akraba olmuş iki halk arasına fitne sokmaktır..Bendenizinde enişte ve yengeleri arasında Türkmen olanlar vardır.Fakat tespitlerime göre Rişvan orjin olarakda Kürt aşiretidir anlaşılan oki bazı Türkmen aile veya oymakları aşiretimize karışmış ve Kürtleşmiş..Mesela 1530 tarihli osmanlı arşivinde Kilisde yaşayan Kürt beyi okcu İzzettinden bahseder ve Rişvanlıların Kürt olduğunu açıkca beyan eder..Hatta Kilis yakınlarındaki Kürt dağının ismini Rişvan aşiretinden aldığıda bilinen bir gerçektir.

Osmanlı arşivlerinin bazılarında Rişvanlılar için kürt bazılarında ise Türkmen ekradı deyimleri geçer..Bunu Halacoğluda itiraf etmektedir...Arşiv memurlarının Türkmen Ekradı deyimini ne anlamda kullandığı hakkında net bir bilgide elimizde yoktur.Saygılarımla...


kazım taşar IP: 88.254.128.xxx Tarih : 5.12.2010 23:58:13

Değerli Rışvan aşireti, ben Kırşehir'in Mucur ilçesi Rsşvan köyündenim, öncelikle bu şenliği düzenleyenlere saygı ve sevgiler, biz  Türk oğlu Türküz... Yılma Türk oğlu atan Oğuzdur, kalbin titremesin çünkü Yavuzdur....


mehmet kurtaran IP: 195.174.157.xxx Tarih : 9.06.2010 11:04:58

 selam bütün risvan aşiretin bende  kilis kurtaran köyüde benim bu aşiretin            torunuyunum


berşan IP: 81.213.72.xxx Tarih : 24.03.2010 02:50:25

ben gaziantep islahiyedenım CELİKANLI aşiretindedim biz tarihi kendi çıkarları uzerine değiştirmek istiyen asalak insanlardan değiliz yıllardır amacınız büyük ve suan bile izlerini süren bir kürt aşiretini asimile etmek zaten yıllardır uğraşlarınız çabalarınız bu değilmiydi islahiyede her 3 kürt köyünün arasında bir türkmen köyü var devlet tarafından yerleştirilmiş ve tek amacı dil ve asimile etmek kültürü ve aşiretciliği eskiden bu sekildeydi şimdi sizin yaptığınız sahte şenliklerle amac aynı ama merak etmeyin bsy değişmedi  satılmıs türkmenleriniz artık düğünlerinde kürtçe şarkı çalıyorlar biz aynı biziz reşilerin çarKmı değişti devirmi döndü bilmem ama siz reşiler türkmen derken satılmıs kendini kürt zanneden yörüklerden bahsediorsunuz heralde İSLAHİYE AZADE ÇİYAYE SLOV U GURBET...


haci korur IP: 78.164.47.xxx Tarih : 2.09.2010 21:20:59

merhaba diyerek satırlarıma başlamak istiyorum ve bu organizasyona emek veren herkesin emeğine sağlık. fakat benim değinmek istediğim bir konu var reşvan aşireti türk boyudur diyorsunuz ve böylesi bir yanlışı üsteleyerek arka arkaya yorumlar yazmışsınız lütfen bunu yapmayın bende reşvanın bir koluyum celikanlıyım ve biz kürdüz osmanlı arşivlerine vede sonraki arşivlere  dayanarak böyle söylemler kurmanız bence yanlış ama asıl doğru olan şudurki kürt veya türk veya başka bir etnik köken olmak önemli değil önemli olan erdemli insan olmak ve kim olduğunu inkaretmemektir ben kürdüm


birkan ölmez IP: 78.187.166.xxx Tarih : 6.11.2010 12:39:45

önceden kürt yok diyorlardı şimdi de var diyorlar ama zazalar türk alevi kürt yok badıkan rışvan izol aşireti türk deniyor ya bu yalanlara kim inanır dernek yöneticilerinin bu sayede elde ettiği zenginliklere bakın bütün ihaleler bunlara.bu kadar büyük aşiret nasıl kürtçe öğrenmiş adı neden kürtçe kelime rışvan ya da neden asimile olsunlar diye iç anadoluya sürülmüş aşiretimiz özgürlük mücadelesine yüzlerce kadro vermiştir


Ahmed IP: 78.186.254.xxx Tarih : 9.05.2010 18:53:41

Rışvan coğrafyasına yakın olduğu için kendini rışvan adleden türkmenler ve asilimile olmuş kürtler, şunu iyi aklınıza sokun rışvan aşireti kürttür. Kendinizi türk gibi hissediyorsanız saygı duyarım, herkes istediği gibi yaşamakta özgürdür. Ancak gelip burda bütün aşiretin türk olduğunu iddaa edip kürtlere saygısızlık edemezsiniz. Topraklarımızdan koparılıp, tecrit edilen iç anadoludaki kürt akrabalarımıza selam olsun. Gaziantepten sevgilerle...


Mehmet Genc IP: 194.14.121.xxx Tarih : 5.01.2011 17:51:49

Resiler!Ben Ömeranlili, yani simdiki adiyla Konyanin Tavsancali kasabasindanim(www.tavsancali.net). Nedense Kasabamizin adi Ömeranli isminden  tavsancali ismiyle degistirildi. Bize nedense tavsan ismi layik göruldu.Neden acaba?

Resiler osmanli kaynaklarinda turkmen olarak gecerler , zaten hic bir osmanli kaynagi kurtleri kurt olarak belirtmez, inkarcidir. Ben kucuken tek kelime kurtce bilmezdim, annemde bilmezdi. Babam hep adiyamanli oldugumuzu söylerdi.Biz resiler adiyamanliyiz bunun kanitlarida Osmanli kaynaklarinda var. Yuzyillarca kardesce yasadik, ama kurduz. Tek bir resi köyu, turkuz demez. Bu sacma sapan asimilasyonlarinizi bir tarafa birakin artik, globalesen dunyada baska seylerle ugrasalim. Turkiyeyi hep birlikte nasil kalkindiririz. Ne yapabiliriz, Amerika, Rusya, cin kapitalizmine ,  sömurusune nasil engel olabiriz. Allah askina anadolu diye mukemel bir yer elimize gecmis. Bunlarin farkina varalim, bizi bu topraklara artik dusman etmeyin, kusturmeyin . Bu sacma sapan politikalarla kusup avrupa metropelerinde  hala  yuzu , gözu kirik, kuskun dolasiriz hep.   

Ben hataydaki, adiyamandaki, antepteki, martastaki akrabalarimi Konyadan, Haymanadan, polatlidan, sulukluden 150 yilligin ayriligiyla kucakliyorum. Hepinize selam olsun.


Muzafer KUTSAL IP: 78.167.227.xxx Tarih : 11.01.2011 12:04:11

Öncelikle Ali Avcı ya teşekkür ederim böyle büyük bir aşireti bir araya toparlamanın çalışmalarına büyük destek vermekteyim biz malatya da bu derneğin bir kolu olmak için ve bu ülkede kendi ürf adetlerimizi yaşamanın mutluluğu içindeyiz saygılarımla


FATİH ASPİR IP: 88.224.108.xxx Tarih : 3.02.2011 12:34:58

Tekrar merhaba ..Sayın Hüseyin Avcı'nın makalesinde gerçekten takdir ettiğim tesbitler var kişi kendini ne hissediyorsa odur...Fakat Osmanlı arşivlerinde Resvan aşireti hakkında yeterli ve objektif bir araştırma yapmasın da tavsiye ederim..Reşvan aşireti hakkında bilinen en eski belge 1530 tarihli Kilis Tahrir defteridir.Orda Reşvan ve bazı Kürt aşiretlerininde ismi geçmekde ve bunlar Şeyh izzedin Kürtleri diye takdim edilmektedir..Bu belgede bazı Türkmen aşiretleride zikredildiği için Resmi devlet tarihçileri bu Kürt deyimini kabul etmeyip göçebe anlamında kullanıldığını iddia edip açıkca arşivi kendi görüşlerine göre saptırmaktadırlar.Oysaki şeyh izzeddin sancak beyidir ve pekala kontrolünde bazı Türkmen aşiretleri olabilir.Kaldıki yine Kilis Tahrir defterinde 1530'lu tarihde COM kürtleri deyimi geçmektedir.Malumunuz com kürtleri bu günde varlıklarını devam ettirmektedirler ve Reşvan aşiretindendirler..Bu misaller çoğaltılabilir...

Reşvanlar 300 yıl önce göçebe idiler ve kıl çadırlarda yaşıyorlardı arşivler bunu açıkca göstermektedir..Yerleşik hayata geçmeyen göçebe bir aşiretin asimile olması ve benliğini yitirmesi imkansızdır..Kaldıki Antep maraş Adıyaman üçgeninde bir Türkmen aşireti hele Reşvan gibi dev bir aşiret bütütn boylarıyla asimile olup aslını yitiremez..Türkmenler arasında yaşayan göçebe bir Türkmen aşiretinin kürtleşmesi sizce mantıklımı..Ne halacoğlu nede Mahmut Rişvanoğlu bu konuya adeta sollayıp geçmekteler...Reşvan aşireti büyük ihtimal yavuz sultan selim zamanında İrandan göç etmiş bir Kürt aşiretidir.Bazı kaynaklar Kermanşahı göstermektedir..Bence .Önyargılardan kurtulup aşiretimizin tarihini  yeniden yazmalıyız herkese selam ederim..


gire mire merdin IP: 79.102.28.xxx Tarih : 18.01.2011 08:27:58

selamlar,buda bir konyali arkadas kürdüm diyor ve benim annem kürtce bilmez,sen en iyisimi iyi arastir aslin türkmen alevi oguzhanin24ci torunlarisiniz,burda bir iki seneden bahsedilmiyor ben kendim okudum tam 800 sene önce,git biraz arastir sorustur,dna testi yaptir internete kizlara yag cekecegine biraz arastir diskolarda kizlara icki ismarlayacagina o paralarla aslini ögren,bak sana söyle diyeyim alevilik müslümanlik zamaninda türkmenler aleviler arap ve osmanli dönemlerinde müslümanlastirlimaya kalktilar ve türkmenlerde son careyi kürtlerler birlikte daglarda yasamaya karar vermis daglar ismimlerini asiretsimlerini kürtceyi ögrenip osmanliya ve araplara kendi öz kimligini sakladilar sizin konyaya gelisiniz 200 230 seneyi gecmez konyadakilerin hepsi degil sadece riswan asiretinedn bahsediyorum,akp adiyaman milletvekili dengir mir mehmet firat bir arastirmaci onun türk oldugunu cikratti ve akp adiyaman milletvekili verdigi cevap bu benim bundan 400 500 sene ne oldugum beni ilgilendirmez dedi...itraz etmedigine göre demekki türk oldugunu biliyor o´da risva asiretine bagli,sen kürtlesmis türkmen asiretleri risvan asireti diye internetten ara bulursun ama yapamazsin kizlara geldinmi hemen firlarsin ne konyadaki simdi kendini kürt olarak kabul eden türkmen asiretinden risvan asireti ve digerleri biz dogululari sever nede biz sizleri severiz... zaten ben bir dogulu olarak hic konyalilari sevmedim


mehmet genc IP: 194.14.121.xxx Tarih : 4.01.2011 17:21:58

Biz risvan asiretinin orta anadolu koluyuz ,allah askina bu turkmen olayini nerden cikardiniz, biz risvanlar kurduz.. Turk olsaydik turkuz derdik. Aslimizi bize inkar ettirmek cok gunahtir biliyorsunuz. Yanliz sorum su: oralarda resi asiretinden ömeranli cemiyeti varmi?Basarilar


kûrké çéqélan IP: 95.70.229.xxx Tarih : 3.02.2011 23:39:03

 Siz tüm yorumcular Kürt'leri dolayısıyla Rışvan'lrı tanımak ve öğrenmek istiyorsanız:bu uğurda yıllarca cezaevlerinde yatmış, akademik kariyerini bu halk vermiş ve yılmadan devam eden üstelik te Türk olan;  büyük araştırmacı, sosyoloğ, doçent, hoca ve benim yanımda ve resmi değil ama gerçek prof. olan Sn. Doç.Dr. Sosyoloğ İsmail BEŞİKÇİ'nin "Doğuanadolu'nun Düzeni" kitabını mutlaka okumanız gerekir bu sizin yazar olarak bahsettiğiniz yazarlar daha önceleri Kürt olmadığını, kürt'lerin kat-kurt olduklarını, dağlı türk olduklarını, kürt lerin esasında asimile türk olduklarını, alevi inancına sahip Kürt'lerin ermeni olduklarını .....rışvanların önce kendi kendilerini bilmeleri ve tanımaları gerekmektedirler.    


AHMET IP: 92.45.103.xxx Tarih : 11.11.2011 11:34:53

türkiyede bir çok aşiret aslında Türkmendir..bunun tarihi belgeleri vardır..rışvanlılarda türkmen kökenlidir..ama zamanla dağılmış olan rışvanlı aşiretinin bir çoğu kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kendini kürt olarak görmeye başlamıştır....tarihi belgeler herşeyi ortaya açıkca koymaktadır..sn: Hallaçoğlu yaptığı araştırmalar sonucunda belgelerle düşüncesini türkiyeyle paylaşmıştır..ondan Allah razı olsun..bir çok insanın gözünü açmasına vesile olmuştur..kürtler bu olaydan rahatsız olsalarda güneydoğuda ve doğuda birçok insan gerçekten kökenini araştırmaya koyulmuştur.. .öğrendikleri karşısında şaşkınlığını gizleyememişlerdir..mesela kürtçüler o bölge insanın cahil kalması için hep mücadele etmişlerdir...ama başaramayacaklardır..kürtler rahatsız olsalarda bizler türkmenliğimizle gurur duyuyoruz..Türkmeniz sonuna kadar..


Mehmet genc IP: 194.14.121.xxx Tarih : 18.01.2011 12:57:03

Gere mere din, zarok! ! aslini inkar haramzadedir, bu sözumde sanadir.

Ben Turkleri senden daha cok severim, yuzyillardir Konyada Ankarada beraber yasariz kardes gibiyiz, Turk olsaydim turklerin övunucelecek tarihiyle övunurdum. Ama kardesim degilim. Degiliz bunu bilimsel kanitlari var, Sen konyalilari sevmiyor olabilirsin cunku hepside cok zengin kiskaniyor olabilirsin, Mardinde fakir dustun, ameleliktende utanilmaz ki.  bu imkanlarida turkler bizlere verdi  Allah onlardan razi olsun. Gelin,   turkler , kurtler nasil kardesler onu ögrenin. Galiba senin isin icki masalari, böyle dusuk konustuguna göre. Biz asimilasyona karsiyiz, integrasyona, kardeslige degil. Sen birde kanini kontrol et, sen turk falan degilsin ya kurtsun yada arap . Dönmeler azgin olur.  Mardin araptir yada cahiligin merkezidir suryanileri ve baskalarini katletiniz. Turklerleri   senden cok severim. Mesela aslini inkar eden senin gibileri hic sevmem. Oku arastir, kendini gelistir, galiba hayatinda bir kitap bile okumamissin, sözlerin cahilik ve  icki kokuyor. Genis hos görune siginarak yazdim. 


Kağan PEKTAŞ IP: 31.223.8.xxx Tarih : 14.10.2011 23:17:24

Öncelikle büyüklerimin ellerinden öper her rışvan aşireti mensuplarına selam edrim.Bende bir rışvan olarak gurur duyuyorum Malatya nın Akçadağ ilçesinden komo dedemin torunuyum.Bizim sülaleye bu bölgede komolar derler.Ne olduğumuza gelince hani kürt mü yoksa türkmü inanın benim için hiç farketmiyor niye diyeceksiniz çünkü her halükarda bizler akrabayız birbirimize kız vermişiz tabiki kürt de olacaz tabiki türk de olacaz önemli olan benim açımdan birbirimizi anlaya bilmektir.Buradan herkezi selamlar saygılarımı sunarım.Ayriyeten bende bir kamu görevlisiyim ve hatay iskenderunda ikamedkah etmekteyim.Bütün mensubu olduğum Rışvan Aşireti akrabalarıma saygı ve sevgilerimi iletiyorum.


hüseyin avcı IP: 212.156.230.xxx Tarih : 31.01.2011 15:04:13

Merhaba değerli yorumcular..Merhaba değerli Rışvan Aşireti mensubu kardeşlerim. Yorumlarınızı saygıyla okudum bende katkıda bulunmak amacıyla şunları yazma gereği hissettim.
Rişvan Aşireti’ni etraflıca inceleyebilmek için Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve diğer arşiv ve kütüphanelerde bulunan defter, belge ve eserlerin incelenmesi gerekmektedir. Bu güne kadar söz konusu arşiv ve kütüphanelerde yapılan araştırmalar sonucu Rişvan Aşireti’nin XVI. yüzyılda Malatya ve Adıyaman çevresinde konargöçer hayatı yaşadığı ve sonraki asırlarda Orta ve Batı Anadolu’ya, oradan da Rumeli’ye kadar büyük bir sahaya yayıldığı görülmektedir. Rişvan Aşireti’nin beyleri Osmanlı Devleti yöneticileri ile herhangi bir sorun yaşamadıkları gibi bulundukları bölgelerde büyük bir güce sahip olmaları nedeniyle Osmanlı taşra teşkilatında yaklaşık iki yüz yıl çeşitli sancak ve eyaletlerde valilik, mutasarrıflık ve voyvodalık gibi üst düzeyde yöneticilik görevlerinde bulunmuşlardır.
Necdet Sakaoğlu’nun, “Anadolu Derebeyi Ocaklarından Köse Paşa Hanedanı”, İstanbul 1998. Adlı kitabında; “Doğu Anadolu’nun en ünlü ailelerinden olan Rişvanzadeler, Maraş, Malatya ve Besni malikâneleri mutasarrıfı olarak iki yüz yılı aşkın, kendi bölgelerinde mutlak söz sahibi oldular. Türkmen asıllı bu ocaktan 1650–1850 arasında çoğu mirimirân (beylerbeyi) rütbeli Halil Paşa, Ömer Paşa, Mehmet Paşa, Süleyman Paşa, Abdurrahman Paşa, II. Ömer Paşa, II. Abdurrahman Paşa gibi tanınmış derebeyi paşalar yetişmiştir.” Tesbitleri yer almaktadır. Yine Rişvan beylerinden Hacı Bedir Ağa ve Mahmet Bey (Karayılan)’ın mensup oldukları Rişvan Aşireti halkıyla birlikte, tıpkı atalarının Osmanlı Devleti’nin yabancı ülkelere açtığı seferlerde ve ülke içinde halka zulmeden eşkıyaya karşı görev aldıkları gibi, kendileri de Kurtuluş Savaşı sırasında aynı şekilde görev alarak Türk vatanının düşmandan ve zararlı çetelerden temizlenmesine katkıda bulunmuşlardır.Yukarıda  bahsedildiği gibi önemli olan arşivlerdir. Kişi kendini nasıl hissediyorsa odur. Zorla kimse kimseye sen şusun busun diyemez. Şenlikte Sayin Genel Başkan Ali AVCI yaptığı konuşmada kastettiği hangi dilden hangi ırktan olursan ol amacımız birlik ve beraberliktir, amacımız dün kardeş bugün amca çocukları olanların birbirini tanıması kaynaşmasıdır.

Benim Milletvekili adayı gösterilmeme nedeninin aşiretle de ilgisi yoktur. Bu bir siyasi tercih meselesidir. Önemli olan yıpratmak değil yapıcı eleştiriler getirerek dernek yöneticilerini bu yönde teşvik etmek onlara moral vererek daha gayretli çalışmalarını sağlamaktır.Yapılan faaliyetler Suriyedeki kardeşlerimizde bile heyecan uyandırmış yurdun dört bir yanından çalışmalarımızla ilgili binlerce tebrik telefonu ve mesaj gelmiştir.Gayret bizden takdir Yüce Rabbimden. En güzel günlerde buluşma dileklerimle hepininizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Dr. Hüseyin AVCI

 


hikmet bucak IP: 95.15.52.xxx Tarih : 12.09.2011 17:20:19

   sevgili okurlar size ve bu sayfayı oluşturup azda olsa yorum yazmamıza yardımcı olan tüm herkese selam ederim.daha önce burda yorumda bulunanlarında belirttiği gibi raş,raşık,ruşwam,rışwan veya en son türkçeleştirilmiş şekliyle rişvan aşireti doğu doğu ve güneydoğu anadolunun en batı sınırında veya iç anadolu ve akdeniz bölgesinin en doğu sınırında yaşayan büyük bir aşirettir ve belkide orta doğu'nun en büyük aşiretidir.bu aşiret (ayrım yapmadan söylüyorum) kürt-türk ve kürt arap sınırlrının kesiştii bölgede yaşarlar ve bundan dolayıdır ki hemen hemen her rişvanlı kürtçeden daha iyi türkçe konuşur vede hepsi kürtçe bilirler ve ondan dolayıdırki bu aşireti türk aşireti sayanlar çoktur.

   bu aşiret iç anadolu'ya en yakın aşiret olduğu için zamanla çeşitli sebeplerden dolayı bu aşiretten çoğu insan iç anadolu'nun içlerine kadar ve akdeniz bölgesinin doğu kısmına kadar göç edip bu yörelerdeki kürt nüfusunu oluşturmuşlardır.

   bazende bilinmeyen yerlerden yüzyıllarca önce rişvan aşiret bölgesine yerleşen çeşitli kürt ve türkmen erkadı bir nevi korunma ve güvenlik için veya ticari ilişki için kendilerini rişvan saymaktadırlar...işte işin ilginç kısmını bu kişiler oluşturur bunlar menfaat duyduklarında türk ve başı sıkıştıklarında da kürt olurlar, herkesin karıştırdığı konuda budur zaten.birde söyle işin mürekep yalayan araştırma görevlileride vardır bunlar hem nalına-hemde mığına vurular tezini yazarken sırf bağlı oldukları kurumlara ve üniversitelere ters düşmemek için rişvan'ı türk teştinde yoğurarak kürtleştirirler ve bunuda haklı kılmak için hep o meşhur osmanlı arşivi derler.....ve ben size soruyorum Allah aşkına birileri söylesin bu arşivler nerde,bunlara nasıl ulaşabiliriz,sayı numaraları kaç,hangi yıllara ait,bunları arapça'dan osmanlıca'ya ve ordanda türkçeye nasıl çeviriyorlar....ben kendi köyümün siştesini yapmaya kalkıştım ve koskoca inönü üniversitesinde bula bula bir kaç satır bilgi buldum   yani gersi İatanbul Haliç'e bakıp Hakkari Zap suyu hikayesi yazmak gibi yüzeysel,basit ve dogmatik. rişvan' merak edenler bu aşiretin her yönüyle tüm özellilklerini bünyesinde barındıran bir köyü olan Adıyaman ili Sincik ilçesi Birimşe(Yarpuzlu) köyünü ziyaret edip araştırabilirler. www.birimse.com.  herkese selamlar


jiyan rojhat taş IP: 78.188.52.xxx Tarih : 21.06.2011 16:45:30

bende rişvan aşiretindeyim adıyamnda öturuyorum ve kesinlikle türk değil kürt kökenliyiz bizim dedelerimiz  yavuz sultan selim zamanında katledilip geri kalan aşiretleride sörgün edip türkleştirip yeni bi oğuz türk boyu yapmak istenilmiştir kanyada reşko küyü bu reşko @siyah ) demektir kürtçe ben herzeman kendimi bi kürt olara k gürüyorum ve kürdümde dedem bi kelime türkçe bilmezdi


yusuf mert çaydan IP: 78.181.159.xxx Tarih : 30.10.2011 12:14:15

yorumları okudum kimileri aslı türkmen sayıyo ve rişvanlıların çepni beydilli iğidir boylarıdna geldiğini söylüyor bazılarıda bunu asimilasyon olduğunu bu aşiretlerin özbe öz kürt olduğu söylüyor benim anlamadığım bunlar türkmen olsaydı niye aşiretin ismi kürtçe peki ben hataydaki rişvanlıalra bağlı celikanlı aşiretindenim bu aşiret nurdağıdna islahiyede amik ovasında hep kürt olarak bilinir iç anadolukilerde kürt aşiretler diye adlandırlır fakat 600-700 sene önceye gidersek işler karışır çünkü türklerle kürt aşiretler birlikte yaşadığ ıiçin sürekli aetkileşim halindedir aşiretlerin türkleşmiş olabileceğini düşünürm ama bunları kökenlerinin bu tartışma ortamında tam bilemeyeceğimiz için yakın geçmişe bakmalyız ve yakın geçmiştede kürtlerdir ve kesn olarakta oğuzlardan geliyor demek yanlıştır aşireti direk türkleştiremezsiniz ben herşeyden önce türk ve kürt kardeşliğine inanarım saygılarla


muhammet hüseyin kılıç IP: 78.179.202.xxx Tarih : 8.08.2012 15:00:10

 Rişvan (Reşvanlılar, Reşi, Rışan, Rışi), Aşiretinin Kökenleri
Rişvan Aşireti Doğu Anadolu’nun önemli aşiretlerinden biridir. Bu aşiretin diğer önemli bir özelliği ise Türkiye’nin doğusundan batısına kadar her yerde bir bakiyesinin olmasıdır. Bu açıdan aşiretler hakkında yapılacak çalışmalarda ilk önce ele alınması gereken konuma sahiptir.
16. yüzyılda Malatya ve Maraş arasındaki bölgede yaşamlarını sürdüren Rişvan Aşireti’ne bağlı cemaat sayısı 15 iken, daha sonraki yüzyıllarda bu sayı daha da artmıştır. Aşiret mensupları Doğu Anadolu’dan Rumeli’ye kadar olan geniş bir alana yayılmıştır. Günümüzde büyük çoğunluğu Gurmanc lehçesini konuşan Aşiret mensuplarının tüm asırlar boyunca cemaat, köy ve kişi adları daima Türkçe olup, Türklüğe ait özelliklerini korumuşlardır.
Günümüzde de bu aşiret mensuplarının sayısı hayli kabarıktır. Suriye (Rakka, Halep), Şanlıurfa (Birecik, Siverek), Kilis, Diyarbakır, Gaziantep, Erzurum, Mardin, Malatya, Ankara, Kırşehir, Çorum, Tokat, Kastamonu (Tosya), Kahramanmaraş, Adıyaman, Sivas, Yozgat, Elazığ, Konya, Kırşehir ve Ankara illerinin sınırları içinde[1], daha çok kırsal kesimde yerleşik hayat yaşamaktadırlar. İç Anadolu’daki Rişvanlılar bu bölgede Şeyhbızın ve Canbeg aşiretlerinin yanında nüfus itibarıyla en kalabalık grubu oluşturmaktadırlar. Rişvanlılar buralara Besni, Kâhta (Adıyaman), Nizip, Kilis (Antep), Malatya ve Kahramanmaraş yörelerinden gelmişlerdir. Danimarkalı Seyyah Carsten Niebuhr 1766’da bölgede bulunduğu zamanda bunların 12 bin çadır olduklarını, Suriye’de kışlayıp Sivas bölgesinde yayladıklarını ifade etmiştir[2].
Osmanlı Hükümdarlarından III. Murat Han döneminde Malatya Beyi’ne gönderilen 1578 tarihli bir fermanda, Malatya’da Şah İsmail adına (Şah İsmail adıyla) ortaya çıkan birinden söz edilmektedir. Onu destekleyen Malatya livasına bağlı İzolu, Rişvanlı, Eşkanlı, Solaklı, Şah Hüseyinli, Soydanlı (Seydanlı olsa gerek), Eğirbüklü, Adaklı, Kalaçaklı (Kolu Açıklı), Bezki, Çakalı, Mihriman, Karasaz ve Kömürlü adlı toplulukların yola getirilmesi buyruğu verilmektedir[3]
Yavuz Sultan Selim zamanda Rişvan Aşireti’nin Kars, Van ve Ağrı taraflarında oturdukları rivayet edilmektedir. Osmanlı Şikâyet ve Maliye Defterleri'nde 1677'de doğudan gelen Rişvanzade İbrahim yönetiminde 800 kişilik Rişvan Aşiret mensubunun Adıyaman’ın Besni kazasına bağlı Sığraz Köyü'ne zorla yerleştirildiği ve daha sonra bu bölgede bulunan diğer Türkmen boyları arasında yaşanan çatışmalardan dolayı bölgeden çıkarılmaları için 1688'de Müfettiş Paşa'ya ve Hısn-ı Mansur (Adıyaman) kadısına buyruk verildiği yazılıdır. Bu belgede yazılı olan Doğu’yla hangi bölgelerin kastedildiği belirtilmemekle birlikte Kars ve Van bölgeleri olma ihtimali üzerinde duruluyor.
1696 tarihli Osmanlı Tapu Tahrir Defterlerine göre Hısnı Mansur’da (Adıyaman) yaşayan Rişvanlı Cemaati Bozkoyunlulardan Beydili Aşireti’ne, Yozgat`da yaşayan Rişvanlı Cemaati Çapanoğlu Aşireti’ne, Antep’de bulunan Rişvanlı Cemaati ise Karakeçeli Türkmenlerine tabidirler.
1700’lü yılların başında Rişvan Aşireti’nin bazı kollarının eşkıyalık yapmaları neticesinde sürgüne tabi tutulmuşlardır. Bunlardan Halikanlıların da içinde bulunduğu Rişvanların bir kısmı kuzeye sürgün edilir. Başka bir Osmanlı tahrir defterinde ise 17. asırdan itibaren Adıyaman, Malatya ve Antep'ten gelip Yozgat, Kırşehir ve Sivas bölgelerine gönderilen aşiretlerin olduğu yazılıdır. 1706 yılında ise Rişvan Aşireti’nden bazı haneler Torunluk iddiasından dolayı Rakka’ya sürülmüşlerdir. Torunluk, Türklerde hükümdar aileden gelen topluluklara verilen bir addır. Torun kökenliler Türk aşiretleri içerisinde üst konumda bulunduklarından imtiyaz sahibidirler[4]. Bu nedenle bazı dönemlerde Torunluk iddiasıyla birtakım aşiretlerin huzursuzluk çıkardığı ve diğer aşiretleri baskı altında tuttukları görülmüştür.
1713 yılındaki kayıtlara göre Rişvan Aşireti’nin tıpkı Oğuz Türkleri gibi 12 aşiretten meydana geldiğini biliyoruz. 1734’te Maraş Beylerbeyi Rişvanlılardan Rişvanzade Süleyman Paşa’dır[5].
II. Mahmut zamanında Anadolu’da bulunmuş (1837'de) Feldmareşal Helmut Von Moltke, Maraş yöresinde bir süre kalarak bölgedeki aşiretlerle ilgilenmiş ve değerli notlar bırakmıştır. Moltke eserinde özetle şunlar yazıyor; ''Pazarcık ovasında üç Türkmen kabilesi Atmalı, Sineminili, Kılıçlar konaklamıştır. Bu üç kabile 2000 çadırdan oluşmaktadır. Reşit Paşa, nüfuzlu beylerin akıllarını başlarına getirdikten sonra bu Türkmenler de hükümete karşı bağlılıklarını duyurdular.
400 kese (20 bin florin ) salyane ödüyorlardı. Kılıçlı kabilesinin 600 atlısı var. Hepsi de iyi savaşçı, demir uçlu ve bunun altında devekuşu tüyünden yuvarlak bir top bulunan bambu kamışlardan birer kargı taşıyorlar, atları da mükemmel. Bizi misafir eden Sineminili Ağası, tıpkı ötekileri gibi kıl bir çadırda oturuyordu. Kabileler daima ormana yakın konaklıyorlar ve şiddetli kışları bol odun sayesinde atlatabiliyorlar. Ağanın idaresi ataerkil sistemde. Hiçbir tarafta, iktidar ve hâkimiyetten eser yok... Oysa bu adam, 500 ailenin reisidir. Hükümlerinin temyizi mümkün değildir. Birisinin suçluluğuna hükmederse onu idama mahkûm edebilir ''[6]
Ankara ve Konya salnamelerinde de Cihanbeyli yöresine yerleştirilen Rişvanların ismi geçmektedir. 1855 Ankara salnamesinde Aşiret-i Cihanbeyli geçerken, 1868 Konya salnamesinde ise Aşireti Rişvan-Esb Keşan olarak kayıt mevcuttur.
Rişvan Aşireti ile ilgili diğer bir kayıt da 1842 yılına aittir. Bu fermanda aşiretlerin yaylak ve kışlaklarına gitmeyip köylere yerleştirilmeleri kararlaştırılmıştır. Bu doğrultuda Amasya, Sivas, Konya ve Kayseri sancaklarına dağınık olarak iskânları gerçekleştirilen aşiretler içerisinde Yeni İl, Rişvan, Reyhanlı ve Avşar Aşiretlerinin adı geçmektedir.
Başka bir Osmanlı belgesinde de Antep (Pancarlı Köy-Merkez) yakınlarında "Kabir Gediği" ya da "Rişvan Gediği" olarak bilinen bir mezarlık bulunmaktadır. Buradaki Rişvanlıların bir kısmı ise sonradan kuzeye yani Yozgat ve Sivas bölgelerine gönderilmiştir.
Dr. Mahmut Rişvanoğlu’nun araştırmasına göre ise Rişvanlar, Oğuz boyundan Çiğil ve Çepni Türkmenleridir. Rişvan Aşireti’ne bağlı Atmalı Aşiretine ait köy adları hiç değiştirilmemiş olup, tamamı Türkçedir. Bunlardan bazıları; Tilkiler, Haydarlı, Sadakalar, Karahasanlar, Ağcalar, Kabalar, Kizirli, Kızkapanlı, Ketiler, Karalar, Turuçlu, Mahkanlı şeklindedir[7]. Rivayete göre Rişvan adı, güneyden kuzeybatıya doğru her yıl ilkbaharda hareket eden göçebe Türkmenler için kullanılan genel bir addır.
Sosyolog Mehmet Eröz Türkiye’de Alevilik-Bektaşilik adlı kitabında; "Kendilerinin de, komşularının da kabul ettiği gibi, Pazarcık Kurmançları Türkmen asıllı olup, içlerinde Çiğil Türkleri de vardır. Burada iki uruk (boy-aşiret) vardır... Bu iki boy Atmalı ve Sinemilli boyudur” diyor. Daha sonra ise; Atma Aşiretini Rişvan Aşireti’ne bağlı bir boy sayıyor Sinemilli Mustafa Buyrukcan'dan edindiği bilgilerden; Sinemillilerin Horasan'dan gelen bir Türkmen boyu olduklarını, dedelerinin Türkçe konuştuklarını, Yavuz Sultan Selim-Şah İsmail çatışmasında Elazığ Keban'da olduklarını, o olaydan sonra dağıldıklarını daha sonra Maraş taraflarına yerleştiklerini anlatıyor.
Silahdar Fındıklılık Mehmet Ağa’nın Nusretna-me’sinde Rişvan Aşireti ile ilgili önemli bir kayıt vardır. Buna göre; “Rakka'ya iskân edilen Türkmen ve Kürdler, bu sıcak çölleri bırakarak Anadolu'ya kaçtılar. Rakka Beylerbeyi Kürd Ahmed Paşa, bunlarla baş edemeyince, Bozok ve Çorum sancakbeyliğine getirildi. Rakka Valiliğine, başbuğlukla, Anadolu Müfettişi Yusuf Paşa tayin edildi. Yusuf Paşa, Kılıçlı boyunu yanına alarak, büyük bir askerî birlikle yerlerini terk eden cemaatleri Rakka'ya yeniden göndermek için harekete geçti.
Yusuf Paşa, yanında bulunan İlbeyi Kılıçlı Bektaş Bey’in oğlunu ayaklananların yanına gönderip, kendilerine, ‘Rakka'ya iskân giderler ise ne gözel ve illâ kılıçtan geçmeleriyçün Padişahtan ferman geldiği… haberini duyurdu. Onlar, hayvanlarımıza yetecek ot yok, kendimüz ve bu kadar bin davarımız mahvoldu. Rakka'ya gitmek mümkün değildir. Mumbuc’a gidüb yerleşebiliriz’ cevabı ile Hacı Mustafa ve Hacı İvaz oğullarını Paşanın yanına gönderdiler. Yusuf Paşa bu dilekleri kabul edip, yirmi gün içinde kalkmalarını söyledi.
Yirmi beş gün geçtiği halde, yerlerinden kıpırdamayınca, yeni haber gönderdi. Bu kere yeni bir yurt istediler. Sonunda, kışkırtmalarla savaş oldu. Türkmen reislerinden Hacı Mustafa ve Hacı İvaz oğulları gelerek kendi havalarına uyan bazı kötü kişilerin aldatması ile Padişah emrinden aykırı olarak yurtlarından dışarıya çıktıklarını, Padişaha bağlı kullardan olarak onun emri uyarınca Rakka'da yerleşeceklerini ve bir daha da başkaldırmayacaklarını ve yurtlarını terk etmeyeceklerini bildirerek aman dilediler.
Türkmen beylerinden Rişvanoğlu Halil Bey, İlbeyli Şahin Bey, Koyunoğlu İbrahim Bey, Çobanoğlu ve Kürdlerden Kılıçlı Bektaş Bey Yusuf Pasa'nın kumandası altında, askerleri ve oymaklarıyla toplandılar. Türkmen Ağası Pehlivanoğlu İsmail Bey de atlı ve yayalarla katıldı. Türkmen ve Kürdlerin geçit yeri olan Arslanlı beli tutuldu. Otuz elebaşı asıldı. Yusuf Paşa, kendilerine bütün mal, yiyecek ve davarlarıyla birlikte aman vererek, her il, her oymağa yeniden baş ve buğlar getirip önünde her birine kaftan giydirerek hepsini ordusu önüne katıp, yeni yurtlarına götürüp yerleştirdi.”
Yukarıdaki Osmanlı kaynağında, Türkmenlerle Kürtlerin bir sayıldığı görülüyor. Gene aynı kaynakta, Rişvanlardan, Türkmen diye söz ediliyor. Aynı vesikada, “Deveci Ali adındaki Bölükbaşının, üç yüz kadar adamı ile Konya ileri gelenlerinden beylik vergiler toplaması karşısında, üzerine birlikler gönderilmiş ve bu birliklere, Mamalu Türkmenleri de katılmıştı. Bu durum karşısında, Deveci Ali, Rişvan Türkmenlerine sığınmak zorunda kaldı ise de, Rişvan Ağası Halil onu bir yerde bastırarak 17 adamı ile birlikte öldürmüştü. Bu olay karşısında öteki eşkıya da dağılıp birer köşeye sınmışlardı” şeklinde kayıt bulunmaktadır.
Osmanlı arşiv kaynakları Tosya'daki ve Alaca-han'daki (Sivas) Rişvanlılar için “Yörükân taifesinden” deniyor. Aynı şekilde Yörüklerden sayılan Rişvanlar arasında: Rişvanağaları (Düşenbe Kazâsı-Alâiye Sancağı), Rişvançakallusu (Zülkadiriye Kazâsı-Meraş Eyaleti), Rişvansakallu (Malatya Sancağı) cemaatlerinin isimleri sayılarak Yörük taifesinden oldukları belirtilmiştir.
Diğer taraftan Rişvanlılar için “Türkman Ekrâdı” (Türkmen Kürtleri) taifesinden şeklinde kayıtlara da rastlıyoruz. Yine kayıtlarda bunların Rakka, Meraş (Maraş) ve Bozok Sancakları, Hısnı-ı Mansur, Behismi (Besni) ve Harput kazalarında yerleşik veya göçer olarak yaşadıkları, Türkmân Ekrâdı taifesinden oldukları belirtilmiştir. Bu kayıtlar, Rişvanların açıkça Türkmen olduklarını ifade etmektedir.
Urfa yöresinde ise iki önemli boydan birisi Bozulus gruplarından olup, bu bölgelere yerleşmiş olanlar Çakallı, Döğerli, Kılınçlu, Artuk gibi aşiretler iken, Karaulus dediğimiz grupta ise yine Döğerli veya Döğer Cemaati, Rişvanlı, Halitli, Salarlı, Baykanlı, Bayrambeyli gibi cemaatler yer almışlardır. Bunlara ait bazı köyler ise Kesmeköy, Şemsviranı, Arapönü, Karapınarlı, Küçük-hisar, Çöknüz, Soyluca, Harran, Sallı gibi Türkçe adları taşıyan nahiyeler bulunmaktadır. Urfa yöresine yerleşen aşiretleri genel olarak topladığımız zaman aşağı yukarı 562 aşiret adı ortaya çıkmaktadır. Bu aşiretlerin en büyüklerinden Karakeçili kökeninden 160 aşiret mevcuttur[8]. Diğer bazı illerde ise Rişvanlıların Beydili/Badı-llılara bağlı olduğu görülmektedir.
Yrd. Doç. Dr. Faruk Söylemez’in Rişvan Aşireti üzerine yaptığı detaylı araştırma, aşireti daha iyi tanımada en önemli kaynak durumundadır. Bu çalışmada öncelikli olarak 16. yüzyılda Rişvan Aşireti’ni oluşturan cemaat, köy ve şahıs adları üzerinde durulmuştur. Buna göre:
16. yüzyılda Malatya sancağına bağlı Kâhta ile Maraş Eyaletine bağlı Hisn-i Mansur (Adıyaman) kazasında bulunan Rişvan Aşireti’nin cemaat, şahıs ve yer adları bu döneme ait Osmanlı Tapu Tahrir defterlerinde ayrıntılı olarak yer almıştır. Faruk Söylemez’in başvurduğu başlıca üç defter vardır. Bu defterlerin en eskisi Yavuz Sultan Selim dönemine ait olup, Malatya Sancağı’na bağlı Besni, Kâhta, Gerger ve Hisn-i Mansur kazalarının mufassal kayıtlarını içeren 1519 tarihli ve Başbakanlık Osmanlı arşivinde 71 numarada kayıtlı tahrir defteridir. Diğer iki defter ise Kanuni Sultan Süleyman zamanında yazılmış olup mufassal defterleri durumundadır. 1524 tarihli ve 123 numaralı defter ve 1536 tarihli 181 numaralı defter konar-göçer aşiretler ve bu aşiretlerle ilgili kayıtları ihtiva etmektedir.
Rişvan Aşireti’ne mensup cemaatler, Tahrir Defterlerinde kaydedildikleri sıraya ve cemaat mensuplarının isimlerine göre şöylece sıralanabilir:
Hacı Ömer (Hacı Ömerlü) Cemaati: Tahrir Defterinde Rişvan cemaatlerinin ilk sırasında kaydedilen bu cemaat, “Cemaat-i Ahmet veled-i Hacı Ömer” şeklinde yazılmış ve hanelerin bitiminde “Cemaat-i Hacı Ömerlü” ifadesiyle zikredilmiştir. Yine adı geçen cemaat Kaytanlı olarak da zikredilmiştir. Daha sonra,
Hızır (Hizir) Sorani Cemaati;
Kellelü Cemaati;
Celikanlu Cemaati;
Mülıkanlu Cemaati;
Mendubali (Mendollu) Cemaati;
Zerukanlu Cemaati;
Bograsi Cemaati;
Rumaiyan Cemaati;
Mansur Cemaati;
İzdeganlı Cemaati,
Mansurganlu Cemaati;
Karlu Cemaati;
Rişvan Cemaati;
Çakallu Cemaati’nin adları zikredilmektedir.
Bu kayıtlardan anlaşıldığına göre 16. yüzyılın ilk yarısında Rişvan Aşireti toplam on beş cemaatten oluşmakta idi. Doğal olarak sonraki yıllarda mevcut cemaatlerin nüfuslarının artması ile bazı yeni cemaatler ortaya çıkmıştır. Nitekim daha sonraki yıllara ait kayıtlarda Rişvan Aşireti’ne mensup Bereketli, Bektaşlı, Belikanlı, Benamlı, Cudikanlı, Dalyanlı, Dimişklı, Heycabanlu (Hacabanlı), Hıdıranlı, Hosnisin, Mahyanlı, Nasırlı, Okçuyanlı, Sevirli, Sinkanlı, Şeyh Balanlı, Terziyanlı cemaatlerinin ortaya çıktığı görülmektedir. Yukarıda belirtilen cemaatlerin yanı sıra Yine Rişvan Aşireti’nden olan Hamidlu ve Hacılar adıyla iki cemaatten bahsedilmekte ve başta İzmir olmak üzere Anadolu ve Rumeli’nin birçok yerinde bu cemaatlerin adlarını taşıyan köylerin mevcudiyeti belirtilmektedir.
Yukarıda kısaca tanıttığımız 71, 123, 181 numaralı defterlerde kayıtlı bulunan Rişvan Konar-Göçer Aşireti cemaatlerine mensup şahıs isimlerine baktığımızda, genelde Türkçe isimler görmekteyiz. Doğan, Okçu, Bayındır, Korkmaz, Köse, Tatar, Mintas, Bayram, Mendol, Kaya, Küplü, Öztemur, Gülek, Başak, Karaca, Kunduz, Banu, Karaman, Menteş, Orhan, Pars, Boğa, Sarim, Cengiz, Paralu, Sancar, Ayas, Budak, Çoban, Çelikan, Pir Bali, Satı, Gürol v.b. gibi. Türkçe adların yanı sıra, Türklerin İslamiyet’i kabulüyle birlikte gerek bey ve hükümdarlar gerek halk arasında çok yaygın olarak kullanılmış ve günümüzde dahi kullanılmaya devam eden, bu sebeple de Türkçe isimler olarak değerlendireceğimiz: Ömer, Osman, Bekir, Beyazid, Murad, Ali, Fakih, Hasan, Hüseyin, Mehmet, Mahmut, Ahmet, Minnet, Hamza, Abdullah, Seyfettin, İlyas, Yusuf, Halil, Recep, Kasım, Sinan, Şemsettin, İzzeddin ve benzeri adlara da çokça rastlanmaktadır. Diğer yandan bugün PKK örgütü ve diğer siyasal Kürtçü çevrelerce KOD ad olarak kullanılan ve Kürt isimleri şeklinde lanse edilmeye çalışılan adlara hiç rastlanılmamaktadır.
Rişvan Aşireti mensuplarının kullandığı ve yukarıda örnekleri verilen bu isimlerden başka İskender ve Arapça Ebu Talip adına da sıkça rastlanılmıştır. Bundan başka Türklerin Tolunoğlu Devletinin (868-905) bir hükümdarı olan Hümaraveyh’ın adı Rişvan Aşireti içerisinde Hümaraveh şeklinde sıkça kullanılmıştır. Bu adın Türkiye Türklerince terkedilmiş olmasına rağmen Rişvan Aşireti içerisinde o dönem halen yaşıyor olması oldukça manidardır. Rişvan Aşireti içerisinde kullanılan diğer ilginç bir isim de “Çerkes”dir.
Türkmen aşiretlerinin, isimlerini bazen boy beylerinden, bazen de Kethüdalarından veya cemaat ileri gelenlerinden aldıkları tarihi bir gerçektir. Nitekim Halep Türkmenleri arasında yer alan İnallı boyunun 1520’de İnal-oğlu Hamza Bey idaresinde olması boyun adını ya Hamza Bey’in babası İnal’dan ya da daha önce yaşamış aynı isimli başka bir atasından, 1519’da Ramazanlu ulusu arasında yaşayan Ulaş boyunun ismini daha önce bu boyu idare etmiş Ulaş Bey’den, yine Halep Türkmenlerine dahil olan Toktemürlü boyunun ismini 1525-1530 tarihleri arasında boy beyi olan Toktemür Bey’den aldığı belirtilmektedir. Diğer bazı Türk boy ve aşiretleri arasında görülen bu husus Rişvan Aşireti’ni oluşturan cemaatlerde de görülür. Nitekim Yavuz Sultan Selim devrinde, 1519 yılında yapılan tahrirde, Hacı Ömer isminin yer alması, bu cemaat isminin, Mehmed’in bası Hacı Ömer’den veya aynı adı taşıyan dedelerinden birinden geldiği yolundaki kanaati güçlendirmektedir. Bu zatın mezkûr cemaatin ileri geleni olduğu tahmin edilmektedir. 181 numaralı Tahrir Defterinde Mendol, Mansur ve Çelikan şahıs isimlerine rastlanılması daha önce zikrettiğimiz Mendubali (Mendollu), Mansur, Çelikanlu cemaatlerinin de Hacı Ömerli cemaati gibi cetlerinden birinin adının aldığını düşündürmektedir.
Rişvan Aşireti’nde adların başına gelen sıfatların da Türkçe olduğu görülmektedir. Bunlardan yaygın olarak kullanılanlar, Kara ve Köse sıfatlarıdır. Kara Hasan, Kara Halil, Kara Bekir, Kara Mehmet, Kara Yusuf, Kara Ali, Kara Ömer, Koç Mehmet, Köse Ömer, Köse Hacı isimleri Osmanlı kayıtlarında geçen bazı adlardan bir kısmıdır. Nitekim Rişvan Aşiret mensupları arasında Sarı Faki ve Sarı Yusuf gibi isimleri taşıyan kimseler vardır.
Şahıs adları konusunda dikkati çeken diğer bir husus da Zülkadir, Zeynettin, Halil, Sadaka, Budak ve Şahruh gibi Dulkadirli Türklerine ait bey ve şehzade isimlerinin, Rişvan Aşiret mensupları arasında yaygın olmasıdır. Bu hususun, Dulkadirli/Zulkadirli bölgesinin Osmanlı Devlet’ine ilhakından önce, Rişvan konar-göçerlerinin, adı geçen beyliğin sınırları dâhilinde yaylayıp kışlamalarından, yani bir nevi Dulkadirlilere tabi olmalarından kaynaklanmaktadır.
Zira Rişvan konar-göçerlerinin meskûn olduğu Kâhta ve çevresinin Osmanlı fütuhatına kadar Dulkadirlilerin hâkimiyetinde olduğu bilinmektedir. Bu havaliye Türk oymaklarının iskân edilmesi çok daha önceden başlamış olmakla beraber, XIV. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Dulkadirlilerin Elbistan çevresinde kuvvet kazanmasından sonra bölgeye, bu beyliğe mensup muhtelif Türkmen boy ve oymakların yerleştiği de ifade edilmektedir. Uzun süren Dulkadirli Beyliği’nin idaresi altında kaldığı anlaşılan Kâhta ve çevresinde yerleşmiş bulunan Rişvan Aşireti’nin mezkûr beyliğin sosyokültürel yapısıyla aynılık gösterdiği görülmektedir.
Rişvan konar-göçer aşiretinin kullandığı adlarla ile ilgili diğer bir tespit ise belirli bir dönemde ve az da olsa kişi isimlerinin başına “Şah” sıfatının getirilmiş olmasıdır. Gerek 1519 gerek 1524 tarihli tahrirlerde “Şah”’lı isimlere rastlanılmazken, 1536 tarihli tahrir kayıtlarının bulunduğu 181 numaralı defterde Şah Veli, Şah Kulu ve Minnet Şah gibi isimlere rastlamaktayız. Bu değişimde, muhtemelen Safevi devletinin başına geçtikten sonra Şah İsmail’in, Osmanlı ülkesinde özellikle Güney Anadolu’da Türkmen aşiretlerini kazanmak amacıyla giriştiği faaliyetlerin meydana getirdiği kültürel tahribat etkili olmuştur. Rişvan Aşireti’nde de bu isimlere rastlanılmış olması, Şah İsmail’in XVI. yüzyılın başlarında giriştiği bu mezhepsel görünümlü siyasi hareketin, Türk toplumunda meydana getirdiği kültürel etkinin yüzeysel olmadığını, şahıs adları ve gündelik yaşantıya kadar girdiğini göstermektedir.
Malatya sancağı’nın 1560 yılındaki idari yapılanmasına göre Kâhta kazası’na bağlı olan Kâhta, Turus ve Paginik nahiyelerindeki muhtelif köy ve mezralarda Rişvan Aşireti’nden bazı kimselerin yerleşip, ziraatla uğraştıkları tahrir defterinden tespit edilmektedir. Kâhta nahiyesi Asker Baba karyesine bağlı Kozkenar, Hartut ve İncurlu mezralarında ziraat yapıldığı yine Kâhta nahiyesi Tiginkar karyesi Korkmaz mezrasında Rişvan taifesinden Hamza Ağa’nın değirmen işlettiği belirtilmektedir. Aynı nahiyeye bağlı Karye-i Gun-i Kenar’a tabi Günez ve Güllük mezralarında, Samek Bala karyesine tabi Til mezrasında ve Kâhta kazası Paginik nahiyesi’ne bağlı Zerni karyesinde Rişvan taifesinin ziraatla uğraştığı belirtilmiştir.
Yine Turus nahiyesine bağlı Fahrettin karyesine tabi Ali Tas, Turali Burcu, Çakal, Gül Bahari, Keferkeros, Akpınar, Vakıf, Kuyucak ve Kepirli mezralarında Rişvan Aşireti’nden bir grubun yerleşik olduğu ve ziraatla uğraştıkları belirtilmektedir.
Yukarıda adı geçen nahiyelerden olan “Turus” adı milattan önceki dönemlerde Adıyaman ve Maraş kesimlerine yerleşmiş ve burada bir uygarlık kurmuş olan Kimmer Türkleri ile ilgilidir. Bu zamanda Anadolu’da yaşamış olan diğer milletler Kimmerleri “Turushalar” şeklinde isimlendirmiştir. 16. asırda halen bu adın bölgede yaşadığını görmek hayli ilginçtir. Diğer bir ad olan Pağinik adı ise Ermenice olup, bölgenin Türklerden önceki sahipleri olan bu millete aittir. Rişvanların yaşadığı “Tigin-kar” nahiyeside adını Türklerden almış olmalıdır. Göktürk devletinin Kağanı Kutluğ Han’nın oğlunun adı “Kül-Tigin”dir. Tahrir Defterlerinde Rişvan Aşireti’nin yaşadığı köy adlarının nerdeyse tamamının Türkçe olması da Rişvanların Türklüklerini gösteren diğer bir kanıt durumundadır.
1560 tarihli tahrirde Rişvan konar-göçer taifesinin yaylak ve kışlaklarının Malatya sancağı dâhilinde olduğu belirtilmiştir. Ancak bu sancağın kazaları arasında yer alan Hısn-ı Mansur, 1563 tarihindeki idari yapılanmada önce Elbistan’a, sonra da Maraş Sancağı’na bağlanmıştır. Rişvan Aşireti’nden bazı kimselerin bu kazanın muhtelif köy ve mezralarında da yerleşmiş oldukları ve ziraatla uğraştıkları görülmektedir.
Maraş eyaletinin 1563 tarihli idari taksimatına göre Rişvan taifesinin meskûn oldukları ve ziraat yaptıkları yer adları şöyledir: Maraş sancağına bağlı Hısn-ı Mansur Kazası, Mermer Karyesine tabi Meshedi ve Kargilyüce Mezraları, Köprülü karyesine bağlı İnabluca Mezrası, Gerani Karyesi, Hoster-i Küçük Karyesi, Güyez Karyesi, Eğdir Karyesi, Taşbudak Karyesi, Numan Karyesi’dir. Bu taife buralarda kışlayıp ziraatla uğraştıkları gibi, İki-Dam Karyesine tabi Boş Viran Mezrası’nda da ziraatla uğraşmaktaydılar.
Konar-göçer aşiret ve cemaatlerin bir kısmı, isimlerini boy beyleri veya bir ileri gelenin isminden aldıkları gibi, yurt edindikleri yerlere de kendi adlarını vermişlerdir. Böylece kendi adlarının da hayatiyet kazanmasını sağlamışlardır. Dağlara, yaylalara, göllere ırmaklara, geçitlere, köy ve kentlere anlamlı isimler vermişlerdir. Rişvan konar-göçer aşireti de, gerek yaylak ve kışlakları olan mekânlara ve gerek yerleşik hayata geçip ziraatla uğraştıkları köy ve mezralara, ya kendi cemaatlerinin ismini vermişler veya mensubu bulundukları Türk kültüründen bir ad seçmişlerdir.
Rişvan Aşireti’nin 16. yüzyıl sonlarından itibaren meskûn bulundukları Zülkadiriyye Eyaleti’nin sınırları dışına çıktıkları ve tarihi süreç içerisinde iskân ve benzeri nedenlerle Anadolu’da, Halep’ten Kastamonu’ya, Antalya’dan İzmir’e; Rumeli’de, Edirne ve Varna’ya kadar olan sahalarda yaylayıp kışladıkları belirtilmektedir. Böylece Osmanlılar döneminde çok geniş bir sahaya yayılan aşirete mensup cemaatler, bulundukları yerlerde köyler kurarak buralara kendi adlarını vermişlerdir. Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse, Rişvan Aşireti’nin Hamidli cemaatinin adını taşıyan köylere Malkara, Akçekizanlık, Edirne, Saruhan’da Kırkağaç, İzmir ve Kastamonu’da rastlamaktayız.
Hacılar ismini taşıyan köyler Rumeli’de Edirne ve Varna’da; Anadolu’da Kayseri; İzmir Bergama’da iki köy; Konya, Kırıkkale ve Hatay’dan Ordu’ya kadar 22 vilayetimizde bulunmakta ve bu köylerin isimlerini Rişvan Aşireti’nin Hacılar cemaatinden almış oldukları ifade edilmektedir.
Bektaşlı cemaatinin adını alan köylere Kayseri ve Hatay’da rastlamaktayız. Yine Konya’nın Dumanlı köyü de adını bu aşiretin Dumanlı cemaatinden almış olmalıdır. Aşiret ve cemaat adını alan köylerin yanı sıra mahallelere de rastlamak mümkündür. Kayseri’de mahalleler arasında Rumyan adıyla bir mahalle zikredilmektedir. Bu mahallenin ismini Rişvan Aşireti’nin Rumyanlı cemaatinden aldığı tahmin edilmektedir. Türklerin Ortadoğu’ya gelerek Bizanslıların topraklarını ele geçirmesinden sonra Müslüman halklar ve diğer bölgelerdeki Türkler bu grup Türklere Rumi veya Rumyan adlarını vermişlerdir. Bu durum şahıs adları için de geçerlidir. Mevlana Celaleddin-i Rumi buna bir örnektir.
Cumhuriyet döneminden önce küçük bir köy olan Çelikan, cumhuriyetten sonra 1954 yılına kadar “Çelikan” adıyla Malatya’ya bağlı bucak merkezi idi. Bugün Adıyaman iline bağlı bir ilçe merkezi olan Çelikan, ismini Rişvan Aşireti’nin yukarıda bahsettiğimiz Çelikanlı cemaatinden almıştır. Yine ilçe merkezine bağlı Köseuşağı, Samsad nahiyesine bağlı Köseler Karyesi, Kâhta ilçesine bağlı Köseler, Besni Çakırhöyük Bucağı’na bağlı Kösyanlı ve Köseceli köyleri, yine Besni kazası Tut nahiyesine tabi Köseli köyü de isimlerini Rişvan Aşireti’ne tabi Köseyan (Köseyanlı) cemaatinden almış olup, yerleşim yerlerinin adları Türkçe olarak isimlendirilmişlerdir.
Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesine bağlı Çakallı-Çullu ve Çakallı Hasan Ağa, Adıyaman merkez ilçeye bağlı Çalak, Besni merkez nahiyesine bağlı Çakallı köyleri adlarını Rişvanların Çakallı cemaatinden aldıkları ortadadır. Zira bu köylerde halen meskûn bulunanlar, adı geçen cemaate mensup olduklarını söylemektedirler. Şüphesiz bunun gibi ismini aşiretten alan köylerle ilgili örnekleri daha da arttırmak mümkündür.
Bölgede Rişvan Aşireti’nin izlerini taşıyan birtakım kültürel unsurlara da rastlamak mümkündür. Bu cümleden hareketle, adı geçen aşiretin 17. yüzyıldan itibaren belli başlı yaylakların biri olan Uzunyayla’da, bir mevki adı, halen yörede konup göçen Yörük ve yerleşik halk tarafından “Rişvan Yurdu” olarak bilinmektedir. Yine Malatya’nın Arapkir yöresinde günümüze kadar düğün ve şenliklerde “Rişvan Oyunu” olarak bilinen bir oyun oynanmaktadır. Bütün bunlar göstermektedir ki Rişvan Aşireti, tarihi süreç içerisinde kaybolmamış, birçok Türk aşireti gibi varlığını günümüze kadar devam ettirmiştir.
Günümüzde ise Rişvan Aşireti’nin belli başlı cemaatleri şöyle sıralanabilir:
1-Atmalı
2-Hocabanlı-Hacavanlı
3-Çakallı
4-Hevidi
5-Molikanlılar
6- Zürekvan
7-Helikanlılar
1-Atma/Atmi/Atmalı Aşireti: 12 oymaklı boya ayrılan Atmalar, Sünni ve Alevidirler. Genel kanı bu aşiretin Türkmen kökenli olduğu şeklindedir. Boylar topluluğundan mürekkep bir konfederasyon olduğu anlaşılan Rişvan Aşireti’ne bağlı olan Atmalar Gurmanc lehçesinde konuşurlar.
Osmanlı yönetiminde on iki köyün adet, gelenek ve görenekleri itibariyle bir gurup oluşturmasına aşiret denirdi. Bu aşiretlerden biri de Atmi Aşireti’dir. Atmi Aşireti’nin son reisi Yakup Paşa’dır.
Atmalar dünyada sadece Oğuzlara mahsus sosyal bir yapılanma sistemi olan 12’li sistemle oluşturulmuştur. Atmalar Konfederasyon’u içerisinde yer alan 12 boy; 1-Tilkiler 2-Kizirli (Bolu yöresinde de bir kolu vardır) 3-Haydarlı 4-Ketiler 5-Sadakalar 6-Kızkapanlı 7-Karahasanlılar 8-Karalar 9-Ağcalar 10-Turuçlu 11-Kabalar 12-Mahkanlı şeklinde olup, tamamı da Türkçe adlar taşımaktadırlar.
Bu Türk aşiretinin bir kısmı yaşadıkları Malatya Arapkir’den Sivas Kangal ve Hasan Çelebi arasındaki Alaca Han’a iskân edilmişlerdir[9].
Dr. Mahmut Rişvanloğlu Saklanan Gerçek isimli kitabının 502. sayfasında Atmalı Aşireti ile ilgili şu bilgiler verilmektedir:
Rişvan topluluğuna bağlı bir oymaklar birliğini teşkil eden bir aşirettir. Osmanlı Tahrir defterlerinde Kars, Trabzon, Konya, Maraş ve Rakka arasındaki bölgelerde “konar-göçer” olarak, bazen “Ekrat”, bazen de “Türkmen-Ekradı” olarak geçmektedir.
Buradaki “Atma”, belki de “Atmaca” isminden bozulmuş olabilir. Çünkü daha önce de bahsettiğimiz gibi, Eski Türklerde “Boy ve Oymak” ismi olarak bir nevi motif karakterinde ve “Totem” olarak bu tip hayvan isimlerinin verildiğini biliyoruz. Nitekim Danışmendlü Türkmenleri arasında bir oymak beyinin adı da Atmaca’dır.
Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Horasan bölgesinden Anadolu’ya gelmeye başlamışlar ve Selçuklu Devleti tarafından önce Elazığ bölgesine daha sonraları ise Malatya (Arguvan) ve Elbistan yöresine yerleşmişlerdir. Şu anda bir kısmı Kahramanmaraş ve Malatya arasındaki dağlık kesimlerde yaşamaktadırlar. Atmiler bugünkü yerlerine 250-300 yıl önce Harput yakınlarındaki Gümüşmaden’den göç ederek gelmişlerdir.
Atmalı Aşireti’nin bulunduğu kazalar ve yaşadıkları köy sayısı; Pazarcık 10 köy, Besni 7 köy, Elbistan 11 köy, Akçadağ 2 köy, Gölbaşı 2 köy şeklindedir.
Pazarcık’ta bulunan Atmiler önceleri yaz aylarında yaylalara göç eder, kış aylarında ise tekrar kışlaya dönerlerdi. Göç ettikleri yaylalar Sırıklı ve Nurhak dağlarıdır. Kışlık yurdundan yaylalara ulaşmak için uzun bir yolculuk gerekirdi.
Aşiret 1960’lı yıllara kadar göçebe hayat yaşarken, günümüzde ekonomik koşullar nedeniyle yerleşik hayata geçilmiş, tarım ve hayvancılıkla uğraşmaya başlamıştır.
Aşiretin başlıca köyleri; Ganidağı, Ketiler, Kızkapanlı, Karahasanlar Mahkanlı, Sadakalar, Haydarlı, Kizirli, Turunçlu, Tilkiler, Kabalar, Akçalar, Karalar şeklindedir.
Bu köylerden Haydarlı ve Kabalar, Adıyaman-Gölbaşı sınırları içerisindedir. Aşiretin Harput-Gümüş, Maden, Arapkir, İslâhiye, Kilis ve Maraş’ta yaşayan kesimleri de vardır. Ancak bunlar aşiretin asıl gövdesinden bağımsızdırlar.
Aşiretin kendine özgü bir giyim kültürü vardır. Yazın şalvar, zubun (uzun gömlek), saku (Avrupa modeli çeket); kışın ise şal, sepik, kırmızı fes ya da küllik giyilir. Kadınlar özellikle şar bağlar. Geçmişten günümüze Atmi Aşireti’nin reisleri sırasıyla; Kara Hasan Muhammed Ağa, İbrahim Ağa, Bozo Ağa, Asaf Ağa, Süleyman Ağa ve Paşa Yakup’tur.
a) Kızkapanlı Aşireti: "Kethüda Obası" adıyla da anılan Kızkapanlı Aşireti, Osmanlı Tahrir Defterlerinde "Türkman Yörükanı Taifesinden" gösterilmişlerdir.
2-Çakallı Aşireti: Adıyaman ilinin batı kısmında yaşarlar. Bir süredir kendilerinin Rişvanlara bağlı olduklarını kabul etmeyip, ayrı aşiret davası gütmüşlerdir. Bu adla Türkiye’nin birçok yerinde köy adı vardır. Samsun-Kavak’a bağlı Çakallı köyü, Diyarbakır-Bismil’e bağlı Çakallı köyü, Hatay-Belen’e çakallı köyü, Sinop-Gerze’ye bağlı Çakallı köyü, Adıyaman-Besni’ye bağlı yeni adı Akkuyu olan Çakallı köyü, Adıyaman-Besniye bağlı Çamlıca köyünün eski adı Çakallı olan köy, Adana-Karaisalı’ya bağlı Çakallı köyü bunlara birer örnektir.
Günümüzde de varlığını devam ettiren bu aşirete mensup, Türkçeden başka dil bilmeyen ve konuşamayan oldukça kalabalık bir cemaatin varlığı söz konusudur. Keza aynı aşiretin Maraş Türkoğlu taraflarında yaşayanları arasında hem Türkiye Türkçesi hem Gurmanc Türkçesi konuşanlar vardır. Enteresan olan taraf şudur ki bu aşiret mensupları sadece Türklere mahsus olup, halen Türkistan’da devam eden bir gelenek olan “on iki hayvanlı Türk takvimi”ni bilmekte, ziraat ve hayvancılıkla ilgili işlerde bu takvimi kullanmaktadırlar.
Çakallı oymağı, Şeriye sicillerinde “Besni toprağından Kürd taifesinden…” olarak zikredilmektedir. Burada bahsedilen Çakallular, Rişvan Aşireti’ne mensup olup, Ege ve Kocaeli bölgesinde yaşayan Çakallılar ise Türkmen oymağı olarak zikredilmektedir. Gaziantep’te Çakallı Aşireti’nin yaşadığı Çakallı köyü sakinleri halen Türkiye Türkçesinden başka bir dil bilmemektedirler. Ekrad olarak zikredilen bu aşiretin kişi isimleri Türkçe olduğu gibi, “Reşi Ekrad’ından Bozlu oymağı” şeklinde var olan kayıtlar da bu aşiretin kökenlerini göstermesi açısında hayli önemlidir.
3-Hocabanlı -Hacavanlı Aşireti: Konya, Ankara, Diyarbakır, Kırşehir, Kayseri, Sivas, Şanlıurfa, Erzurum, Gümüşhane ve Giresun bölgelerinde yaşarlar.
4-Hevidi Aşireti: Bunlar da kendilerini Türkmen olarak ifade ederler ve Azazlı Türkmenleriyle de yakın ilişkileri vardır.
5-Molikanlı Aşireti: Rişvan Aşireti’nin bir kolu olan Molikanlılar Haymana'dan önce Malatya'ya, oradan da Adıyaman'a göç etmişlerdir. Halen Haymana'da Molikanlılara rastlanmaktadır. Türkmen kökenli olup batıdan doğuya göç etmişlerdir.
6-Zürekvan Aşireti: AK Parti milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat’ın da bu aşiret mensubu olduğu söylenmektedir. Aşiret mensupları Adıyaman ve Mersinde yaşamaktadırlar.
7-Helikanlı Aşireti: Azerbaycan’da Reşvendlar, Loristan’da Reşvend, Çemişgezek’te Raşikan, Muş-Malazgirt’te Helikan, Van’da Mam Reşan, Reşi, Halikani, Haso Halikan, Patnos’ta Helki, Iğdır’da Helkan, Antep’te Rışvanlar, Hasankeyf’te Reşiler, Adıyaman’da Reşi ve Helkan, Malatya’da Helikan, Yozgat’ta Rişvan, Halekan-lı, Sivas’ta Reşiler ve Zaho’ya bağlı Helikan beldesinde Helikanlıların yaşadığı bilinmektedir. Muhtemelen Halil adlı bir atadan türemiş oldukları rivayet edilse de elimize net bir veri yoktur.
Aşiretlerin kökenlerini anlamada önemli bir kaynak da Osmanlı Şeceriye Sicilleri/Şeri mahkeme sicilleridir. Bunlardan Gaziantep vilayetimize ait Şeriye sicil defteri incelendiğinde, Kürt olarak Türklerden ayrı olduğu söylene gelmiş birçok aşiretin Türk kökenli olduğu açıkça görülmektedir.
Birçok Türkmen oymağı Ekrad yani sonradan türetilen şekliyle Kürt olarak nitelendirilmiştir. Bunun gibi Alayuntlu, Karayağmurlu, Dünbüllü oymağı, Musabeyli Ekradından Karacalı Türkmenleri, Koşlu, Çombahadır-lısı, Reyhanlı Ekradından Coşlu, Sarıcalı cemaatleri ile Kıllı, Bektaşlı, Mandorlu, Vetecirli Eşkıyası, Bozdoğanlı oymağının Kılluğ cemaati gibi birçok Türk zümrelerine ait aşiretler Ekrad olarak zikredilmiştir. Dolayısı ile Ekrad kelimesinin aslında Kürt kelimesini karşılamadığı, sadece göçebe aşiretleri anlatmakta kullanıldığı ortadadır[10]. İşte bu örneklerde olduğu gibi her şeyi ile Türk aşiret sisteminin bir ürünü olan Rişvan Aşireti de bu sınıflandırmaya girmekten kurtulamamıştır.
Osmanlı resmi kaynaklarında Türkmen’le Kürt’ün aynı manaya geldiğini belirten Mehmet Eröz şu örneği verir: 1800 yıllarında Rakka'ya iskân edilenlerden Rişvanoğulları Türkmen, Kılıçlılar Kürt olarak belirtilir. Bugün Urfa'da yaşayan Rişvanoğulları Kürt, Gaziantep ve Çukurova'da yaşayan Rişvanoğulları ile Kılıçlılar Türkmen olarak bilinir. Osmanlı arşivlerinde sık sık bir aşiret bir yerde Ekrad, bir başka yerde ise Etrak veya ayrı bölgedeki aşiretin bir kısmı Ekrad, bir kısmı ise Etrak olarak ifade edilir.
Yine Gaziantep Şeriyye sicillerinde başka bir çarpıcı örnek daha Abdulhaluk Çay tarafından tespit ediliştir. Mehmatlı Aşireti genellikle “Kürt Mehmatlı” olarak söylenmekte ve köken olarak Kürt kabul edilmektedir. Ama Şeriye sicillerinde bu aşiretten bahsedilirken “Türkmen taifesinden Kürt Mehmatlı” denilmektedir. Yine “Beğdelli” Oğuz boyunun Bekmişli oymağının bir obasının adı da Mihranlıdır. Kaynağımızda Mihmanlı ya da Mihmatlı oymaklarından bir yandan “Rişvan aşiretlerinden Kürt Mehmadlı ve Mahmanlı…”olarak, diğer yandan “…Mihmanlı Türkmanı…” şeklinde belirtilmektedir. Yine Kürd Mahmutlu oymakları Boz Ulus Türkmenlerine mensupturlar. Bunlardan bir grup 18. yüzyılda Aydın’ın Kuşadası ilçesine yerleşmişlerdir ve burada bir mahalle kurmuşlardır ki bu mahalle “Türkmen mahallesi” adını taşımaktadır. Aynı Mihmadlu oymakları Afyon-Dinar arasında yerleştirilen Danişmendlü Türkmenleri arasında görülmektedir.
Buna benzer bir aşiret de “Baziki”dir. Gaziantep Şeriye defterinde Hicri 3 Recep 1153 tarihli bir olayla ilgili düşülen kayıtta; “Baziki Türkmen’inden Abdullah oğlu Ali Bey…” görülmektedir. Baziki Aşireti günümüzde Şanlıurfa’da bir Kürt aşireti olarak bilinmektedir. Kayseri’ye iskân ettirilen aşiretlerle ilgili kayıtların incelenmesinde de aynı örnekleri görmek mümkündür. Mesala “Karakürd/Karacakürlü” Aşireti konar-göçer Türkmen taifesi olarak belirtilmektedir. Yine Lek Ekradı /Lek Kürtleri Aşireti göçebe Türkman taifesi, Hacılı Aşireti Türkmen Ekrad’ı taifesi olarak, yine Hacılı Ekrad’ı Aşireti konar-göçer Ekrad Yörükan’ı taifesi, Milli Aşireti’nin bir kolu olan Hesananlı Aşireti konar-göçer Ekrad Yörükanı, Rişvanlar konar-göçer Türkman Ekrad’ı taifesi olarak zikredilmiştir. Bu konu ile alakalı diğer bir örnek de Osmanlı arşivlerinde geçen Kürne Aşireti’dir. Bu aşiret Osmanlı arşivlerinde Yörükan taifesi olarak zikredilmiştir. Cevdet Türkay’ın Oymak, Aşiret ve Cemaatler adlı eserinde bu aşiretin Yörükan taifesi olarak, Malatya-İzol, Elazığ-Baskil, Diyarbakır-Ergani civarlarında ikamet ettikleri zikredilmiştir. Osmanlı kayıtlarına göre adı geçen aşiret, Türk milletinin önemli bir parçası olan Yörüklerin bir koludur.
ÖMER ÖZÜYILMAZ

Kaynakça:
[1] Türkay, a.g.k., s.139,141.
[2] Halaçoğlu Y., XVIII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun İskan Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirlmesi, Ankara, 1997, s.112.
[3] Birdoğan N., Anadolu ve Balkanlarda Alevi Yerleşmesi, İstanbul, 1992, s.289
[4] Halaçoğlu, a.g.k., s.113.
[5] Halaçoğlu, a.g.k., s.108.
[6] Moltke M.V., Moltke’nin Türkiye Mektupları, (çev: Hayrullah ÖRS), İstanbul, 1992, s.156.
[7] http:www.angelfire.com/tn3/Tahir/trk16.html
[8] Yusuf Halaçoğlu, Anadolu’da İskân Ve Urfa Çevresi Adlı Makale
[9] Halaçoğlu, a.g.k., s.131.
[10] Eröz M., a.g.k., s.24-43.
 

Arkadaşlar ve özellikle de akraba ve soydaşlarım,yukarıda belgeler belirtilmiştir.Eğer inanmayan kardeşlerimiz var ise belgeleri gidip yerinde kontrol edebilirler.Ben Gaziantep / Küllü (Eski adı ile Güllük veya Güllü) köyündenim,şu anda mahalle oldu.Dedelerimden atalarımdan duyduğumdan fazlası var eksiği yok yazılanların. Saygılarımla.


Fatih ASPİR IP: 88.227.177.xxx Tarih : 29.08.2012 12:23:54

Muhammed Hüseyin beyin alıntı olan makalesine kısa bir cevap  vermek vacip oldu...

1-Hayatını  Kürd aşiretlerinin Türk olduğunu ispatlamaya adayan Profesör Doktor  Cevdet Türkayın Aşiretler ve Oymaklar kitabını okuyunuz..Orada Rişvan aşireti (Reşvan , reşi ) 6 yrede geçmektedir..6 yerdede Rişvan EKRAD (yani kürd) taifesine bağlı olarak gösterilmektedir..yanlızca bir tek yerde türkmen ekradı taifesine bağlı Rişvan Kürdü  deyimi geçmektedir...Arşivler açıkca ortada..hususan 16. yüzyıl belgelerinde Rişvan yanlızva Ekrad taifesinden gösterilir..ancak 17.18. yüzyılda oda birkaç belgede türkmen ekradına bağlı gösterilir.Kaldıki burada aşirete Türkmen ekradı denilmemekte bağlı olduğu taife olarak  belirtimekte ..az evvel zikrettiğim belge bunu açıkca ortaya koymaktadır..

2-Rişvan aşireti Türmenlerle içiçe yaşamış ve akrabalık bağları kurmuş bir aşiretdir..Bazı beydillilerin Rişvanların himayesinde yaşadığı bilinmektedir..İşte arşivlerde geçen Beydilli beyi Rişvanzade Halil bey bunun bir örneğidir...yoksa rişvanın beydillilerle hiçbir alakası yoktur...Beydilli aşireti mensublarıda bu gerçeği kabul ederler..maalesef belgeler çarpıtılmaktadır..

3-Hısnı Mansur belgesinde zikredilen Rişvana bağlı 10 aşiretn isimlerini etimolojik olarak inceleyiniz..Hiçbiri türkçe değildir..üstelik hepside kürtçe AN eki almıştır..oysaki Kilis Tahrir Maraş Tahrir. Halep tahrir defterlerini inclerseniz..hiçbir türkmen aşiretinin AN eki almadığını görürsünüz..Bunları internetden indirebilirisniz..

4-Rişvan aşireti son 300 yıl evveline kadar yarı göçebeydi..dolayısıyla yerleştiği bölge ve coğrafyaların ismini kendi koymamıştır..bunlar devlet tarafından verilen isimlerdir..Mesla Halep tahrirde rişvanın yerleştiği köylein yarısına yakınının ismi arapçadır..şimdi buradan yola çıkıp Rişvan aşireti Arap asıllımı diyeceğiz....şark kurnazlığıyla biryere varılmaz...selam ederim


ipşaşo IP: 95.7.234.xxx Tarih : 28.10.2012 13:42:38

selam rışvan aşiretine arkadaşlar aşiretimiz o kadar büyükki kim kimin nerede oldugunu bilemiyor ancak içimizde öyle bir kahraman vardı ki içimizde kaç kişi onu tanıyor bilemiyorum fransıza kök söktüren tayfur sökmene it yalında yal yediren suriyede heryıl kahramanlıgı suriye hükümetleri tarafından kutlanan muho ipşaşo atatürk tarafından paşalıkla ödüllendirilen muho paşa


KARAKEÇİLİ IP: 92.45.103.xxx Tarih : 9.02.2012 14:57:05

osmanlının türkmenlere karşı gösterdiği ilgisizlikten dolayı doğu illerinde yaşayan yörük türkmenlerinin bir çoğu kürtleşmiştir..tarihi kayıtlar bunu göstermektedir.. türkler ve kürtler 1000 yılık yaşadığımız bu coğrafyada çok  fazla birbirlerine karışmış ve akraba olmuştur..osmanlı kayıtlarında birçok aşiret ve özellikle rışvan aşiretlerinin türkmen olduğu açıkca  yazmaktadır..ama uzun yıllar kendini kürt sannedenler birden böyle bir tez ortaya atılınca çok çabuk adepte olamadığı gibi kabullenmekte zorlanmaktadırlar...ancak; birçok aşiret yapılarında o aşirete sonradan dahil olan farklı ırktan insanlar olabilmiştir..mesela; çoğunluğu türkmen olan aşiretlere bulunduğu coğrafya itibariyle kürtlerin dahil olduğu, çoğunluğu kürt olan aşiretlere ise türkmenlerin dahil olduğu açıkca aşiret yapılarını incelediğimizde görülmektedir..çünkü o dönemlerde feodal yapıda aşiret çok önemli olmuştur..birbirlerine üstünlük dengesi göstermeye çalışan aşiretler zamanla büyüme yoluna gitmiş ve çoğu kürt köyleri ve  çoğu türkmen köyleri bir araya gelerek güçlü olabilmek adına  birleşme yoluna gitmiştir..çünkü küçük aşiretlerin yaşama şansı olmadığını düşünürsek  mecburen birleşmişlerdir..işte bu aşiretlerin çoğunluğuna göre kimlikleri veya konuştuğu dil ortaya çıkmıştır..eğer bir aşiretin içinde çoğunluk kimdeyse başı o çekmiştir..bu bağlamda düşünürsek kimilerinin kendini kürt olarak kimilerinin türkmen olarak görmeleri normaldir...ancak şu bir gerçektir ki osmanlının ilgisizliğinden kürtlerden çok TÜRKMENLERİn  asimile olduğu görülmektedir..bizler karakeçililier olarak öz ve öz TÜRKMENİZ:...bence herkes kendini araştırıp sorgulamalı ve başkalarına hizmet etmek yerine kendi diline, kültürüne hizmet etmelidir..artık TÜRKMENLER özüne dönmeli asimile olmamalıdır..


Fatih ASPİR IP: 88.224.212.xxx Tarih : 12.04.2012 09:10:19

Karakeçili arkadaşın yorumunu okuyunca cevap verme gereğini duydum..

Osmanlının Türkmenleri sevmediği ve Türkmenlerin Osmanlı indinde itibar kazanmak için akın akın Kürdlüğe koştuğu  iddiası hiç bir tarihi belgeye dayanmaz..Mesela Osmanlılar zamamnında yazılmş Hiç bir tarih kitabında böyle bir olaydan bahsedilmez..Ne doğuyu karış karış gezen Evliya çelebi Kürtleşen Türkmenden bahseder nede diğerleri.. bu saçmalık Kemalist tarihçiler tarafından Kürdlerin daha kolay asimile edilmeleri için uydurulmuş bir senaryodur..Gelelim Rişvana..

1-800 yıl evvel yaşamış olan Eyyıubi devleti komutanlarından EBUL BAHADIR RİŞVAN EL KÜRDİ..1000 yıl evvel bile Rişvan aşiretinin  Kürd olduğunu tartışmasız ispatlar..

2Osmanlı Arşivlerindede En eski MARAŞ tahrir defterinde 500 yıllık belgede KÜRD TAİFESİNDEN RİŞVANLAR deyimi geçer..peki Maraş Tahrir defterinde Türkmen veya Türkmen kürdü deyimi geçermi HAYIR
 

3-KİLİS  Tahrir defteri 500 yıllık Rişvanlılar OKCU İZZETTİN KÜRDLERİ olarak tanımlanır..BİR yerdede COM KÜRDÜ olarak tanımlanır.Okcu İzzettin R,işvan beyidir..Arşivlerde onun için KÜRD İZZETTİN deyimi geçer.bu belgede de Rişvanın Türkmen veya Türkmen Kürdü olduğu bahsedilmez..Bunu gibi onlarca belge arşivlerde mevcuttur..Rişvanın ne olduğu açıktır..

İsmi Kürtçe Arşiv ve tarih kitaplarındada Kürt olarak geçer..neyi tartışıyoruz!!!Herkese selam..(bu arada Urfa karakeçililkeride bütün Osmanlı arşivlerinde EKRADI AŞİRETİ KARAKEÇİ(karakeçi kürdleri) olarak geçer..buda benden karakeçili arkadaşa hediyem olsun)


sahin BULUT IP: 95.15.44.xxx Tarih : 16.08.2013 17:56:44

ARKADASLAR BIRAKIN ONU BUNU ASIL OLAN KURT OLDUĞUMUZDUR... KİM NE DERSE DESİN BASKIYLA ZORBALIKLA DİLİMİZE ENGEL OLDULAR TARIHTEN BUGUNE KADAR ASLIMIZI İNKAR ETMEYELIM DILINE DE SAHIP ÇIKMAYANLARI BOŞWERİN KÜRTLÜĞPÜMÜZÜ DOYASIYA RİŞWANİ OĞULLARI OLARAK YASAYALIM...MARDİN KIZILTEPE (MERDİN-KOSER) SAYGILAR TUM RİŞWANİ OĞOLLARINA...


şahin BULUT IP: 95.15.44.xxx Tarih : 16.08.2013 17:47:25

 sayın rişwani oğulları liderleri cok guzel bır calısma yapmıssınız kutluyorum ama;bizde rişwani oğulları soyundan geliyoruz bir kısmımız mardin bir kısmımızda urfada yaşıyoruz bizlerin de boyle bir etkinlikten haberimizin olması gerekırdı...


sahin BULUT IP: 95.15.44.xxx Tarih : 16.08.2013 18:26:12

 YAW ZİHNİYETE BAK KONUSMALARA BAKIN YAW NEYMİŞ KÜRTÇE KONUSUYORUZ KURT OLDUGUMUZ ANLAMINA GELMEZ MİŞ ...DAHA DOKSANLARA KADAR EWLERIMIZDE KURTCE KONUSAMIYORDUK KORKUDAN SÖYLERMİSİNİZ BİZ YINE KURT OLDUGUMUZUN ARKIASINDAYIZ ASİMİLASYON POLITIKALARI ASLIMIZI İNKAR ETTİREMEZ BİZ RİŞWANİYİZ KÜRDÜZ ARKADASIM. NİCE KÜRT İNSANİ ASILDI SURGUNE GONDERİLDİ KATLEDİLDİ...BAKSANIZA ARKADASLAR SADECE RİŞWANİ OĞULLARINI ARASTIRIN ORTA DOGU TURKİYE TOPRAKLARININ HERYERINDE BUNUN SEBEBI NE OLABILIR ASİMİLASYON WE ADİ YANILMIYORSAM İSKAN POLİTİKASI OLMASI LAZIM KURTLERI PARCALAMA AMACLI FET ETTİKLERİ YERLERE KURTLERI KOMUSLAR BU TURK OLDUGUNU SAWUNAN ARKADASLAR SOYUNU IYI ARASTIRSIN TURK TARIH KURUMLARINA BAKMASIN HER DEWLET KENDI TARIHINI KENDINE GORE YORUMLAR AKLI KARISAN ARKADASLAR LUTFEN OKUSUN WE GERTCEGIN FARKINA WARSIN HERKESE TUM RISWANI  OGULLARINA SELAM OLSUN...


mırad sadun IP: 78.186.147.xxx Tarih : 6.06.2013 04:39:28

 türkiye cumhuriyeti ve bütün faşistler çıldırsa da patlasa da rışwanlar ÖZ BE  ÖZ KÜRDİ DIRLAR,FAŞİZME ASİMİLASYONA GEÇİT YOK?


Cemal Demir IP: 109.58.147.xxx Tarih : 12.12.2013 11:23:16

 Selamlar! Ben Konya ilinin kulu ilçesine bağlı Ömeranlı şimdiki ismi Tavşançali beldesindenim. Beldemiz Kürtür ve Rişvanli  aşiretinin bir koludur Konya bozkırlarında Omaro aşiret koluna bsğli en az beş köy ve belde mevcuttur. Ben Kürt ve Türk kardeşliğine inanan biri olarak, verdiğiniz bilgileri doğrulanmasına inanıyorum. Saygılarımla.